Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/933 E. 2023/878 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/933
KARAR NO : 2023/878
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarih ve 2019/447 Esas – 2020/210 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin, “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu ve markasını 1996 yılından beri aktif olarak kullandığını, müvekkilinin bu işareti uzun süreli yoğun kullanım, reklam ve promosyon faaliyetleri neticesinde her düzeyde tüketici nezdinde yüksek bilinirlik düzeyine ulaştırarak ayırt edicilik kazandırdığını ve müvekkili ile özdeşleştirdiğini, 2019/19478 sayılı “…” ibareli müvekkili marka başvurusunun, …. tarafından 2011/75479 sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca reddedildiğini, müvekkilinin bu karara itirazının ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu markasının “…” ibaresinden oluştuğunu, sadece harflere bakılarak yapılacak değerlendirmede redde dayanak marka ile benzer olduğu düşünülse de müvekkili şirketin markasının redde dayanak markadan farklı bulunduğunu, müvekkili şirket markasında redde dayanak markadan farklı olarak harfler arasında nokta olmasının yanında harflerin, grafiti algısı yaratacak şekilde oluşturulduğunu, müvekkili şirket markası ile redde dayanak gösterilen marka arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-8430 sayılı kararının iptaline ve marka tescil işlemlerine devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusu kapsamında bulunan mallarla redde mesnet markanın kapsamındaki malların aynı ve aynı tür emtia oldukları, zira davacıya ait marka başvurusu kapsamında tescile konu edilen emtianın, kozmetik ürünler olarak nitelendirilebileceği, redde mesnet marka kapsamı altında da kozmetik ürünlerin genel olarak koruma kapsamı altında bulunduğu, davacıya ait marka kapsamındaki malların, kozmetik ürünlerin somutlaştırılmış çeşitleri olduğu, bu nedenle SMK m.5/1-ç hükmü bağlamında, karşılaştırılan emtia arasında aynı-aynı tür emtia olma şartının gerçekleştiği, dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet markanın aynı olduğundan söz edilemeyeceği, ancak söz konusu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları, “…” ibaresinde bulunan nokta işaretlerinin ayırt edilemeyecek derecede benzerliği ortadan kaldırmaya yeterli bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf, davaya konu marka başvurusu bakımından müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu iddia etse de davacının gerçek hak sahibi olduğundan bahisle 6769 sayılı SMK m.5/1-ç hükmünde düzenlenen tescil engelinin aşılacağından söz edilemeyeceği, SMK m.5/1-ç bendi bağlamında davalı kurum tarafından yapılan değerlendirme neticesinde oluşturulan YİDK kararının iptali istemi bakımından redde mesnet marka sahibi davalı…A.Ş’nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davalı…A.Ş’ye yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin ”….” markasının gerçek hak sahibi olduğunu ve markasını 1996 yılından beri aktif olarak kullandığını, müvekkilinin “…” işaretine, uzun süreli yoğun kullanım, reklam ve promosyon faaliyetleri neticesinde her düzeyde tüketici nezdinde yüksek bilinirlik düzeyine ulaştırarak ayırt edicilik kazandırdığını, bu ibarenin müvekkili ile özdeşleştiğini, redde mesnet alınan 2011/75479 sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptali istemi ile dava açıldığını, redde mesnet markanın ülkemizde kullanılmadığını ve yalnızca marka yedeklemesi amacı ile tescil edildiğini, dolayısıyla gerçek hak sahibi olan müvekkilinin markasının tescil işlemlerine haksız olarak engel olunduğunu, müvekkili markası ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını, söz konusu YİDK kararının, SMK’nın 5/1-ç bendi ile nispi ret nedenleri arasında yer alan ve ancak itiraz üzerine incelenmesi mümkün olan aynı Kanunun 6/1 maddesi karıştırılarak verildiğini, mahkemeye sundukları emsal kararın göz önüne alınmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre “…” ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet “…” ibareli marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunduğu, zira markalar arasındaki tek farklılığın, dava konusu başvuruda harflerin arasına “.” işaretinin konulmasından kaynaklandığı ve bu farklılığın, SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, YİDK kararının verildiği tarihteki hukuki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda da dava konusu YİDK kararının verildiği tarih itibariyle redde mesnet markanın hüküm ifade ettiği, bu itibarla markanın iptali için açılan davanın sonucunun beklenmesinin mümkün olmadığı, gerçek hak sahipliğinin ancak marka başvurusuna itiraz hakkı verip, tescilli bir markanın varlığına rağmen o markanın benzerini tescil hakkı sağlamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip