Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1164 E. 2022/1304 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1164
KARAR NO : 2022/1304
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2017
NUMARASI : 2017/16 E. – 2017/511 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Dairemizin 12.06.2020 tarih, 2019/135 E. – 2020/479 K. sayılı kararı, yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30.03.2022 tarih 2020/7123 E. – 2022/2574 K. sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 31, 35 ve 44. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığınca … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” ve … sayılı “…” ibareli markalara dayalı olarak başvurunun, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddine karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet alınan markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıklarını, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi gereğince aynı markadan kastın, bir markada kullanılan işaretlerin diğerine tıpa tıp benzemesi ve müşteri nezdinde tamamen aynı şeyi ifade etmesi olduğunu, aralarında küçük farklılıkların bulunması halinde ayniyetten bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-10097 sayılı kararının iptaline, tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalarda ilk bakışta ve derhâl göze çarpan unsurun “…” ibaresi olduğu, bu ibarenin somut ve soyut olarak ayırt ediciliğinin yüksek seviyede bulunduğu, “… …” ibareli başvuru ile redde mesnet markalar arasında, reddedilen mal ve hizmetler yönünden ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında aynılık ya da ayırt edilemeyecek derecede bir benzerlik bulunmadığını, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler yönünden de ayniyetten söz edilemeyeceğini, redde mesnet markaların kapsadıkları mal ve hizmetlerin birleştirilerek ek bir marka şeklinde dava konusu başvuru ile karşılaştırma yapıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 12.06.2020 tarih, 2019/135 E. – 2020/479 K. sayılı kararıyla, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu, dava konusu başvurunun 31. sınıfta yer alan mallarla 35. ve 44. sınıftaki hizmetleri kapsadığı, redde mesnet markaların kapsamlarında ise 1,29,30,31. sınıfta yer alan mallarla 35,42 ve 44. sınıfta yer alan hizmetlerin bulunduğu, buna göre başvuru kapsamındaki 31. sınıf mallarla, 44. sınıf hizmetlerin, redde mesnet markaların kapsamlarında aynen yer aldıkları, 35. sınıftaki ithalat-ihracat acente hizmetleri ile açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetlerinin de redde mesnet … sayılı markanın kapsamında aynen bulundukları, bu mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında aynılık mevcut olduğunu, bunun dışında dava konusu başvuru, 35. sınıftaki “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri ile 01 ve 07. sınıf malların satışına özgülenmiş 35/6. sınıf mağazacılık hizmetlerini kapsarken, redde mesnet … sayılı markanın ise 01. sınıf mallarla 35/6. sınıf genel mağazacılık hizmetlerinde tescilli olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesinde, mal ve hizmetler yönünden aynı KHK’nın 8/1-b maddesinde olduğu gibi benzerlik değil, aynılık ya da aynı tür olma koşulunun arandığı, bir mal üzerinde tescilli marka ile bu malların satışına özgü mağazacılık hizmetleri arasında benzerlik bulunduğu kabul edilmekte ise de bu mal ve hizmet arasında, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında aynılık ya da aynı tür olma durumunun söz konusu bulunmadığı, yine, belli mallara özgü mağazacılık hizmetleri ile genel olarak mağazacılık hizmetleri arasında da 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında bir aynılık ya da aynı tür olma durumundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 30/03/2022 TARİH VE 2020/7123 ESAS 2022/2574 KARAR SAYILI İLAMININ ÖZETİ: Dairemiz kararının, taraf vekillerince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için markalar arasında herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek ve ilk bakışta aynı veya ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunması ve tescil kapsamlarının aynı olması gerektiği, oysa, somut olayda başvuru ile redde mesnet marka arasında ayniyet olmadığı gibi, ilk bakışta ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik de bulunmadığı, hal böyle olunca mahkemece, 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi uyarınca yapılabilecek olan benzerlik ve iltibas değerlendirmesinin KHK’nin 7/1-b bendi anlamında mutlak red sebebi kapsamında yapılamayacak olması nedeniyle davanın tümden kabulü ile başvurunun reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemiz kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için markalar arasında herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek ve ilk bakışta aynı veya ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunması ve tescil kapsamlarının aynı olması gerektiği, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında ise bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, Dairemizce uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile …ve … YİDK’nın 18/10/2016 tarih ve 2016-M-10097 sayılı kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu başvurunun tescil işlemlerinin kabulüne ilişkin talebin, söz konusu işlem idari nitelikte olduğundan REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,30 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ne VERİLMESİNE,
5-HGK’nun 22.03.2017 tarih, 2017/78-521 E.,K. sayılı ilamında açıklandığı üzere tescil işleminin devamına yönelik talep ayrı bir dava olmadığından, bu talebin reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde 500,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00TL tebligat gideri, 23,50 TL posta gideri ile istinaf aşamasında yapılan 62,00 TL tebligat gideri, 32,50TL posta gideri, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 267,80 TL temyiz yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 1.143,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara İADESİNE (HMK m.353),
9-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine YER OLMADIĞINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan açık yargılama sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip