Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1060 E. 2022/981 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/03/2021 tarih ve 2020/220 E. – 2021/84 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2016/82039 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, davalı Şirketin bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından kabul edildiğini ve müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, “…” ibaresinin, müvekkili başvurusu kapsamında kalan ürünler bakımından ayırt edicilik vasfından yoksun, tasviri bir ibare olduğunu, sektörde yaygın olarak kullanıldığını, müvekkili başvurusuna yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını, davalı Şirketin özellikle 23. sınıftaki ürünler üzerinde fiili marka kullanımının bulunmadığını ileri sürerek, 2017-M-8673 sayılı YİDK kararının 23. sınıftaki tüm ürünler ile 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetlerde perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” bakımından kısmen iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin itirazına mesnet tanınmış markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, tescili halinde dava konusu başvurunun, tüketicilerce müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 2016/82039 sayılı davacı marka başvurusu ile davalının redde mesnet alınan … ibareli markaları arasında, davacı başvurusu kapsamında reddedilen ve huzurdaki davada çekişme konusu olan 23. sınıftaki mallar ile bu malların satışına ilişkin 35/05 alt grubundaki satış/mağazacılık hizmetleri bakımından benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, davalının … markasının “giyim” sektöründe tanınmış marka olduğu, somut olayda markaların emtia listeleri, çekişmeli mal ve hizmetlerin tamamı bakımından benzer ve ilişkili mal ve hizmetlerden oluştuğu, bu sebeple de 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut olaya tatbikine lüzum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, davalı Şirketin “…” ibareli markasının, dava konusu başvuru kapsamında yer alan iplik ve türevleri bakımından ayırt edicilik vasfı olmayan, cins ve kalite bildiren son derece zayıf bir ibare olduğunu, ayrıca davalı şirketin özellikle 23. sınıftaki ürünler üzerinde marka tescilinin ya da fiili marka kullanımının da bulunmadığını, taraf şirketlerin farklı tüketici kitlesine hitap ettiklerini, bu hususlar gözetildiğinde müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, …+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, başvuruda yer verilen farklılıkların, markalar arasındaki görsel ve işitsel benzerliği ortadan kaldırmadığı, her ne kadar davacı tarafça “…” ibaresinin, iplik ve türevleri yönünden ayırt edici olmadığı ileri sürülmüş ise de anılan ibarenin, içinde tekstil mühendisi bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere dava konusu edilen mal ve hizmetler yönünden doğrudan tanımlayıcı bir niteliği olmadığından bu iddianın yerinde görülmediği, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin birçok kararında da “…” ibaresinin korunduğu (örneğin 2010/13850 E.,2012/4696 K.-2018/2911 E., 2019/4330 K. Sayılı ilamlar), dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK hükümlerine göre marka tescilli olduğu sürece korunacağı ve 6769 sayılı SMK’dan farklı olarak kullanmama definin ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2022

….