Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/977 E. 2021/949 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No:
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI ….

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/04/2021 tarih ve …… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin mobilya üretimi ve satışı konusunda faaliyette bulunduğunu, ……” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı tarafça “….. şeklindeki ibarelerle müvekkilinin markasının birebir taklit edilmek suretiyle marka haklarına tecavüz edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, müvekkilinin marka hakkına tecavüzün tespiti ile önlenmesini, mevcut kullanımının engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini, şimdilik 10.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece marka ihlali ve haksız rekabet oluştuğu konusunda kanaat uyandıran bilirkişi raporu olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının müvekkili adına tescilli ve tanınmış markayı taklit etmek suretiyle ürün satışında kullanarak marka hakkına tecavüz ettiğini ve çeşitli müşteri şikayetlerine de sebebiyet vererek, müvekkilinin marka değerine zarar verdiğini, bu haksız fiile biran evvel engel olunmaması durumunda, müvekkil açısından gerek maddi, gerekse manevi yönden telafisi imkansız sonuçlar doğacağını, gecikmesinde sakıncanın bulunduğunun, dosya içerisinde mevcut delillerle ve özellikle bu haksız fiile ilişkin yapılan cezai soruşturma kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ve düzenlenen iddianame ile sabit bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve hem işbu davada bilirkişi incelemesinin yapılmamış olması hem de Ankara C.Başsavcılığına sunulan 25.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda dahi, şüphelinin markasal kullanımının, davacıya ait markanın başvuru tarihinden önce başlayıp başlamamış olmasına göre seçenekli görüş bildirilmesi karşısında, davacının SMK.’nın 159 ve HMK.’nın 390. maddeleri uyarınca, haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca ihtiyati tedbir isteyen vekilinden alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.