Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1067 E. 2022/861 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2022
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2022 tarih ve 2022/179 E. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, davalı Şirketin sahibi olduğu … TV isimli televizyon kanalının gayri resmi hukuk dışı olarak cinsel içerikli ilaç reklamlarında müvekkilinin isim, amblem ve markalarını kullandığını, müvekkili ile reklam veren veya televizyon kanalı arasında bir iltibas varmış izlenimi yarattığını, müvekkilinin tanınmışlığının kötüye kullandığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ve men’ini, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, TV kanalındaki kullanımların kaldırılmasını ve düzeltilmesini, hükmün ilanını bu hususta ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbire ilişkin yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … markasının … Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, “…” ibaresinin tüm kullanım haklarının müvekkiline ait bulunduğunu, tanınmış marka statüsünde olduğunu, davalı tarafın ise, müvekkili ile hiçbir resmi bağlantısı olmamakla birlikte müvekkile ait “…” markasını kullandığını, marka hakkını açıkça ihlal ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Haksız rekabet hükümlerine göre talepte bulunulmuş olsa bile tescilli markaya tecavüz edildiğinin iddia edilmiş olması halinde, davada 6769 sayılı SMK hükümlerine de dayandığının ve bu nedenle uyuşmazlığa bu Kanun hükümlerinin de uygulanması gerektiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda da söz konusu uyuşmazlığı çözme görevinin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2019/4729 Esas, 2019/8113 Karar ve 11/12/2019 Tarih).
Somut uyuşmazlıkta da, her ne kadar davacı tarafından genel haksız rekabet hükümlerine göre talepte bulunulmuşsa da, açıkça kendisinin tescilli markasına tecavüz edildiğini iddia etmiş olduğundan, davacının 6769 sayılı SMK hükümlerine de dayandığı ve uyuşmazlığa bu Kanun hükümlerinin de uygulanması gerektiği, bu hale göre de söz konusu talebi inceleme görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinin değil, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. HMK’nın 1. maddesinde görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkemece bu hususun yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak ihtiyati tedbir talebinin görevli fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde incelenmesi gerektiğinden bahisle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesine girişilerek yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir isteminin reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2022 tarih ve 2022/179 E. sayılı ara kararın KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir isteminin yukarıda açıklanan gerekçe ile REDDİNE
3-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan peşin olarak alınan 80,70.TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde, ihtiyati tedbir isteyen davacıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.