Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1348 E. 2022/1469 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1348
KARAR NO : 2022/1469
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2018
NUMARASI : 2017/382 E. – 2018/440 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Dairemizce verilen 09/10/2020 tarih, 2019/467 E. – 2020/855 K. sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/05/2022 tarih 2021/182 E. – 2022/4005 K. sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” rakamını esas unsur olarak içeren “…” ve “….com” ibareli seri markalarının tanınmış olduğunu, bu markalar ile davalı şahsın “…” ibaresini içeren başvurusu arasında 556 s. KHK md. 8/1-b anlamında görsel, işitsel ve kavramsal bakımından iltibas ihtimalinin bulunduğunu, davalı başvurusunun müvekkilinin yeni bir seri markası olarak algılanacağını, müvekkilinin “…” markasının e-ticaret, reklam, danışmanlık alanlarında kullanıldığını, müvekkilinin websitesini kurduğu 2013 yılından bu yana 1 milyondan fazla kayıtlı üyesi bulunan, yılda 50 milyonu aşkın kişinin ziyaret ettiği bir site olduğunu, WEBRAZZI ödüllerinde tüketici oylarıyla 2013 Yılının “Yeni Web Girişimi” ve 2014 Yılında “Yılın Pazaryeri Girişimi”, ödülllerini aldığını, markanın kullanımla yüksek ayırtedicilik kazandığını ileri sürerek davalının başvurusuna itiraz hakkında verilen YİDK kararının iptali ile tescil edilmiş olması halinde…başvuru sayılı ve “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasındaki tek müşterek unsurun “N” harfi olduğunu, davacı markalarındaki “N” harfinin tek başına davacı markalarının esas unsurunu oluşturmadığını, “…” rakamının ve “…” şeklinin belirgin unsurlar içerdiğini, sayı içeren markaların ayırtediciliklerinin ve koruma kapsamlarının düşük bulunduğunu, taraf markalarındaki rakamların ve kullanılan renklerin farklı olduğunu, markanın içerdiği “…” kelimesinin markaların tamamen farklılaşmasını sağladığını, davacının seri markalarının … ibaresi etrafından türetilmesi sebebiyle seri marka iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “… …+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “…” esas ibareli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mal/hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının “… …+şekil” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait “…” ve YİDK’da geçen diğer markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının “…” ve YİDK’da geçen diğer markalı ürünlerinden/hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının “… …+şekil” ibareli başvuru markalı ürünü/hizmeti satın almak/faydalanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporunda davalı şirketin “…” asli unsurlu markasının müvekkilin “…” esas unsurlu markalarıyla 35. Sınıfa konu hizmetler bakımından 556 s. KHK md. 8/1-b çerçevesinde iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğununun, dava konusu markanın 35. Sınıfa konu hizmetler bakımından 556 s. KHK’nın md. 8/4 hükmüne dayalı hükümsüzlük şartlarının evveliyetle mevcut olduğunun, dava konusu markanın müvekkilin marka tescil kapsamında olmayan 40. Sınıfa konu hizmetlerden “Deri ve kürk işleme hizmetleri, kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” bakımından 556 s. KHK md. 8/4 hükmüne dayalı hükümsüzlük şartlarının evveliyetle mevcut olduğunun, bahsedilen hizmetler bakımından dava konusu YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğunun belirlediğini, dava konusu marka ayrıntılı olarak incelendiğinde, markanın “…” ibarelerinin birleşmesi ile oluştuğunu, Türkçe ‘butik’ anlamına gelen “…” ibaresinin küçük harflerle “…” ibaresinin altında yer aldığını, “…” ibaresinin beyaz bir daire içinde N ibaresinden küçük ve ayrı olarak oluşturulduğunu, dava konusu markanın oluşturuluş tarzı … … ibaresinden çok … ibaresine yaklaştırıldığını, başvurunun “…” markasının devamı olarak algılanıp iltibasa yol açacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NİN 09/10/2020 TARİH VE 2019/467 E., 2020/855 K. SAYILI KARARININ ÖZETİ: Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce; “… …+şekil” ibareli davalı … başvurusu kapsamında 35 ve 40. sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak davacı markalarının ise “….” esas ibareli bulunduğu ve 09, 16, 35, 36, 38, 39, 41, 42. sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, davalı başvurusundaki 35. sınıfa konu hizmetlerin, davacının marka tescillerinin kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle ayniyet taşıyan/aynı hizmet niteliğinde olduğu, taraf markaları arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak …harfinin ön plana çıkartılması ve sonrasındaki … rakamı nedeniyle davacının “… …” markasının devamı veya bir serisi olabileceği şeklinde görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davalı şirketin “… …” asli unsurlu markasının davacının “… …” esas unsurlu markalarıyla 35. Sınıfa konu hizmetler bakımından 556 s. KHK md. 8/1-b çerçevesinde iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğu, davacının itiraz aşamasında tanınmışlık itirazına ilişkin belgeleri sunmadığı için YİDK’nın kararının 556 s. KHK md. 8/4 hükmü bakımından yerinde ve doğru olduğu, ancak dava konusu markanın, davacının marka tescillerinin kapsamında olmayan 40. sınıfa konu hizmetlerden “Deri ve kürk işleme hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” bakımından 556 s. KHK md.8/4 hükmüne dayalı hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, YİDK 2017 – M- 4052 sayılı kararın 35. sınıftaki benzer hizmetler yönünden iptaline, davalı markasının 35. ve 40. sınıftaki benzer emtialar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

YARGITAY …. HUKUK DAİRESİ’NİN 25/05/2022 TARİH VE 2021/182 ESAS, 2022/4005 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: Davalı Kurum vekili ve davalı … vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay …. Hukuk Dairesince; davalı … vekilinin tüm, davalı … vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, davacının, davasında 6769 s. SMK’nın 8/5. maddesi uyarınca markasının tanınmışlığı vakıasına da dayandığı, tanınmış markaların sahiplerine, markanın tanınmışlık düzeyi ve sonraki markanın tanınmış markaya benzerlik düzeyi itibariyle markanın tescil kapsamındaki aynı ve benzer tür mal ve hizmetlerin yanı sıra, 556 sayılı KHK 8/4. (SMK 6/5) maddesinde yazılı risklerden en az birisinin varlığı halinde farklı tür mal ve hizmetler yönünden de koruma sağlayacağı, böyle bir korumanın varlığı için her şeyden önce, tanınmış marka ile sonraki başvuru konusu markaya konu işaretler arasında nispi bir benzerlik bulunması gerektiği, somut olayda davacı yana ait “…” ibareli markaların “internet satış hizmetleri” yönünden tanınmış marka olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı markalarının tanınmış olduğu sektör açısından başvuru kapsamındaki 35. sınıfta yer alan hizmetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi isabetli ise de, davalının başvuru markası kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Deri ve kürk işleme hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” için davacının tanınmış olduğu sektör ile davalı markası kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduğu ve markaların ayniyet derecesinde de benzer olmadığı ve keza bu sınıf hizmetler yönünden YİDK kararının iptali istemi reddedildiği halde, hüküm 1 nolu bendiyle çelişki oluşturacak şekilde 40. sınıf aynı hizmetler yönünden hükümsüzlük davasının kabulünün doğru olmadığı, mahkemece 40. sınıf hizmetler yönünden davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hüküm bu nedenle davalı yararına bozulmuştur.

GEREKÇE : Dava, marka, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce, usul ve yasaya uygun olan Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 25/05/2022 tarih 2021/182 esas 2022/4005 karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun geçici 1. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (Karıştırılma) kavramının da açıklanması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409). İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir. Öte yandan, markaların ayırt edicilik güçlerinin de iltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekmektedir. Zira, ayırt edici niteliği zayıf olan markalar yönünden iltibas ihtimali daha düşük olacaktır. Diğer bir deyişle, tescili istenilen mal ve hizmetleri, diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etme gücü düşük kalan, zayıf marka olarak nitelendirilebilecek markaların koruma alanı daha dar bulunmaktadır. Böyle durumlarda, küçük farklılıklar dahi tescil olunmak istenen markaya ayırt edicilik kazandırabilecektir.
Somut olayda davalı …’ın başvurusunun “… …+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35 ve 40. Sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak davacı markalarının ise “… …” esas ibareli bulunduğu, koruma kapsamlarında 09, 16, 35, 36, 38, 39, 41, 42. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, dava konusu markanın kapsadığı 35. sınıfa konu “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin, davacının marka tescillerinin kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle ayniyet taşıyan/aynı hizmet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
İbareler arasındaki benzerliğe gelince, davacının itirazına mesnet markalarının asli unsuru “…” ibaresinden oluşmakta iken davalının başvurusunun “… …+şekil” olduğu, davacının “…” ibareli markalarıyla davalının başvurusu arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak …harfinin ön plana çıkartılması ve sonrasındaki … rakamı nedeniyle davacının “… …” markasının devamı veya bir serisi olabileceği şeklinde görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, “… …+şekil” ibare ve biçimli işareti gördüğünde bunun “…” ibareli markadan farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, davalı şirketin “… …” asli unsurlu markasının davacının “… …” esas unsurlu markalarıyla 35. sınıfa konu hizmetler bakımından 556 s. KHK md.8/1-b çerçevesinde iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacının itiraz aşamasında tanınmışlık itirazına ilişkin belgeleri sunmadığı için YİDK’nın kararının 556 s. KHK’nın 8/4. maddesi bakımından yerinde ve doğru olduğu, ancak dava konusu markanın, davacının marka tescillerinin kapsamında olmayan 40. sınıfa konu hizmetlerden “Deri ve kürk işleme hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” bakımından 556 s. KHK md.8/4 hükmüne dayalı hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, dava konusu markanın, davacının marka tescillerinin kapsamında olmayan 40. sınıfa konu hizmetlerden “Sanat eserlerinin çerçevelenmesi hizmetleri. Malzemelerin montajı (üçüncü şahıslar adına) hizmetleri” bakımından 556 s. KHK md.8/4’de 3. kriter olarak aranan üç durumdan da herhangi birinin gerçekleşebileceğine dair somut ve mantıklı çıkarım veya delil sunulmadığından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı yönünde görüşe varılmıştır.
Ancak, Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 25/05/2022 Tarihli, 2021/182 Esas ve 2022/4005 Karar sayılı bozma ilamında, davacı markalarının tanınmış olduğu sektör açısından başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Deri ve kürk işleme hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” için davacının tanınmış olduğu sektör ile davalı markası kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduğu ve markaların ayniyet derecesinde de benzer olmadığı belirlenmiştir.
Dairemizce de, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu için uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacı markalarının tanınmış olduğu sektör açısından başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Deri ve kürk işleme hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri” için davacının tanınmış olduğu sektör ile davalı markası kapsamındaki mal ve hizmetlerin farklı olduğu gerekçesi ile, uyulan bozma ilamı kapsamında davanın kısmen kabulüne dair aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, …nun 2017 – M- 4052 sayılı YİDK kararın 35. sınıf, “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden İPTALİNE,
2-Davalı …’a ait…sayılı markanın 35. sınıfa konu “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden terkinine,
3-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,30-TL’nin davalı … ile davalı …’ndan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen ….000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … ile davalı … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen ….000,00’er TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 137,50-TL tebligat ve posta gideri ile istinaf aşamasında yapılan 105,00-TL tebligat ve posta gideri ile 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 1.863,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 931,9-TL’ye 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 994,70-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 78,18-TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 39,09-TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,bakiye kısmın anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından ilk derece mahkemesi sırasında ve istinaf aşamasında herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
…-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.353),
12-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan açık yargılama sonucunda 23/…/2022 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/…/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip