Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/985 E. 2023/924 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/985
KARAR NO : 2023/924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2019
NUMARASI : 2018/64 E. – 2019/8 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/02/2019 tarih ve 2018/64 E. – 2019/8 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2013/06290, 2012/42530, 2013/06289, 2005/04044, 2012/42528, 2005/13987 sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” markaları ile özel/00979 sayılı … tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2016/79387 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından yapılan itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa “…” markasının ilk kez 2005 yılında müvekkili tarafından kullanıldığını, davalının “…” markasının “…” ve “…” ibaresi içeren seri markalarına iltibas ettiğini, iki markanın da altı harften oluştuğunu ve okunuş ve yazılışlarının tüketici nezdinde karıştırılacak düzeyde benzer olduğunu, aralarında sadece “…” ve “…” harflerinin farklı olduğunu, 2016/79387 sayılı “…” markasının 32. Sınıfa ait “içecekleri” kapsadığını, müvekkiline ait markanın da 29, 30 ve 32. sınıfta tescil edildiğini, markalar arasında bağlantı olduğunun anlaşılması halinde karıştırılacağını, tüketicilerin davalı markası ile müvekkilinin markaları arasında işletmesel bağ kuracağını, davalının marka başvurusunu kötüniyet ile yaptığını ileri sürerek, 2017-M-11340 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 32. sınıftaki, “Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise 2013/06290, 2012/42530, 2013/06289, 2005/04044, 2012/42528, 2005/13987 sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 05, 29, 30, 31, 32, 35, 43. Sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer oldukları, davalı başvurularından … ibaresinin iki kelime toplam on bir harf kendine özgü bir yazı karakteri kullanılarak, deniz dalgası şeklini andırır şekilde ve kırmızı-beyaz-yeşil renk kombinasyonları ile birlikte, davalı başvurularından … ibarelerinin tek kelime ve altı harften ve baş harfi büyük sonraki harfleri küçük kitap harflerinden siyah-beyaz renk kombinasyonları ile birlikte oluşturulduğu, markalar arasındaki görsel benzerlik bulunmadığı, diğer yandan markalar arasında işitsel benzerlik de olmadığı, iki marka arasında kavramsal benzerlik bulunmadığı, … markası ile …, …, … ibareli davacı markaları arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunmadığı, markaların bütünsel algı itibariyle birbirlerinden farklı ve uzak marka işaretleri olduğu, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olmadıkları, somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya konu marka başvurusunun müvekkili şirketin, tanınmış “…” markasına dayanan “… “,”…”, “…”, “…”, “…”, “…” ibareli seri markalarına iltibas ettiğini, altı harften oluşan adı geçen markaların beş harfinin aynı olduğunu, “…” harfinin müvekkilinin markasındaki “…” harfinin sesine çok yakın şekilde seslendirileceğini, markalar arasında hem görsel hem işitsel hem de kavramsal anlamda benzerliğin bulunduğunu, dava konusu marka başvurusu ile müvekkili şirket markalarının ortak mal ve hizmet sınıflarında yer aldığını, YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde verilen kararın hukuka aykırı bulunduğunu, kötüniyetli marka tescil talebinin söz konusu olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının marka başvurusu kapsamının, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer olduğu, ancak davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet olarak gösterdiği “…” esas unsurlu markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi anlamında bir iltibas bulunmadığı, zira tarafların markalarının yazım sitilleri ile kombinasyonları dikkate alındığında markalar arasında görsel benzerlik olmadığı, diğer yandan markaların okunuşları dikkate alındığında işitsel benzerlik de bulunmadığı, ayrıca iki markanın kavramsal olarak da farklı olduğu, somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, davalının başvurusunun kötüniyetli olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip