Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1297 E. 2022/1015 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2022
NUMARASI …..
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz

Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2022 tarih ve 2021/340 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi karşı taraf Şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, … YİDK’in 2021-M-8751 sayılı kararının iptali ile 2020/60119 sayı ile karşı taraf Şirket adına tescil başvurusu yapılan “…….. a.ş.” ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü istemi ile açtığı davada, yargılama sırasında söz konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve tescil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, karşı taraf Şirkete ait marka tescil başvurusunun ve eğer tescil edilmiş ise markanın nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, idari işlemlerin durdurulması yönündeki tedbir talebinin ise reddine dair verilen 27.12.2021 tarihli ara karara itiraz eden karşı taraf Şirket vekili, yaklaşık ispatın sağlanmadığını, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği de gözetilerek verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, ayrıca salt markanın 3.kişilere devrinin engellenmesine yönelik tedbir işlemi uygulandığı, karşı taraf Şirkete ait markanın kullanılması veya devri hariç başkaca hukuki işlemlere konu olmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı, bu hale göre tarafların durumuna ve tesis edilen ihtiyati tedbir işleminin karşı taraf Şirketi telafisi güç zararlara maruz bırakmayacağı anlaşıldığından teminat alınmaksızın tedbir işlemi tesisinde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesindeki düzenlemeye rağmen ihtiyati tedbir isteyen tarafça ispat şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kanuna aykırı bir şekilde verildiğini, müvekkili markasının dayanaktan yoksun iddia ve talepler ile kısıtlanmasının mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini, ihtiyati tedbir isteyen tarafın HMK’nın 125. maddesi gereğince seçimlik yetkilerinin bulunması hususu da dikkate alındığında ivedilikle müvekkili markası üzerindeki soyut ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, müvekkili başvurusu ile ihtiyati tedbir isteyen tarafın markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını veya müvekkilinin zarar görme ihtimaline binaen uygun bir teminata hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açılan işbu davada, dava konusu markanın yargılama sırasında üçüncü kişilere devri halinde taraf değişikliğine yol açılacağı ve bunun da yargılamanın uzamasına neden olacağı gözetildiğinde, dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde bulunduğu gibi verilen tedbir kararının niteliğine göre teminat alınmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf Şirket vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karşı taraf şirket vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
5-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/07/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022
……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.