Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/93 E. 2022/1611 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/93
KARAR NO : 2022/1611
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : 2019/119 E. – 2020/259 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali ile Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2020 tarih ve 2019/119 E. – 2020/259 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının … nolu “…” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin tanınmış “…” ve “…” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptıkları itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, başvuru kapsamındaki malların da benzediğini, başvurunun müvekkili markalarının serisi olarak algılanacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 18/12/2018 tarih ve 2018-M-11066 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıflardaki mallar ile 35. sınıfta yer alan 29, 30 ve 32. sınıflardaki malların satışı hizmetleri yönünden ortalama tüketici kesimi nazarında görsel ve sesçil benzerlik oluştuğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, itiraza mesnet markalar ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 29 ve 30. sınıflardaki mallar ile 35. sınıfta yer alan 29, 30 ve 32. sınıflardaki malların satışı hizmetleri açısından ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde davalının başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının “…” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, davacının “…” ibareli markalı ürününü/hizmetini satın almak/yararlanmak isterken davalının başvuru markalı ürünü/hizmetini satın almak /yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği, başvuru kapsamındaki 29 ve 30. sınıflardaki mallar ile 35. sınıfta yer alan 29, 30 ve 32. sınıflardaki malların satışı hizmetleri açısından her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği, taraf markaları arasında bu mallar ve hizmetler yönünden SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu, HMK’nın 282. maddesinde yer alan “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle açıklanan gerekçelerle bilirkişi raporunun aksi yöndeki görüşüne itibar edilmediği, başvuru kapsamındaki diğer mal/hizmetler yönünden SMK’nın 6/5. maddesindeki tanınmışlık koşulunun gerçekleşmediği, marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu YİDK’nın 2018-M-11066 sayılı kararının dava konusu … sayılı markanın kapsamında yer alan 29. sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” ve 30. sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez)” malları ile 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.)” hizmetleri yönünden iptaline, bu kısımlar yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu markanın 35. sınıf kapsamındaki diğer hizmetler ile 43. sınıf yönünden de hükümsüz kılınması gerektiğini, bu hizmetler yönünden de benzerlik şartının gerçekleştiğini, başvurunun esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu ve müvekkilinin “…” ve “…” ibareli markaları ile aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, tanınmışlığın markanın koruma kapsamını genişleteceğini, başvurunun müvekkilinin markalarının imajını transfer edeceğini, markaların farklı sınıflarda da korunması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının reddedilen kısım yönünden istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, tüketicilerin farklı ticari kaynaklardan gelen farklı markalar olduklarını algılayabileceğini, ortak “…” ibaresinin markaların karıştırılmasına sebebiyet vermeyeceğini, başvurunun ayırt edici nitelikte olduğunu, tanınmışlık ve kötü niyet şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvuru markasının “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğu, başvurunun davacının özellikle “…” esas unsurlu markaları ile benzer bulunduğu, bu benzerliğin başvurunun davacının seri markalarından birisi gibi algılanması ihtimaline yol açtığı, tarafların markalarının kapsamındaki malların, günlük tüketime konu, her yaştan ve her kesimden alıcısı bulunan mallar olduğu düşünüldüğünde, iltibas tehlikesinin daha da arttığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görüşünün de bu yönde olduğu, nitekim, 17/10/2022 tarih ve 2021/3370 E.-2022/7070 K. sayılı ilamıyla “…”, 22/09/2022 tarih ve 2021/2072 E.-2022/6199 K. sayılı ilamıyla “…’…”, 15/01/2020 tarih ve 2019/2604 E.-2020/417 K. sayılı ilamıyla “… …” ibarelerinin davacının itiraza mesnet markalarıyla benzer bulunduğu, tanınmışlık koşulunun gerçekleşmediği, kötü niyetin ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı ile davalı … ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve anılan davalı tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacı ve anılan davalıdan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip