Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1092 E. 2022/1064 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1092
KARAR NO : 2022/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI : 2021/362 E. – 2021/399 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİnce verilen 02/12/2021 tarih ve 2021/362 E. – 2021/399 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin “…” asıl unsurlu marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK’ın 2015-M-12290 sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa markalar arasında iltibas bulunduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, başvurunun tescilinin müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yararlanılması sonucunu doğuracağını, başvuru kapsamındaki malların müvekkili markaları kapsamında yer alan mallarla ilişkili bulunduğu gibi tanınmış olan markalarının farklı emtia grupları yönünden dahi korunması gerektiğini, bu yönde Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen emsal mahkeme kararları bulunduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2015-M-12290 sayılı kararının iptaline, 2014/11938 numaralı “…” ibareli markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını, müvekkili Kurum kararın usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin “… …” ibareli ticaret ünvanı ile 17.09.2009 tarihinden beri … markası ile faaliyet gösterdiğini ve tanındığını, öncelikli olarak ticaret unvanından kaynaklı hak sahipliği ve tescil edilen sınıflar bazında kullanım hakkı bulunduğunu,ayrıca “…” ibareli önceki markası olduğunu, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, markanın kullanıldığı sektörün farklı olduğunu, “…” ibareli tescilli pek çok markanın bulunduğunu, davacının “…” markası tanınmış marka olarak kabul edilse dahi söz konusu tanınmışlığın ev tekstil ürünleri, hatta tekstil sektörü ile sınırlı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tarafların marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi alnamında benzerlik bulunduğu ancak mal sınıflarının farklı bulunduğu, bu nedenle anılan madde kspamında iltibas koşullarının oluşmadığı, davacı markasının “ev tekstili ürünleri” alanında tanınmış marka olmasının ulaşılan sonucu değiştirmediği, davalı başvurusunun, davacı markalarının ev tekstili ürünlerine ilişkin olan tanınmışlığından haksız yararlanma, tanınmışlığa ve ayırt ediciliğe zarar verme sonuçlarını doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece alınan kök ve ek rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, dava konusu marka kapsamında 9. sınıfta yer alan yer alan “makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar” ile müvekkilinin markası kapsamında aynı sınıfta yer alan “elektronik ve manyetik kartlar” emtialarının benzer olduğunu, ayrıca yine dava konusu marka kapsamında yer alan 9. Sınıf “”Gözlükler, Güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları parçaları ve aksesuarları..” emtiaları ile müvekkili şirket adına tescilli markaların özellikle 25. sınıftaki kapsadığı emtialar ile benzer görüldüğü emsal Yargıtay kararları bulunduğunu, diğer taraftan müvekkili markaları tanınmış olduğundan farklı mallar yönünden de korunması gerektiğini, müvekkili markasının tanımışlığının, dava konusu marka kapsamında da yer alan 9. Sınıf Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, parçaları ve aksesuarları, mıknatıslar, dekoratif amaçlı mıknatıslar” mallarına ve farklı mal gruplarına sirayet edeceğine dair Yargıtay denetiminden kesinleşerek emsal mahkeme kararları bulunduğunu, bu emsal kararların yargılama sırasında dosyaya sunulmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınmadığını, taraf markaları arasında, dava konusu marka kapsamında yer alan tüm mallar bakımından iltibas koşulları oluştuğu gibi 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet markaların kapsamındaki mallarla dava konusu başvurunun kapsamında bırakılan mal ve hizmetler arasında benzerlik olmadığı, emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin somut olaya uygulanamayacağı, davacı tarafça başvuru kapsamında kalan malların davacı markaları kapsamında bulunan bir kısım mallarla benzer olduğu ileri sürülmüşse de mahkemece davacının bu yöndeki itirazlarının karşılanması bakımından, aralarında uyuşmazlık konusu mallar yönünden uzman bilirkişilerin de yer aldığı bilirkişi heyetinden alınan 2. ek raporda başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetlerle ile davacı marklarının kapsamında yer alan malların benzer olmadığının ayrıntılı olarak açıklandığı, diğer taraftan somut olay bakımından aynı KHKnın 8/4 maddesindeki koşulların da oluşmadığı, zira davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları ev tekstili ürünlerinde tanınmış olsa da başvuru kapsamında bırakılan 9., 10. ve 42. sınıf mal ve hizmetlerin davacı markalarının tanınmış olduğu sektöre oldukça uzak bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça bu iddia bakımından Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme ilamları emsal olarak dosyaya sunulmuşsa da 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların her somut olay bakımından ispatının gerekmesi, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında açıklandığı gibi işbu uyuşmazlık bakımından anılan şartların oluştuğunun ispatlanmaması karşısında bahsi geçen mahkeme kararlarının somut olay bakımından dikkate alınamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :19/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip