Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/920 E. 2021/996 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2021 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalının… ibareli marka tescil başvurusuna karşı müvekkili tarafından yapılan itirazların, … YİDK tarafından …. sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkiline ait çok sayıdaki “…” esas unsurlu markalarla benzer bulunduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, taraf markalarının benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu başvuru markası ile davacı şirketin “…” ibareli markaları arasında iltibas oluşacak düzeyde benzerliğin veya tüketicilerin iş bu markalar arasında ilişki kurma riskinin mevcut olmadığı, mal ve hizmetlerin farklı olduğu, tüketicilerin iş bu markalar arasında ilişki kurma riskinin bulunmadığı, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin “… şekli” ibareli ve başvurudan eski tarihli çok sayıda tescilli markasının bulunduğunu, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas ihtimalinin olduğunu, müvekkilinin markasından haberdar olması gereken davalının kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ilk derece mahkemesince davacının itirazında dayandığı tüm markaların getirtildiği gibi davalı başvurusunun da tercüme ettirildiği, davacının itirazına dayanak markalarda yer alan … şekillerinin, yaygın kullanılan, stilize olmayan, yaratıcı niteliği zayıf bir görünümden ibaret olduğu, bu durumda ancak görselin kendisi ile sınırlı bir koruma sağlayabileceği, davalının başvurusunun ise piksellerden oluşan kırmızı papyonlu bir … görselinden oluştuğu, başvuruda yen alan bu belirgin detayların, davalının başvurusunu, davacının markalarından ayırt edilmesini sağlayacak kadar farklılaştırmaya yettiği, davalının başvurusunun emtia yönünden de 34. sınıf “tütün mamulleri, bilhassa sigaralar, tütün içenlere mahsus malzemeler, kibritler” malları kapsadığı, bu emtianın davacının itirazında dayandığı markalarının kapsamları ile tamamen farklı olduğu, tarafların markalarının ibareler yönünden farklı olması nedeniyle 556 sayılı KHK.’nın 8/4. maddesinin koşullarının davacı yararına oluştuğunun söylenebilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/07/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip