Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1074 E. 2022/1070 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1074 – 2022/1070
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1074
KARAR NO : 2022/1070
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2021
NUMARASI : 2020/92 E. – 2021/153 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/04/2021 tarih ve 2020/92 E.- 2021/153 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,’…” markasının 2014/79643 kod numarası ile müvekkili adına tescil edildiğini, markanın tanınmış marka statüsüne alınması taleplerinin YİDK’ın 2020-M-333 Sayılı kararıyla nihai olarak reddedildiğini oysa müvekkili vakfın uluslararası alanda tanınmışlığının bulunduğunu, söz konusu ret kararının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, 2020-M-333 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı kurumun, tanınmış marka sicili oluşturarak, tanınmış markaları bu sicile kayıt yetkisi bulunmadığı, zira …’na bu yönde yetki ve görev veren bir mevzuat hükmünün olmadığı, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, tanınmışlığın sabit bir olgu olmayıp, her somut olayda münferiden ispatlanması gerektiği, bu nedenle iş bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili vakfın gerçekleştirdiği faaliyet, organizasyon, müdahele ve insanı yardım ağı ile dünya çağında tanınmışlık kazandığını, “…” markasını ve diğer 50’den fazla markasını davalı Kurum nezdinde tescil ettirerek koruma altına aldığını, davalı Kurumun internet sitesinde marka araştırma içeriğinde “tanınmış marka” ibaresi bulunduğunu, davalı Kurumun tanınmış marka sicil oluşturma yetkisi olmamasına rağmen internet sitesinde tanınmış markalara ibaresinin yer almasının çeliştiğini, davalı Kurumun markanın tanınmışlığı konusunda yetkisi bulunmasa da uygulamada bu yetkiyi kullandığını, müvekkili markasının tanınmış marka kriterlerine haiz bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Kurumun tanınmış marka sicili oluşturarak, tanınmış markaları bu sicile kayıt yetkisinin olmadığı, zira … bu yönde yetki ve görev veren bir mevzuat hükmünün de bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, tanınmışlığın sabit bir olgu olmadığı, her somut olayda münferiden ispatlanması gerektiği, bu nedenle de iş bu davanın açılmasında davacının hukuki yararın bulunmadığının kabulünde bir isabetsizliğin olmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.02.2020 gün, 2019/2980 Esas-2020/931 Karar sayılı ilamında da aynı sonuçlara ulaşıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.