Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1344 E. 2023/195 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1344 – 2023/195
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1344
KARAR NO : 2023/195
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2022
NUMARASI : 2016/406 E. – 2022/208 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/03/2022 tarih ve 2016/406 E. – 2022/208 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı … A.Ş tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, davalı …. A.Ş. tarafından müvekkili kuruluşa verilen 30.01.2015 tarihli taahhütname ile … … Sahasına getirecekleri kömürün her tonajı için uygun görülen stoklama bedeline uyulacağının kabul edilerek ayrıca terminal ve ardiye ücretlerinde indirim talep edildiğini, davalı Şirketin taahhüdü ve indirim talebinin uygun görüldüğünü, davalı …. A.Ş.’nin taahhüdü kapsamında deniz yolu ile 08.02.2015 tarihinde … Limanı’na getirilen 27.436,614 ton kömür yükünün müvekkiline ait … … İşletmesi Müdürlüğü’nün geçici depolama sahasına alındığını, geçici depolama sahasına alınan kömürün, 30.07.2015 tarihinde 1.700.000 ton’luk kısmının, 03.11.2015 tarihinde de 4.749.760 ton’luk kısmının ardiye bedeli davalı … A.Ş tarafından ödenerek tahliyesinin gerçekleştirildiğini, 06.11.2015 tarihi itibariyle geçici depolama sahasında firmanın 20.986.854 ton kömür yükünün kaldığını, davalı …. A.Ş.’nin planladığı zamanda kömür yükünü tahliye etmediğini, anılan davalının kömür yükü ile ilgili olarak vermiş olduğu taahhüdü ve talep dilekçeleri ile ardiye ücretinin ton üzerinden alındığını ve … … Hizmetleri Tarifesi uyarınca limanda bulunan kömür yükü nedeniyle ardiye ücretinin tahakkuk edeceği bilgisine sahip olduğunu, 20.986,854 ton kömür yükünün … sahasında bulunması sebebiyle … … Hizmetleri Tarifesine göre tahakkuk eden ve davalı tarafından ödemesi gereken ardiye bedelinin ödenmediğini, davalı … A.Ş.’nin de bahsi geçen kömür emtiasının maliki olduğunu, davalı … A.Ş.’nin müvekkiline gönderdiği 07.07.2015 tarihli yazı ile ardiye ücretinden kaynaklanan borcu kabul ettiğini, … … Sahasında bulunan kömüre ilişkin verilen ardiye hizmetinin devam etmesi nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin davalılarca ödenmediğini, … … Hizmetleri Tarifesinin “Genel Esaslar” bölümünün “SORUMLULUK” başlıklı 1.3.10 maddesi uyarınca fatura bedellerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, … sahasında bekletilen kömür ile ilgili olarak … … Tarifesi gereğince verilen hizmetlere ilişkin faturaların tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlattıkları icra takiplerine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, asıl ve birleşen davalara konu icra takiplerine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı …. A.Ş. vekili, taraflar arasındaki cari hesabın kesinleşmediğini, talep edilen miktarda borçlarının olmadığına dair … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/440 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacı şirketin işletmesinde bulunan … Limanında 15.987,614 Mton kömürlerinin bulunduğunu, davacı tarafından Limanda bulunan 15.987,614 Mton kömür için ardiye ücreti olarak ton başına ardiye ücreti uygulanmak ile fahiş miktarlarda faturalar keşide edilerek kömürün limandan çıkışına izin verilmediğini, … … Hizmetleri Tarifesi’nin 3.4. Ardiye Hizmet Tarifesi başlıklı bölümün 8.maddesinde m2 üzerinden ücret alınacağı yazılı olduğu halde, davacı tarafın kestiği faturada m2 üzerinden değil ton başı ücret üzerinden hesaplamalar yaptığını, davacı tarafça gönderilen faturaların iade edildiğini savunarak, asıl ve birleşen davaların reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … A.Ş. vekili, müvekkili Şirketin yönetim kurulu kararı olmaksızın, genel müdürlük nezdinde diğer davalı …A.Ş. ile 01.10.2014 tarihli “İthalatı Gerçekleştirilecek +-%20 Toleranslı 500.000 Ton Kömürü Satın alma ve Finansal Yükümlülük Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili adına sözleşmeyi imzalayan genel müdürün bu sözleşmeyi imzalama yetkisinin bulunmadığını, sözleşmeden kaynaklanan iş ve işlemler sebebiyle müvekkilinin otuz milyon ABD Dolarından fazla zararının oluştuğunu, sözleşmeden haberdar olunması üzerine diğer davalı şirket ile sözleşme imzalayan kişiler hakkında yasal süreç başlatıldığını, müvekkilinin 01/10/2014 tarihli sözleşme ile bağlı olmadığını, müvekkili Şirketin davacı ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkide taraf bulunmadığını, diğer davalı Şirketin borcundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının talebine dayanak gösterdiği ve müvekkili tarafından gönderildiği iddia olunan yazıların müvekkili Şirket kayıtlarında yer almadığını ve müvekkili Şirket tarafından kabul edilmediğini savunarak asıl ve birleşen davaların reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı …. A.