Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1090 E. 2022/1119 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1090
KARAR NO : 2022/1119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2021
NUMARASI : 2020/85 E. – 2021/348 K.

ASIL DAVA DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Belgesinden Doğan Haklara Tecavüz, Haksız
Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/11/2021 tarih ve 2020/85 E. – 2021/348 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davacı – birleşen davada davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 11 yıldır yazılım donanım sektöründe faaliyet gösterdiğini ve yaptığı çalışmalar neticesinde geliştirdiği buluşun … nezdinde … sayılı faydalı model olarak tescil edildiğini, müvekkili ile davalı …’in iş ilişkisi içinde bulunduğunu ve taraflar arasında gizlilik sözleşmesinin düzenlendiğini, ancak buna rağmen davalının üçüncü kişilerle işbirliği yaparak müvekkilinin projesini başkalarına aktardığını, müvekkilinin faydalı modelini kopyalayan davalıların eylemlerinin de haksız rekabet teşkil ettiğini ve patentten doğan hakkın ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davalıların fiillerinin haksız rekabet ve müvekkiline ait faydalı modelden doğan hakları ihlal teşkil ettiğinin tespitini, men’ini ve ref’ini talep ve dava etmiş, ayrıca 07.01.2016 tarihli dilekçesi ile 2015/03993 no.’lu faydalı modelin de davaya eklenmesi yönünde ıslah taleplerinin olduğunu bildirmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin faaliyetlerinin … sayılı patent kapsamında olduğunu, bu hususta patent sahibi ile sözleşmelerinin bulunduğunu, müvekkilinin kullandığı ürün ile davacının ürünündeki ortak özelliklerin, standart araç takip sistemlerinde bulunduğunu, dava konusu faydalı modelin yeni olmadığını savunarak, davanın reddi istemiş; birleşen davada ise, davacı-birleşen davalının anılan faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …, faaliyetinin satış ve pazarlama ile ilgili olduğunu, yazılımla ilgili gerekli donanıma sahip bulunmadığını, davacıdan ayrıldıktan sonra çağrı bilgilendirme satışı yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, asıl dava bakımından davalıya ait sistemin dava konusu … sayılı faydalı model belgesinin kapsamında olduğu, ancak dava konusu … sayılı faydalı model kapsamında kaldığı hususunun mevcut delillerle ispat olunamadığı, karşı dava bakımından … sayılı faydalı model belgesinin tüm istemleri itibariyle yenilik kriterini taşımadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili sonuç doğuracağından ve faydalı model belgesi baştan itibaren geçersiz olacağından, hükümsüzlüğüne karar verilen faydalı modelden dolayı tecavüz şartlarının da oluşmayacağı, davalının davacıyı kötülemiş olduğu, davalının kartvizit ve broşürlerinde (ve bilgisayarlarında) kullandığı tasarımla davacı ile karıştırılmaya sebebiyet verdiği, davalının davacının … projesini davalı şirkete geçirdiği, davacının … projesinin davalı şirket tarafından taklit edildiği ve bu nedenlerle haksız rekabet fiilinin gerçekleştiği iddialarının sabit olmadığı, davacının müşteri listesini davalı şirkete taşıdığı iddiasına ilişkin olarak değerlendirme yapılabilmesi için ise taraf defterlerinin karşılaştırılması gerektiği, ancak davacı vekilinin verilen kesin sürelerde defterleri ibraz etmediği gibi bulunduğu yeri de bildirmediği, ispat yükü üzerinde olan davacının ticari defterleri ibrazdan kaçınmış ve davasını ispat edememiş sayıldığı, sonuçta haksız rekabet iddialarının da ispat edilemediği gerekçesiyle birleşen davanın kabulü ile birleşen dosya davalısı adına tescilli … sayılı faydalı model belgesinin yeni olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece asıl dava kapsamında haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması talepleri hakkında herhangi bir olumlu-olumsuz karar verilmediğini, keza 05.11.2021 tarihinde verilen kısa kararda “bakiye haksız rekabet iddiaları ispat edilemediğinden….” ibaresinin yer almasına rağmen; gerekçeli kararın hüküm kısmında haksız rekabet yönünden bir hüküm tesis edilmemesinin ve gerekçeye yansıtılmamış olmasının hukuka uyarlı bulunmadığını, kısa kararda haksız rekabete yönelik iddialarının reddedilmesinin de hatalı olduğunu, zira davalı tarafından hazırlanan broşürlerde kullanılan cümlelerin, davacı müvekkilinin broşürlerinde aynen yer aldığını, davalının davacı müvekkilinin müşterilerine bizzat giderek, …’dan geldiği izlenimi yarattığını, aynı hizmeti, aynı ürünü pazarlamaya çalıştığını, müşterilerin …’da çalıştığını bildiği ve bu sebeple güvendiği davalı şahsın elindeki broşürün, davacı müvekkilinin yeni hazırlattığı bir broşür olduğu zannına kapılarak, davalı tarafı tercih etmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davalının davacı şirket ile ilişiği kesildikten dört ay sonra rakip şirketi kurduğunu ve müdür olduğunu, mahkemece hizmet sözleşmesinde rekabet yasağına ilişkin bir kayıt bulunmadığı yönünde görüş oluşturulmuş ise de taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde gizlilik hükümlerinin de bulunduğunu, sırf sözleşmede rekabet yasağına ilişkin bir düzenleme yok diye, davalı tarafın bütün kötü niyetli eylemlerinin görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafın müvekkili ile aynı sektörde çalışmasının değil, davacı şirkette çalışırken edindiği teknik bilgileri kullanarak, taklit ürün yapmaya ve davacı tarafın müşteri portföyünü kullanarak, aynı müşterilere satış yapmaya çalışmasının haksız rekabet oluşturduğunu, davaya konu uyuşmazlıkta davalı tarafından taklit edilen sistemin, Türkiye’de sadece davacı müvekkilinde bulunan, başka benzeri olmayan bir sistem olduğunu, tüm bu hususların haksız rekabeti kanıtlamaya yeteceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davalarının kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, asıl davada faydalı model belgesinden doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ref’i; birleşen davada faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece kurulan hükümde kısa ve gerekçeli karar arasında bir çelişki olmadığı gibi birleşen dava bakımından … sayılı faydalı model belgesinin tüm istemleri itibariyle yenilik kriterini taşımadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili sonuç doğuracağından ve faydalı model belgesi baştan itibaren geçersiz olacağından, hükümsüzlüğüne karar verilen faydalı modelden dolayı tecavüz şartlarının da oluşmayacağı, dolayısıyla asıl davada anılan faydalı modele tecavüz iddiasına dayalı davanın reddinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gibi, asıl davada davalının davacıyı kötülemiş olduğu, kartvizit ve broşürlerinde ve bilgisayarlarında kullandığı tasarımla davacı ile karıştırılmaya sebebiyet verdiği, davalının davacının … projesini davalı şirkete geçirdiği, davacının … projesinin davalı şirket tarafından taklit edildiği ve bu nedenlerle haksız rekabet fiilinin gerçekleştiği iddialarının sabit olmadığı, davacının müşteri listesini davalı şirkete taşıdığı iddiasına ilişkin olarak değerlendirme yapılabilmesi için ise taraf defterlerinin karşılaştırılması gerektiği, ancak davacı vekilinin verilen kesin sürelerde defterleri ibraz etmediği gibi bulunduğu yeri de bildirmediğinden, ispat yükü üzerinde olan davacının ticari defterleri ibrazdan kaçınmış ve davasını ispat edememiş sayıldığı, sonuçta haksız rekabet iddialarının da ispat edilemediği anlaşılmakla, asıl davada davacı – birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, asıl davada davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında asıl davada davacı-birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafın uhdesinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip