Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1149 E. 2022/1121 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1149 – 2022/1121
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1149
KARAR NO : 2022/1121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2021
NUMARASI : 2021/68 E. – 2021/149 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/04/2021 tarih ve 2021/68 E. – 2021/149 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketçe yapılan 2015/91211 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin sahibi olduğu 2011/93933 sayılı “…” ibareli markaya dayanarak itiraz ettiklerini, itirazların kısmen kabul edilerek 35. sınıfta “reklamcılık, pazarlama, halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat – ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri”nin başvurudan çıkartıldığını, kalan mal ve hizmetler açısından anılan karara itiraz ettiklerini, ancak itirazlarının YİDK tarafından 27.09.2017 tarih ve 2017-M-8018 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzer olduklarını, dava konusu markada 35. sınıfta yer alan “bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi” hizmetinin, müvekkilinin aynı sınıftaki “global bilgisayar ağı ile araştırma, sipariş verme, satış ve teslimat işlemlerinin organizasyonu, bilgi içeren ve global bilgisayar ağına ulaşılabilir online rehbere, indekslere ve veritabanlarına giriş hizmeti” yönünden benzer bulunduğunu, 41. sınıfta yer alan “dergi, kitap, gazete vb. yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” ile müvekkilinin markasında 38. sınıfta yer alan “İletişim hizmetleri, elektronik ortam ve vasıtalarla iletişim ve yayın hakkında bilgi verilmesi, elektronik posta hizmetleri, yayın hizmetleri, bilgisayar vasıtasıyla mesaj ve görüntü iletilmesi ve alınması, elektronik iletişim hizmetleri, iletişim ile ilgili enformasyon hizmetleri, bilgisayar kullanımıyla iletişim, haber ajansları, kablolu televizyon ile yayın, radyo yayıncılığı, televizyon yayıncılığı, bilgisayar terminaller ile iletişim, global bilgisayar ağı üzerinden yayın; global bilgisayar ağı üzerinde bilgi alışverişi yapılması için olanak sağlanması hizmetleri (İnternet hizmetleri)”nin de benzer olduğunu, davalıya ait markanın ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, 7/1-a bendi uyarınca tescili mümkün olmayan bir işaret olarak kabul edilmesinin gerektiğini, 7/1-c anlamında davalının markasının tescil ettirmek istediği hizmetler yönünden tanımlayıcı bir ibare olup, somut ayırt ediciliğinin de bulunmadığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının 35. sınıftaki “bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi” ve 41. sınıftaki “dergi, kitap, gazete vb. yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” emtiaları yönünden 8/1-b bendi uyarınca benzerlik ve iltibas ihtimaline dayalı olarak, başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden ise 7/1-a ve 7/1-c bentleri uyarınca iptalini ve tescil edilmesi halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi, davacının 41. sınıfta herhangi bir tescilinin bulunmadığını, kesişim alanının 35. sınıfta olduğunu, davacının iddialarının aksine tüketiciler nezdinde yanıltıcı bir durum oluşmayacağını, müvekkilinin markasının kar amacı gütmeyen bir organizasyon olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu 2015/91211 sayılı marka başvurusu ile davacı yanın önceki tarihli markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca bir kısım emtialar yönünden benzer olduğu görülmekle birlikte, anılan ibarenin niteliği itibariyle dava konusu marka ile davacı markaları arasındaki benzerliğin, karıştırılma ve iltibas ihtimaline neden olmayacağı, dava konusu “…” şeklindeki markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-a bendi uyarınca en temel fonksiyonu olan kaynak gösterme fonksiyonunu yerine getirmeye elverişli bir ibare olmadığı, bu nedenle 7/1-a bendi gereği tescilinin mümkün olamayacağı, 7/1-c bendi gereğince doğrudan hizmetin amacını, niteliğini belirtir durumda olduğu, ticaret hayatında kendi işini yapanlar tarafından sıklıkla kullanıldığı, 7/1-c bendi gereğince tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın YİDK iptal talebi yönünden kabulü ile, … YİDK 27/09/2017 tarih 2017-M-8018 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, işbu davada davacı tarafça 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, 7/1-c maddelerine dayanılmadığı ve YİDK kararında da bu maddelere dayalı değerlendirme yapılmaksızın, itirazla bağlı kalınarak, sadece aynı KHK.’nın 8/1-b maddesi uyarınca değerlendirme yapıldığı halde, mahkemece 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, 7/1-c maddelerine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki aksi kanaatte olunsa dahi dava konusu başvurunun, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin bulunduğu gibi tanımlayıcı veya vasıf bildirici de olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali ve marka hükümsüzlüğü
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı sadece davalı … Kurumu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu gözetildiğinde, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, dava konusu YİDK kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı Şirketin “…” ibareli 2015/91211 sayılı marka tescil başvurusunun ilanına, davacının 28.06.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile 2011/93933 sayılı “…” ibareli markaya dayanarak ve 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas iddiasıyla yaptığı itirazının Markalar Dairesince kısmen kabul edildiği, davacının bu karara da 06.03.2017 tarihli dilekçe ile yine sadece 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesine dayanarak itiraz ettiği, bu kez itirazın ise nihai olarak YİDK’ın 27.09.2017 tarih ve 2017-M-8018 sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle davacı tarafça başvuruya itiraz aşamasında, anılan KHK’nın 7. maddesinde düzenlenen mutlak ret nedenlerinin hiçbirisine dayanılmamıştır. Uyuşmazlık konusu iptali istenen YİDK kararında da davalı şirket başvurusuna davacı şirketin tescilli markasına dayalı olarak yaptığı itiraz, işaretlerin 556 sayılı aynı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadıkları gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
Bu durumda, söz konusu YİDK kararının iptaline ilişkin davada da, uyuşmazlığın, sadece kararda yazılı gerekçe ve hukuki durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir. Zira her ne kadar mahkeme gerekçesine konu olan KHK’nın 7/1-a, c maddeleri mutlak ret nedenleri kapsamında olup, kamu düzenine ilişkin bulunan bu hususun mahkemece resen dikkate alınması gerekmekte ise de, 556 sayılı KHK’nın 53. maddesine dayalı olarak açılan davada, mahkemece sadece iptali istenen YİDK kararının hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğinden, bu kararda tartışılmayan hususların kararın iptalinde gerekçe olarak göz önüne alınması mümkün değindir. Dava konusu YİDK kararında da itiraz üzerine ya da re’sen mutlak ret nedenleri tartışılıp değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla somut uyuşmazlık yönünden de YİDK kararında değerlendirilmeyen mutlak ret nedenlerinin, YİDK kararının iptali davasında dikkate alınması mümkün olmayıp, ancak böyle bir nedene dayalı hükümsüzlük davasında değerlendirme yapılması gerekir.
Mahkemece yapılan değerlendirmede de tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece verilen karar, davacı tarafça da istinaf edilmemiştir. O halde mahkemece, uyuşmazlığın hukuki tavsifinin tarafların iddia ve savunmaları ile iptal istenen YİDK kararının dayanağını teşkil eden hükümler çerçevesinde yapılması ve sonuç itibariyle doğru olduğu anlaşılan YİDK kararının iptali hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay 11. H.D.’nin 19.09.2013 tarih ve 2012/2649 E.- 2013/16149 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Ayrıca somut uyuşmazlıkta davalının marka başvurusu ilk derece mahkemesi karar tarihinden önce, 13.12.2017 tarihinde tescil edildiği halde, mahkemece davalı markasının hükümsüzlük istemi konusunda, dava konusu markanın henüz tescil edilmediği gerekçesiyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince (veya davalı şirket temsilcisi tarafından) istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda Dairemizce de hükümsüzlük talebi konusunda verilen karardaki bu yanlışlık, kararın kaldırılması nedeni yapılamamış, davacı yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek, ilk derece mahkemesince davacı yararına bu nedenle hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili hüküm kısmı da aynen muhafaza edilmiş, YİDK kararının iptali davası yönünden ise ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğinden, Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harç ve vekalet ücretleri dikkate alınmıştır.
Bu durum karşısında Dairemizce, HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 22/04/2021 gün ve 2021/68 E. – 2021/149 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davalı … YİDK kararının iptali hakkındaki davanın REDDİNE,
3-Dava konusu markanın hükümsüzlük istemi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 49,3‬0-TL’nin davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davalı … Kurumu kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 15.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalı … Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 2.138,30-TL yargılama giderinin davalı … Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … Kurumu tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 33,50-TL posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 50,00-TL posta gideri ve 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 304,20-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Davalı … Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.