Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/993 E. 2023/927 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/993
KARAR NO : 2023/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :

KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : 2018/346 E. – 2020/338 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali- Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/10/2020 tarih ve 2018/346 E. – 2020/338 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava konusu marka başvurusuna itiraz ettiklerini, itirazın dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, oysa müvekkilinin … ibareli seri markalarının bulunduğunu, markaların benzer olduğunu, müvekkilinin markalarının herkes tarafından bilindiğini, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de aynı / benzer olduğunu, … alan adının müvekkile ait bulunduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış marka olduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek, dava konusu YİDK kararının iptalini ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/5. maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacının SMK’nın 6/6. maddesi anlamında diğer fikri ve sınai hak iddiası olduğu hususunun kanıtlanmadığı, kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının aksine davaya konu “…” ibareli marka ile müvekkili şirkete ait … ibareli seri markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesi anlamında benzerlik olduğunu, ortalama tüketici nezdinde dava konusu markanın da müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, müvekkilinin … ibareli seri markalarının yoğun kullanım sonucunda tüketici nezdinde ayırt edici nitelik kazandığını, başvuru konusu markanın tescil talebinin 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesi gereğince de reddi gerektiğini, somut olayda, dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığını, sadece ve sadece müvekkiline ait markanın bilinirliğinden yararlanmak amacı ile bu ibarenin tescil edilmek istendiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli itirazına mesnet tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, zira … ifadesinin büyük ve geniş anlamlarına geldiği, zayıf marka niteliğinde olduğu, ayırt edicilik niteliğinin düşük olduğu, davalının başvurusundaki farklılıkların yeterli ayırt ediciliği sağladığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/5. maddesindeki koşulların da oluşmadığı, dosya kapsamında davacının SMK’nın 6/6. maddesi anlamında diğer fikri ve sınai hak iddiası kanıtlanamadığı gibi kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip