Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/911 E. 2023/857 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/911
KARAR NO : 2023/857
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2020/242 E. – 2021/97 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/03/2021 tarih ve 2020/242 E. – 2021/97 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının 2019/81460 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın davalı … Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının ayniyet derecesinde benzediğini, başvurunun iltibasa sebebiyet vereceğini ve kötüniyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, YİDK’nın 2020-OE-303232 sayılı kararının iptaline ve davalının tescil başvurusunun reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek bir benzerlik bulunmadığını, kötüniyet iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının 2019/81460 sayılı “…” ibareli başvuru markası kapsamında yer alan emtialar ile davacı yanın 2012/15917 sayılı markası kapsamında olan emtiaların aynı, dava konusu marka kapsamında yer alan emtialar ile davacı yanın diğer markaları kapsamında yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılması, dağıtımına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” emtialar ile ilişkili olduğu, dava konusu marka işaretleri arasında benzerlik koşulunun gerçekleşmediği, taraf markalarında “…” ibaresinin ortak olduğu ancak davalı markasında “…” ibaresinin slogan şeklinde yazıldığı ve ibarenin bir bütün olarak algılandığı, davacı markalarında standart yazı karakteri ile yazılan “… ” markasının da bir bütün olarak algılandığı ve bir slogan şeklinde yazıldığı, davacı tarafa ait diğer markalarda “…” ibaresinin esaslı unsur konumunda olduğu, renk ve stilize yazım şekli ile oluşturulan markalarda, slogan unsurunun markanın tali unsuru konumunda olduğu, İngilizce dilinin çok yaygın olarak kullanıldığı ülkemizde, sözkonusu “…” ibaresinin de yaygın olarak kullanılabilecek bir emir kipi olduğu, dolayısıyla, “…” ibaresinin ayırt edici niteliğinin zayıf olduğu, buna göre taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, kötüniyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, ancak yeni rapor alınmadığını, taraf markalarının ve kapsadıkları mal ve hizmetlerin benzer olduğunu, davalının kötüniyetli olarak hareket ettiğini, başvurunun müvekkilinin markaları ile ilişkilendirilip, bu markaların yeni bir versiyonu olarak algılanacağını ve tanınmışlıklarından haksız yarar sağlayacağını, iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili YİDK kararının iptali, tescil başvurusunun reddi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarında İngilizce “…” ibaresi ortak olarak yer almakta ise de bu ibarenin Türkçe’de “…” anlamına geldiği, “…” şeklinde kendini de katarak karşıdaki kişiyi bir şeyi yapmaya “…” için kullanıldığı, İngilizce konuşma dilinde yaygın kullanılan bir emir kipi olması nedeniyle ayırt ediciliğinin düşük olduğu, zayıf bir marka olarak kabul edilmesi gerektiği, bu hale göre marka işaretleri arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira zayıf markaların koruma alanlarının daha dar olduğu, zayıf markalar söz konusu olduğunda küçük farklılıkların dahi tescil olunmak istenen markaya ayırt edicilik kazandırabileceği, somut uyuşmazlıkta da itiraza mesnet markalar “…” gibi anlamlara gelmekte iken başvurunun “…” anlamını aldığı, tanınmışlığın ispatlanamadığı, kaldı ki taraf markaları benzer bulunmadığından tanınmışlığın somut uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı, kötüniyete ilişkin somut veri bulunmadığı, öte yandan bilirkişi raporuna itiraz üzerine yeni rapor alınmadığı ileri sürülmüş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 tarih ve 2014/11-696 E. – 2016/778 K. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 08/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip