Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/983 E. 2023/922 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/983
KARAR NO : 2023/922
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : 2020/273 E. – 2021/61 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/02/2021 tarih ve 2020/273 E. – 2021/61 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2019/39233 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanına davalı Şirketin 2018/56813 sayılı ve “…” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin de 2020-M-2084 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin marka başvurusu ile davalı Şirketin itiraza mesnet markalarının karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzer olmadığını ileri sürerek, … Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2020-M-2084 sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markalarının iltibasa neden olacak derecede benzer olduğunu, emtia sınıflarının da aynı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 5000 sayılı Kanun’un 15/c maddesi uyarınca … Kurumu tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabileceği, Kanunda belirlenen iki aylık sürenin hak düşürücü süre olduğu, bu nedenle de dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınacağı, 25.03.2020 tarih 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile dava açma sürelerinin 13.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar durdurulduğu, daha sonra 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi birinci fıkrasında düzenlenen durma süresinin, 01.05.2020 tarihinden 16.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı, iptali istenen 2020-M-2084 sayılı YİDK kararının davacı vekiline 16.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 7226 sayılı Kanun ile pandemi dolayısıyla uzayan süreler dikkate alındığında hak düşürücü sürenin 15.06.2020 tarihinde başlayıp 17.08.2020 tarihinde dolduğu, somut davanın iki aylık hak düşürücü süre ile pandemi nedeniyle uzayan süreler dolduktan sonra ve 03.09.2020 tarihinde açıldığı gerekçesi ile 5000 sayılı Kanun’un 15/c maddesi uyarınca HMK’da öngörülen süreler gibi adli tatile tabi olmayan maddi hukuka ilişkin iki aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın süresinde açıldığını, 2 aylık dava açma süresinin adli tatil zamanına, 16.08.2020 tarihine denk geldiğini, davanın, adli tatilin bittiği günden itibaren 1 hafta içinde 03.09.2020 tarihinde süresinde açıldığını, YİDK iptali davasının, idarenin resmi kararının iptali niteliğinde olduğundan adli tatile tabi işlerden kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 25.03.2020 Tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile dava açma sürelerinin 13.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar durdurulduğu, daha sonra 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi birinci fıkrasında düzenlenen durma süresinin, 01.05.2020 tarihinden 16.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı, iptali istenen dava konusu kararın davacı vekiline 16.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 7226 sayılı Kanun ile pandemi dolayısıyla uzayan süreler dikkate alındığında dava açmak için hak düşürücü sürenin 15.06.2020 tarihinde başlayıp 17.08.2020 tarihinde dolduğu, somut davanın ise iki aylık hak düşürücü süre ile pandemi nedeniyle uzayan süreler dolduktan sonra ve 03.09.2020 tarihinde açıldığı, her ne kadar davacı vekilince, dava açma süresinin son gününün adli tatile denk geldiği ve bu nedenle sürenin adli tatilin bitiminden itibaren yedi gün uzamış sayılacağı ileri sürülmüş ise de, HMK’nın 104. maddesinde, adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu sürelerin ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağının düzenlendiği, iki aylık hak düşürücü dava açma süresinin ise 6100 sayılı HMK’nın tayin ettiği bir süre olmadığı, bu nedenle adli tatil de dahil olmak üzere sürenin işleyeceği ve uzamayacağı, eş söyleyişle özel kanunda tayin edilen bu süre yönünden HMK’nın adli tatil hükümlerinin uygulanmayacağı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/05/2013 gün ve 2012/5900 E – 2013/9012 K sayılı kararında da aynı görüşün benimsendiği, 5000 sayılı Kanun’un 15/c maddesi uyarınca … Kurumu tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle kararın tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabileceği, ancak bu süre içerisinde davanın açılmadığı, Kanunda belirlenen iki aylık sürenin hak düşürücü süre olduğu, bu nedenle de dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/07/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip