Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1337 E. 2022/1157 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1337 – 2022/1157
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1337
KARAR NO : 2022/1157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2022
NUMARASI : 2021/332 E. – 2022/66 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/02/2022 tarih ve 2021/332 E. – 2022/66 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirket ile 2013 yılında yaptığı lisans sözleşmesi gereği … ürünleri Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde satmaya ve ithal etmeye yetkili kılındığını, davalı Şirket tarafından 2016/03293 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunulduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın YİDK tarafından kısmen kabul edildiğini ve 8,9,10,11,13 ve 15 nolu tasarımların iptaline karar verildiğini, diğer tasarımlar yönünden ise itirazlarının reddedildiğini, oysa bu tasarımların da yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadıklarını, bu tasarımların başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulduklarını, benzer ürünlerin müvekkili tarafından da 2013 yılından beri piyasaya sürüldüğünü, ayrıca dava konusu tasarımların ilgili yönetmelik hükümlerine de aykırı olduğunu, zira itiraz konusu tasarımlar üç boyutlu tasarım olmalarına rağmen başvuru formunda yalnızca önden görünümlerine yer verildiğini, başvuru sahibinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2017-T-430 sayılı kararının iptaline, davalı Şirket adına 2016 03293/1,2,3,4,5,6,7,12,14,16,17,18,19,20 sıra numara ile işlem gören tasarım başvurusu tescile bağlanmış ise hükümsüzlüklerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin ahşap ev gereçleri piyasasının öncü ve tanınmış şirketi olduğunu, tasarım ve modellerini kendisinin hazırladığı ahşap malzemelerden ürünlerin ticaretini yaptığını, davacının ise müvekkilinin tanıtımını yaptığı faaliyet alanının olgunlaştığını görüp, herhangi bir araştırma ve yüksek tanıtım maliyetine katlanmaksızın en çok satan ürünlere ilişkin tasarımları taklit ettiğini ve bu şekilde kötü niyetli davrandığını, müvekkili şirketin yurt dışında ürettirdiği ürünlere ilişkin olarak tasarımları üretici firmalara kendisinin gönderdiğini ve üretici firmaların da bu tasarımları kendi kataloglarına aldıklarını, müvekkiline ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu 2016 03293/14 ve 17 nolu tasarımların, yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadıkları, 2016 03293/7 nolu tasarımın, 5 Eylül 2014 tarihli… Gazetesi’nde yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı, 01.09.2012 tarihli… adlı derginin 332. sayfasına yönelik olarak dosya kapsamında sunulan sayfa çıktısı değerlendirildiğinde; 2016 03293-16 nolu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerini taşıdığı, 2016 03293/12 nolu tasarımın, 16 Mart 2015 tarihli www…..com internet sitesi kayıtlarında yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı, davaya konu 2016 03293/6 nolu tasarımın, … adlı görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı, davaya konu 2016 03293/7 nolu tasarımın, … adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı, 2016 03293/16 nolu tasarımın, lumpia adlı ürün görseli karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, davaya konu 2016 03293/19 nolu tasarımın silva adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, 2016 03293/3 sayılı tasarımın, 2015 06583/1 nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı, davaya konu 2016 03293/2,4,5,18,20 nolu tasarımlar yönünden davacının sunmuş olduğu delillerin tarih bilgisi içermemeleri nedeni ile bu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağladıkları, bu deliller dışında davacı tarafından başka bir delil sunulmadığı gibi mutlak yenilik araştırmasında bilirkişilerce de herhangi bir bulguya rastlanmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, davalı Kurumun, davacının sunduğu delillerle bağlı olmadığı, mutlak yenilik incelemesini kendisinin de yapabileceği, dolayısıyla YİDK kararının ve hükümsüzlük koşullarının kısmen aynı anda oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2017/T-430 sayılı kararının 2016 03293/3-6-12-14-17 nolu tasarımlar bakımından davacının itirazının reddi yönünden iptaline, belirtilen tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ilk derece mahkemesi tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların kabul edilerek, bilirkişi heyetine sektörden bir bilirkişi dahil edilmiş ise de, dahil edilen bilirkişinin de sadece sundukları deliller ile yetinmesinin, mutlak yenilik konusunda kendisinin hiçbir araştırma yapmamasının hukuki bir eksiklik teşkil ettiğini, ilk heyet tarafından yeni ve ayırt edici olduğu kabul edilen tüm tasarımlar hakkında yorum yapılması, bunların neden ve niçin ayırt edici bulundukları konusunda açıklamada bulunulması gerekirken, sadece bir takım tasarımların karşılaştırılmasının yapılmasının da büyük bir eksiklik olduğunu, karara esas teşkil eden bilirkişi raporlarında, sundukları ve özellikle 23.01.2019 tarihli 2. itiraz dilekçeleri ekindeki belgelerde yer alan ürünler ile dava konusu ürünlerin karşılaştırmasının yapılarak; 2016/03293-7,16,19 numaralı tasarımların sunulan belgelerde yer alan ürünler karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini sağladığı konusunda görüş verilmesinin de kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, itiraz evraklarının niteliklerinin yönetmelikle belirlendiğini, dava konusu tasarımlara yapılan itirazın ekinde sunulan faturaların bir kısmında, başvuruya konu tasarımlara benzer herhangi bir tasarım örneğinin yer almadığını, 05.06.2016 tarihli faturanın ise tescil başvuru tarihinden sonraya ait olduğunu, itirazın ekinde sunulan çeki listelerinin ve tarihsiz katalogların ise ispatlayıcı nitelikte kabul edilemeyeceklerini, bu yönüyle verilmiş olan Kurum kararının hukuka uygun olduğunu, davacının, davalı tasarım başvurusunun yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddialarının yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğüne ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosyada mevcut kök ve ek bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli oldukları, buna göre dava konusu 2016 03293/3-6-12-14-17 tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıkları, bunun dışındaki tasarımların ise yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığı anlaşılmakla, davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı kurum tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.