Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/894 E. 2023/827 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/894
KARAR NO : 2023/827
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/332 E. – 2020/395 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Telif Tazminatı

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/12/2020 tarih ve 2019/332 E. – 2020/395 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin … isimli bilgisayar yazılımının FSEK uyarınca mali haklarının sahibi olduğunu, müvekkilinin, bu programın kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılması vs. konularda ülkemizde veya yurt dışında hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetki vermediğini, davalılara ait iş yerinde bulunan bir adet … seri numaralı bilgisayarda müvekkili şirkete ait olan … yazılımının izinsiz olarak, korsan diye tabir edilen biçimde yüklenmiş ve kullanmakta olduğunun tespit edildiğini, aynı olayla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetin 2019/10507 soruşturma numarasıyla devam ettiğini, davalıların davacının sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandıklarını ve faaliyet alanı gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiklerini, FSEK’e aykırı hareket etmek suretiyle müvekkili şirketin mali haklarına tecavüzde bulunduklarını, davalılar aleyhine FSEK m.68/2 uyarınca, davaya konu bilgisayar programının satımı konusunda sözleşme olması halinde belirlenecek mutad bedelin 3 katı tutarında tazminat talep ettiklerini ileri sürerek, şimdilik 10.000.-TL’nin, öncelikle programın yükleme tarihlerinin tespit edilmesi halinde yükleme tarihinden itibaren, mümkün olmaması halinde ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, iş yerinde yapılan arama sırasında tutulan 28.02.2019 tarihli arama tutanağında da belirtildiği gibi müvekkillerin iş yerinde aktif olarak kullanılan ve masa üstü tabir edilen 5 adet bilgisayarın hiç birinde söz konusu programa rastlanmadığını, yalnızca … marka bir adet diz üstü bilgisayarda söz konusu programa rastlandığı, fakat bilgisayarın çok yavaş çalışması sebebiyle programın açılmadığının belirtildiğini, söz konusu bilgisayarın da müvekkillere ait olmayıp, müvekkili davalı …’in ameliyat olması nedeniyle iş yerine gelip gidemediğinden onun işlerine yardımcı olmak için arama sırasında iş yerinde bulunan arkadaşı …’a ait olduğunu, söz konusu bilgisayarın çalışmadığı gibi müvekkillerine de ait olmadığını müvekkillerinin ilgilerinin olmadığı bilgisayara yüklenmiş olan ve kullanılamadığı anlaşılan program sebebiyle, müvekkillerin sorumlu tutulması ve kendilerinden fahiş miktarda bir tazminat talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu … adlı bilgisayar programının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacının söz konusu bilgisayar programı üzerinde mali hakları kullanma yetkisini haiz bulunduğu, davalılara ait iş yerindeki bir adet bilgisayarda … programının yüklü –kurulu olduğu ancak programın kullanılabilir, çalışır durumda olmadığı, davaya konu bilgisayar programı çalışır durumda bulunmadığından, FSEK kapsamında herhangi bir hak ihlalinin oluşmadığı, dolayısıyla telif tazminatı talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, aynı olay nedeniyle Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan ceza davası sonucunda, davalıları iş yerinde bulunan bir adet bilgisayarda müvekkiline ait programın izinsiz olarak kurulu ve çalışır vaziyette bulunması nedeniyle mahkumiyet kararı verildiğini, ceza mahkemesince belirlenen maddi olguların ve mahkumiyet kararlarının hukuk mahkemelerini bağlayıcı nitelikte olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun, uyuşmazlık konusu bilgisayarda bir inceleme yapılmadan sadece arama tutanağı esas alınarak düzenlendiğini, bu nedenle eksik incelemeye dayalı bulunduğunu, dava konusu yazılımın kurulum dosyasının davalıların iş yerinde tespit edilen bilgisayarda bulunmasının, teknik ve hukuki anlamda çoğaltma olarak değerlendirilmesi gerektiğini, diğer yandan FSEK 22. maddesi uyarınca mali hak ihlali için programın bilgisayar yüklenmesinin yeterli bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan telif tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davalılara ait iş yerinde bulunan bir adet bilgisayarda, davacının mali haklarına sahip olduğu … adlı bilgisayar yazılımının kurulu olduğu tespit edilmişse de, bu yazılımın çalışır vaziyette olmadığının aynı olay nedeniyle başlatılan ceza soruşturma dosyasında, bahsi geçen bilgisayar üzerinde inceleme yapan bilgisayar mühendisi bilirkişinden alınan raporda açıkça belirtildiği, söz konusu yazılım çalışır vaziyette olmadığından, davacının mali hak ihlalinden bahsedilemeyeceği, diğer yandan aynı olay nedeniyle Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/460-2020/360 E/K sayılı dosyasında açılan ceza davasında, dava konusu edilen bilgisayarda davacıya ait programın izinsiz olarak kurulu olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilip CMK’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de bahsi geçen ceza dosyasında dava konusu yazılımın çalışır durumda olduğuna ilişkin bir maddi vaka tespitinin yer almaması ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/5221-2022/2012 E/K sayılı kararında da belirtildiği üzere, CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sonuçları itibariyle bir mahkumiyet kararı olmayıp, kural olarak sanığın aleyhine sonuç doğuracak şekilde bir etki oluşturmaması nazara alındığında, anılan ceza dava dosyasında verilen kararın maddi vakıanın sübutu bakımından yeterli kabul edilemeyeceği, bu itibarla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 08/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip