Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/970 E. 2023/847 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/970
KARAR NO : 2023/847
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/75 E. – 2020/320 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/75 E. – 2020/320 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin 2018/18284 sayılı ve “… ” ibareli başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun iltibas yaratacağını, başvurunun müvekkili markasının serisi olarak algılanacağını, müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan, tüm mal ve hizmetler bakımından korunması gerektiğini, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2018-M-11745 sayılı kararının iptaline, başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tarafların marka işaretlerinin benzer olmasına rağmen kapsamındaki mallar/hizmetler ile davacıya ait markaların kapsamındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığından, taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluşmadığı, davacıya ait “…” ibareli markanın dondurma emtiası yönünde tanınmış bulunduğunu, ancak dava konusu başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetler bakımından SMK’nın 6/5 maddesindeki şartların gerçekleştiğinin ispatlanamadığı, davacının kötü niyet iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, müvekkilinin markalarının tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, bu nedenle tüm mal ve hizmet sınıflarında korunması gerektiğini, dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkili markasının imajının zedeleneceğini, ayırt ediciliğinin zayıflayacağını, emsal Yargıtay ve ilk derece mahkemesi kararlarının da bu yönde olduğunu, TRIPS anlaşmasının 16/3. maddesinin de gözetilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar taraf marka işaretleri arasında benzerlik mevcut ise de dava konusu başvurunun kapsamında kalan 3, 41 ve 44. sınıf mal ve hizmetlerle, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik olmadığından, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, davacı markalarının tanınmış olduğu dondurma ürünleri ile başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin, hiçbir yakınlığının ya da ilişkisinin olmadığı gözetildiğinde, SMK’nın 6/5 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip