Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1336 E. 2022/1170 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1336
KARAR NO : 2022/1170
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2022
NUMARASI : 2021/304 E. – 2022/81 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Tescilinden Doğan Haklara Tecavüz
Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

BİRLEŞTİRİLEN 4.FSHHM’NİN 2016/484 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/03/2022 tarih ve 2021/304 E. – 2022/81 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı birleşen davada davacı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı faydalı modelin sahibi olduğunu, davalı firma aleyhinde delil tespiti yaptırdıklarını, anılan tespit sonucuna göre müvekkilinin … sayılı faydalı modeline yapılan ihlalin tespit edildiğini, … sayılı faydalı modele ilişkin tespit anında üretim olmadığı için ihlalin tespit edilemediğini ancak ihlal teşkil edecek şekilde üretim yapmaya yeterli tüm parçaların mevcut olduğunu, davalı eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilini maddi manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, müvekkilinin faydalı modelden doğan haklarının edildiğinin tespiti, meni ve refi ile tüm maddi zararlar için 2.000,00.-TL maddi tazminat ile 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, 12.06.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 2.000,00.-TL olan talebini 10.585,00.-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiş, birleşen davada da davacı vekili olarak, davalı adına tescilli bulunan 2009/03817 Y başvuru ve tescil numaları faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davalısı asıl dava davacısı vekili birleşen davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl dava dosyası bakımından, davacının 2009 3817 Y ve 2009 3938 Y sayılı faydalı modellerinden doğan haklarına davalı tarafından tecavüz edilip edilmediği, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, birleşen dava dosyası bakımından 2009 3817 sayılı davalı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu, … sayılı faydalı model belgesinin 8 adet istemi olduğu, bu istemlerden 1 nolu istemin buluşun en geniş kapsamıyla tanımlandığı ana istem, 2-8 nolu istemlerinin söz konusu ana isteme bağlı yazılmış bağımlı istemler olduğu, yenilik değerlendirmesinin, dosya kapsamında karşı davacının gösterdiği ve bir kısmının tercümelerini sunduğu patent belgeleri ile FR1538691, US4229201 sayılı patent belgeleri ve tekniğin bilinen durumunun araştırılması üzerinden yapıldığı, sunulan dokümanlar dokümanlar arasında dava konusu faydalı model belgesine en yakın doküman olarak 04.11.1969 yayın tarihli US3476540 nolu dokümanın tespit edildiği, dava konusu … sayılı faydalı modelin 1 nolu istemindeki unsurların tamamının US3476540 dokümanında yer aldığı, bu nedenle dava konusu faydalı modelin ana istemi olan 1 nolu istemin tekniğin bilinen durumunu gösteren doküman karşısında yenilik vasfına sahip olmadığı, en yakın doküman ile faydalı modelin istemleri kıyaslandığında, 1, 6 ila 8 nolu bu istemlerde tanımlanan buluşun teknik özelliklerinin çok genel ve geniş bir kapsamda tanımlandığı, davacı karşı davalının US3476540 dokümanı (FR1538691) karşısında yeni olduğunu iddia ettiği teknik özelliklerin, bu istemlerde tanımlanmadığı, dolayısıyla bu istemlerin tüm özellikleri US3476540 dokümanında açıklanmış olduğundan, anılan istemlerin yeni olmadığı, 2 ila 5 nolu istemlerin ise, davacı karşı davalının yeni olduğunu iddia ettiği özellikleri içerdiği, söz konusu özelliklerin US3476540 dokümanında açıklanmadığı, bu nedenle 2 ila 5 nolu istemlerin US3476540 dokümanı karşısında yeni olduğu, ana istemin yeni olmamasının, bu isteme bağlı bir istemin de doğrudan yeni olmadığı anlamına gelmeyeceği, bağlı istem yeni bulunmamışken, bu isteme bağlı olan istemlerin yeni olması ve geçerli kalması 551 sayılı KHK hükümleri gereği mümkün bulunduğu, 1 nolu isteme bağlı 5 nolu istemde, taşıyıcı altlığın istemde tanımlanan özelliklerinin US3476540 dokümanında yer almadığı, bu nedenle 5 nolu istemin yeni olduğu, 5 nolu bağlı istemde tanımlanan özelliklerin ilgili alanda uzman kişi tarafından teknik bir zorunluluk gereği tekniğin bilinen durumundan anlaşılacağının söylenemeyeceği, 2009 3817Y sayılı faydalı modelin 5 nolu istemine tecavüz nedeniyle davalının davaya konu faydalı modelin tescil tarihinden dava tarihine kadar elde ettiği kâr ile davacının aynı tarihlerde mahrum kaldığı kârın 10.231,62 -10.585.88 TL aralığında olabileceğinin tespit edildiği, tecavüzün niteliği ve miktarı dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı, … sayılı faydalı model belgesinin 1 nolu ana istem ve 6 ila 8 nolu bağımlı istemlerinin yenilik kriterine sahip olmadığı, 2 ila 5 nolu bağımlı istemlerinin yenilik kriterine sahip olduğu, 551 sayılı KHK’nın 129. maddesi uyarınca 1 nolu ana istem ve 6 ila 8 nolu bağımlı istemler için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, 2 ila 5 nolu bağımlı istemler için hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, asıl dava yönünden 2009 3817 Y sayılı faydalı modelin 5 nolu istemi yönünden davacının tecavüz ve tazminat talebinin yerinde olduğu sair istemler yönünden yerinde olmadığı, 10.585,88.-TL maddi tazminat ve 5.000 TL manevi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesi ile, birleşen Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/484 Esas sayılı hükümsüzlük davası yönünden; davanın kısmen kabulüne, TR2009/03817 Y sayılı Faydalı Model belgesinin 1 nolu ana istem ve 6,7,8 nolu bağımlı istemler için hükümsüzlüğüne, 2,3,4 ve 5 istemler yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, esas dava yönünden; davanın kısmen kabulüne, davalı işyerindeki cam soğutma sisteminin TR2009/03817Y sayılı Faydalı Model Belgesinin hükümsüzlük koşullarının tespit edilen (5 nolu istemin) koruma kapsamında olduğunun tespitine, davalı işyerindeki cam büküm ünitesinin TR2009/03938Y sayılı Faydalı Model belgesinin 1 nolu ana istemin ve buna bağlı 2,3,4,5 nolu istemlerin koruma kapsamına girmediğinin tespitine, davalının işyerinde olduğu tespit edilen 2009/03817 tescil nolu “bombeli cam soğutma ünitesi” başlıklı Faydalı model belgesini ihlal eden taklit edilen ürünlere el konulmasına ve imhasına, üretilmesine ve piyasaya arz edilmesinin önlenmesine, kararın kesinleşmesini müteakip, mahkeme karar özetinin ülke çapında yayın yapan üç gazeteden birinde ilanına, 10.585,88.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 5.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından karara esas alınan 29.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna yapılan itirazların göz önüne alınmadan hüküm verildiğini, bilirkişi raporunda 5 nolu istemin yeni olduğu yönündeki değerlendirmelere ilişkin esaslı itirazlar ileri sürüldüğünü, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, istinaf ilamında yer alan ve özellikle itirazlar arasında yer alan 2 nolu bağımlı isteme ilişkin herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapılmadığını, 5 nolu bağımlı istem üzerinde görüş ve değerlendirme yapıldığını, ana isteme bağlı 2 ve 5 no’lu bağlı isteme ilişkin yapılan değerlendirmenin eksik ve hatalı olduğunu, ana istem olmadan bağlı istemlerin tek başına değer kazanıp kazanamayacağı değerlendirilmediğini, teknik zorunluluk arz eden 5 nolu isteme ilişkin olarak tecavüzün söz konusu olmayacağı ortadayken tecavüz olduğu belirtilerek tazminata karar verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, tecavüze ilişkin hesaplamanın hatalı yapıldığını, yargılamaya konu faydalı model belgesinin ana istemine ve buna bağlı istemlerden 5 nolu istem dışında yer alan bağlı istemlere tecavüz olmadığı tespit edilmişken ve faydalı model belgesinin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmişken, faydalı model belgesinin ihlali olduğu belirtilerek ürünlere el konulmasına, imhasına, üretilmesine ve piyasaya arz edilmesinin önlenmesine karar verilmesi hukuka ve kanuna açıkça aykırılık arz ettiğini, kabul ve ret oranlarının hakkaniyete uygun bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl dava, faydalı model belgesine tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, … sayılı faydalı model belgesinin 8 adet istemi olduğun, bu istemlerden 1 nolu istemin buluşun en geniş kapsamıyla tanımlandığı ana istem, 2-8 nolu istemlerinin söz konusu ana isteme bağlı yazılmış bağımlı istemler olduğu, … sayılı faydalı modelin 1 nolu istemindeki unsurların tamamının US3476540 dokümanında yer alması nedeniyle 1 nolu istemin tekniğin bilinen durumunu gösteren doküman karşısında yenilik vasfına sahip olmadığı, en yakın doküman ile faydalı modelin istemleri kıyaslandığında, 1, 6 ila 8 nolu bu istemlerde tanımlanan buluşun teknik özelliklerinin çok genel ve geniş bir kapsamda tanımlandığı, anılan istemlerin yeni olmadığı, 2 ila 5 nolu istemlerin US3476540 dokümanı karşısında yeni olduğu, ana istemin yeni olmamasının, bu isteme bağlı bir istemin de doğrudan yeni olmadığı anlamına gelmeyeceği, bağlı istem yeni bulunmamışken, bu isteme bağlı olan istemlerin yeni olması ve geçerli kalmasının 551 sayılı KHK hükümleri gereği mümkün bulunduğu, 1 nolu isteme bağlı 5 nolu istemde, taşıyıcı altlığın istemde tanımlanan özelliklerinin US3476540 dokümanında yer almadığı, bu nedenle 5 nolu istemin yeni olduğu, 5 nolu bağlı istemde tanımlanan özelliklerin ilgili alanda uzman kişi tarafından teknik bir zorunluluk gereği tekniğin bilinen durumundan anlaşılacağının söylenemeyeceği, hükmolunan tazminatların dosya kapsamı ile uyumlu ve hakkaniyete uygun olduğu, kabul ret oranının takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, asıl davada davalı birleşen davada davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 1.064,67 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 185,46 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 879,21 TL’nin asıl davada davalı birleşen davada davacı …’ndan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı asıl davada davalı birleşen davada davacı … tarafından yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olamdığına,
4-İstinaf aşamasında asıl davada davalı birleşen davada davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip