Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/904 E. 2023/865 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/02/2021 tarih ve 2020/78 Esas – 2021/22 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ile davalı…vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin … ibaresini ticaret unvanı ve marka olarak kullandığını, ayrıca ……….. isimli alan adının … olduğunu, … ibaresinin müvekkilinin sunduğu hizmetler ile özdeşleşmiş, tanınmış bir marka haline geldiğini, markanın ülkemizde herkesçe bilindiğini, “…….” markasının tanınmış marka olarak tescilli bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 2018/75794 sayılı “… …. …” ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı … tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun, müvekkilinin tescilli “……..” ibareli seri markalarına ….sayılı “…” markalarına ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, markalar arasında karıştıılma tehlikesi ve seri marka imajı bulunduğunu, davalının “… …….” ibareli markayı tescil ettirerek müvekkilinin … markası ile iltibas yaratmaya çalıştığını, … markasının kesinleşmiş mahkeme kararları ile tanınmış marka olduğuna hükmedildiğini, müvekkilinin … ve … markaları ile davalının “… …….” markasının aynı kökten türetildiğini, görsel, anlamsal ve fonetik benzerlik bulunduğunu, tüketicilerinin … ibareli herhangi bir markayı gördüklerinde müvekkilinin tanınmış … markası ile ilişkilendireceklerini, aynı hizmetleri kapsayan markalar arasında bu sebeple de bağlantı kurma ve karıştırma ihtimali bulunduğunu, davalının müvekkilinin … markasının tanınmışlığından yararlanma amacıyla dava konusu başvuruda bulunduğunu, başvuru sahibinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-10904 sayılı kararının iptaline, 2018/75794 sayılı ve “… …” ibareli marka başvurusu tescil edilmişse hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru ve itiraz gerekçesi markalar arasında ilişkilendirilme/iltibas oluşturacak düzeyde görsel, işitsel veya kavramsal işaret benzerliği bulunmadığını, sahipten satışı- sunumu ifade eden “…” ibaresinin ticaret alanında yaygın kullanımı bulunan, ayırt edici gücü nispeten zayıf bir kelime olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, “…” adı altına tamamen ücretsiz seri ilan sitesi olarak hizmet verdiğini, “…” markasının daha önceden … nezdinde adına tescilli olduğunu, davacının bunu bilmesine rağmen kötü niyetle marka başvurularına itirazda bulunduğunu, taraf markalarının halk tarafından karıştırılmayacağını, taraf markalarının logolarının tamamen farklı olduğunu, davacının tanınmışlığından yararlanmadığını, kötü niyetli bir başvuru gerçekleştirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu 2018/75794 sayılı “… …” ibareli davalı marka başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen davacı markalarının benzer olduğu, dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan hizmetlerin, davacı yana ait önceki tarihli markaların kapsamında yer alan hizmetler ile aynı, aynı tür ya da benzer nitelikte bulunduğu, davacının … esas unsurlu markasının tanınımış marka olduğu ve somut olayda tanınmışlığın iltibası arttıran bir unsur niteliği taşıdığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ….sayılı kararının tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline, davaya konu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte yarattıkları bütüncül algı dikkate alındığında markaların görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadıklarını, mahkemenin mezkur kararında, diğer bir gerekçe olarak belirtilen tanınmışlığın iltibası artıran bir unsur olduğu yönündeki tespitin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığını, adına daha önceden tescilli “…” ibareli markanın olduğunu, “…” ibaresinin, satış hizmetleri yönünden çağrışımsal etkisi yüksek zayıf bir marka işareti niteliğinde bulunduğunu, marka başvurusunun kötü niyetli olmadığını, davacının sunduğu delillerin yanıltıcı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “………” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, dava konusu başvurunun, tescili halinde davacının seri markalarından birisi olarak algılanabileceği anlaşılmakla, davalı … ile davalı…vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ile davalı…vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … ile davalı…tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davalı … ile davalı … Kurumundan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … ile davalı…tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.