Ş. tarafından ithal edilip limana indirilen kömür yükünün, davalılar arasında düzenlenen 01/10/2014 tarihli sözleşme, davalı … A.Ş. Genel Müdürlüğünün 07/10/2015 tarihli, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 03/07/2015 tarihli, davalı …. A.Ş.’nin 07/07/2015 tarihli yazı içeriklerine göre, malikinin davalı … A.Ş olduğu, davalıların … … Hizmetleri Tarifesinin “Genel Esaslar” bölümünün “SORUMLULUK” başlıklı 1.3.10 maddesine göre ardiye ücretinden müşterek ve müteselsilen sorumlu bulundukları, bilirkişi kök ve ek raporlarına göre davacı tarafın asıl davaya konu Ankara 32.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4373 sayılı dosyasında takibe konulan faturalar nedeniyle 778.990,89 TL, mahkemenin birleşen 2016/407 sayılı dosyasına konu Ankara 32.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4383 sayılı dosyasında takip dayanağı yapılan faturalar nedeniyle 3.882.573,34 TL, birleşen Ankara 9.ATM’nin 2019/327 esas sayılı dosyasına konu Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2016/9191 sayılı takip dosyasında takip dayanağı yapılan faturalar nedeniyle 356.778,84 TL ardiye alacağının bulunduğu, … … Hizmetleri Tarifesi’nin “Ücretler” başlıklı 1.3.12 maddesinin; “Ücretlerin ödenmemesi, geç ödenmesi” başlıklı (f) bendi uyarınca davacı tarafça davalı tarafa ücretlerin ödenmesi için usulüne uygun ihtarlı tebligat yapılmadığından davacının tarifenin bu maddesi uyarınca ilaveli ücret ya da işlemiş faiz talep edemeyeceği, yargılama aşamasında davalı ….. A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş olması nedeniyle bu şirket yönünden alacağın kayıt kabul davasına dönüştüğü gerekçesiyle davalı … A.Ş yönünden; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, asıl davaya konu Ankara 32.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4373 sayılı dosyasında 778.990,89 TL asıl alacak, mahkemenin birleşen 2016/407 sayılı dosyasında davaya konu Ankara 32.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4383 sayılı dosyasında 3.882.573,34 TL asıl alacak, birleşen Ankara 9.ATM’nin 2019/327 sayılı dosyasında davaya konu Ankara 16.İcra Müdürlüğü’nün 2016/9191 sayılı dosyasında 356.778,84 TL asıl alacak tutarına davalı … A.Ş.’nin itirazlarının iptaline, alacak likit nitelikte olduğundan İİK’nun 67. maddesi uyarınca asıl ve birleşen davalarda kabul edilen alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalı … A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı müflis … …A.Ş. hakkındaki davaların kısmen kabulüne, davalı … A.Ş. hakkında hükmedilen alacak tutarı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere; asıl davada; 778.990,89 TL, mahkemenin birleşen 2016/407 sayılı dosyasında 3.882.573,34 TL, birleşen Ankara 9.ATM’nin 2019/327 sayılı dosyasında 356.778,84 TL alacağın davalı müflis … …A.Ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, asıl ve birleşen davalara konu icra takiplerinde talep edilen gecikme cezası ve işlemiş faizlerin, faturaların tebliğ edilmediği gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ancak faturaların davalı ……A.Ş.’ye … tarifesi doğrultusunda tebliğ edildiğini, ayrıca dürüstlük kuralı gereğince borçlunun ihtara gerek kalmaksızın temerrüte düştüğünün kabulünün gerektiğini, anılan davalının müvekkilinin hizmet aldığı andan itibaren tarife hükümleri gereğince ücret ödeyeceğini bildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … A.Ş. vekili, müvekkilinin davacı ile fiili ve hukuki ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya ait limanda bekleyen kömür emtiasının ithalatçısı, maliki, alıcısı veya satıcısı olmadığını, mahkemece hükme esas alınan ve diğer davalı ile müvekkili şirket arasında düzenlendiği kabul edilen 01.10.2014 tarihli sözleşme ve müvekkili tarafından yazıldığı iddia olunan yazıların, müvekkilinin bilgisi dahilinde ve kayıtlarında bulunmadığını, dolayısıyla bunların müvekkilinin sorumluluğuna gerekçe yapılmayacağını, müvekkili Şirketin yönetim kurulunun bilgisi ve onayı olmadan yapılan işlemler nedeniyle başlatılan inceleme ve araştırmada, 01.10.2014 tarihli sözleşmenin tespit edildiğini, anılan sözleşmeyi imzalayan genel müdürün sözleşme imzalama yetkisinin olmadığını, bu eylemleri sebebiyle müvekkili şirketin genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve muhasebe müdürünün sanık olarak yargılandığı Ankara 13. ACM’nin 2019/91 esas sayılı dava dosyasında, asıl ve birleşen davalara konu kömür emtiasının müvekkiline ait olmadığını, kömür üzerinde müvekkilinin hak ve tasarruf yetkisinin bulunmadığının, müvekkilinin eski genel müdürü … ve davalı … …AŞ’nin yetkilisi …’un birlikte hareket ederek davalı … … A.Ş.’yi kurdukları, müvekkili ile davalı …..A.Ş arasında sözleşme ilişkisinin kurulmasını sağladıkları, müvekkilinin tek başına kömür ithali yapabilecekken, davalı … … A.Ş ile sözleşme yaparak, ticari riskler müvekkilinin üzerinde olmasına rağmen elde edilecek karın … … A.S’ye bırakılarak ticari teamüllere aykırı olarak sözleşme düzenlendiğinin, yine müvekkilinin eski genel müdürü …’nun yetkileri dısına (Yönetim Kurulu tarafından Genel Müdürlüğe 250.000 TL’ye kadar işlem yetkisi verildiği) çıkarak işlemler yaptığı, … ve …’un dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri, iştirak iradesi ile hile ve desise içeren eylemleriyle müvekkili Şirketin zararına olarak kendilerine yarar sağlayarak dolandırıcılık suçunu işledikleri ve dolandırıcılık kastının bastan itibaren mevcut olduğu sanıklar … ve …’un TCK’nın 158/1-h maddesi uyarınca tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin de kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık suçunu isledikleri gerekçesiyle karar verildiğini, ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıaların ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, ayrıca dava konusu kömürlerin diğer davalıya ait olduğunun, davacı tarafça icra takiplerine konu edilen faturaların diğer davalı adına düzenlenmesinden de anlaşıldığını, yine diğer davalı aleyhine müvekkili tarafından başlatılan icra takibinde dava konusu kömürler üzerinde haciz işlemi uygulandığını, haciz sırasında da kömürlerin diğer davalıya ait olduğunun kabul edildiğini, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı bulunduğunu, davacı tarafça itirazın iptali istemiyle dava açıldığı halde mahkemece resen davanın kayıt kabul davası olarak görülmesinin de yerinde olmadığını, hükmedilen faiz oranın fahiş bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını asıl ve birleşen davaların müvekkili yönünden reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Asıl ve birleşen davalar, ardiye ücreti ve sair … hizmet bedellerine ilişkin bulunan faturalara dayalı olarak başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; yargılama sırasında, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2017 tarih ve 2016/535-2017/384 E/K sayılı ilamıyla davalı … … San. ve Tic. A.Ş’nin iflasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere, anılan davalı Şirketin iflasına karar verilmesiyle birlikte bu davalı yönünden açılan itirazın iptali davaları kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
İİK’nın 235/3. maddesine göre, kayıt kabul davası basit yargılama usulüne tabi olup, diğer davalı ile ilgili asıl ve birleşen 2016/407 esas sayılı dava dosyasında açılan itirazın iptali davaları yazılı yargılama usulüne tabidir. Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen davalarda, davalı … … San. ve Tic. A.Ş ile ilgili dava tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedildikten sonra, tabi olduğu yargılama usulüne uygun olarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden sonuca ulaşılması doğru olmamış, taraf vekillerinin istinaf itirazı üzerine bu husus resen dikkate alınmış ve bu yönden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince davalı müflis Şirket tarafından ithal edilip davacının antreposuna bırakılan kömür emtiasının, davalı … A.Ş’ye ait olduğu, bu nedenle dava konusu edilen ardiye ücretinden sorumlu bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmişse de; davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki savunmalarında, bahsi geçen kömür emtiasının müvekkiline ait olmadığını, ilk derece mahkemesinin kömür emtiasının davalı … A.Ş’ye ait olduğu kabulüne gerekçe yapılan 01/10/2014 tarihli sözleşme ve 07/07/2015 tarihli yazının müvekkilinin bilgisi dahilinde bulunmadığını, anılan sözleşmenin müvekkili Şirketin yönetim kurulunun onayı alınmadan imzalandığını, sözleşmeyi müvekkili Şirket adına imzalayan genel müdürün, anılan sözleşmeyi imzalama yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin anılan sözleşme ile bağlı tutulamayacağını, bahsi geçen sözleşmeden kaynaklı olarak, müvekkili Şirketin zarara uğratılması nedeniyle müvekkili Şirketin eski genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve muhasebe müdürü hakkında, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/91 esasında kayıtlı kamu davasının açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davalara konu kömür emtiasının müvekkili Şirkete ait olmadığı, müvekkili Şirketin eski genel müdürü … ve davalı Müflis Şirket yetkilisi …’un birlikte dolandırıcılık kastı ile hareket ederek 01/10/2014 tarihli sözleşmenin imzalanmasını sağladıkları hususları tespit edilerek müvekkili Şirket adına 01/10/2014 tarihli sözleşmede imzası bulunan … ve diğer davalı müflis Şirket yetkilisi … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiğini savunmuş ve Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/91-2121/24 E/K sayılı ilamı dava dosyasına ibraz edilmiştir.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/91-2121/24 E/K sayılı ilamının incelenmesinden, davalı … A.Ş.’nin eski genel müdürü …, genel müdürü yardımcısı …, muhasebe müdürü … ile işbu asıl ve birleşen davalarda davalı müflis Şirketin yetkilisi … hakkında açılan kamu davası sonucunda, … ve …’un birlikte hareket ederek … … A.Ş.’yi kurdukları, … A.Ş ile … arasında sözleşme ilişkisinin kurulmasını sağladıkları, … A.Ş’nin tek başına kömür ithali operasyonunu yapabilecekken, ticari riskler … A.Ş. üzerinde, elde edilecek karın ise … … A.S’ye bırakılacak şekilde ticari teamüllere aykırı olarak sözleşme düzenlendiği, yine … A.Ş’nin genel müdürü sanık …’nun şirket yetkileri dışına (Yönetim Kurulu tarafından Genel Müdürlüğe 250.000 TL’ye kadar işlem yetkisi verildiği) çıkarak işlemler yaptığı, sanıklar … ve …’un dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri, iştirak iradesi ile hile ve desise içeren eylemleriyle Kömür İsletmeleri A.Ş zararına olarak kendilerine yarar sağlayarak dolandırıcılık suçunu isledikleri, … A.Ş.’nin eski genel müdür yardımcısı ve muhasebe müdürü olan sanıklar … ve …’ın sanık …’nun talimatıyla hareket ettikleri, … ve … ile iştirak ilişkisi olduklarına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle … ve …’un tacir veya şirket yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan mahkumiyetlerine, … ve …’ın ise beraatlerine karar verildiği anlaşılmakta olup, anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği ise dosya kapsamından tespit edilememektedir.
Görüldüğü üzere yukarıda bahsi geçen ceza dava dosyasında, davalı … A.Ş adına 01/10/2014 tarihli sözleşmeyi imzalayan … ve anılan sözleşmenin diğer tarafı olan davalı müflis Şirket yetkilisinin birlikte hareket ederek, hile ve desise ile anılan sözleşmenin imzalamasını sağladıkları, davalı … A.Ş tarafından davacıya hitaben düzenlenen 07/07/2015 tarihli yazıda imzası bulunan … ve …’ın, …’nun talimatıyla hareket ettikleri tespit edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi hükümlerine göre, maddi vakıaların sübutuna ve mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini de bağlayacağından, ilk derece mahkemesince öncelikle Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/91-2121/24 E/K sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediği tespit edilip, kesinleşmemişse 6100 sayılı HMK’nın 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılması ve sonucuna uygun olarak 01/10/2014 tarihli sözleşmenin davalı … A.Ş yönünden geçerli bulunup bulunmadığı, davacının antreposuna konulan kömür emtiasının anılan davalıya ait olup olmadığı ve bu bağlamda davalının asıl ve birleşen davalara konu ardiye ücretinden sorumlu bulunup bulunmadığı hususlarının belirlenmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davalı …’nin bu savunması ve somut uyuşmazlık yönünden esasa etkili bir delil niteliğinde olan bahsi geçen ceza mahkemesi kararı ile ilgili olarak hiç bir değerlendirme yapılmaması doğru olmamış, asıl ve birleşen davalarda davalı Kömür İletmeleri vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmüştür.

Bu itibarla Dairemizce asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı … A.Ş. vekillerinin yukarıdaki hususlara ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı … A.Ş. vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı … A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/03/2022 gün ve 2016/406 E. – 2022/208 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı … A.Ş. vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan toplam 242,10-TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-Asıl ve birleşen davalarda davalı … A.Ş. tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan toplam 85.700,85-TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan davalıya iadesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca yasal şartların oluşması nedeniyle ve istinaf kararının neden ve şekline göre, icranın geri bırakılması için asıl ve birleşen davalarda davalı … A.Ş’ den alınan 1.970.000,00 TL, 1.010.00,00 TL ve 9.450.000,00 TL tutarlarındaki teminat mektupları ile 3.973,95 TL ve 32.765,00 TL tutarlarındaki nakdi teminatların GERİ VERİLMESİNE,
9-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.