Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/890 E. 2023/767 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/890 – 2023/767
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/890
KARAR NO : 2023/767
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/247 E. – 2020/390 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Telif Tazminatı

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/12/2020 tarih ve 2019/247 E. – 2020/390 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin bilgisayar yazılımı üreten sayılı firmalardan biri olduğunu, lisans hakkı kendisine sahip eser niteliğindeki … isimli bilgisayar yazılımını gerçekleştirdiğini, Serik Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/1011 D.İş sayılı dosyasında yapılan arama sonucunda davalıların … şantiyesinde bulunan bilgisayarlara müvekkiline ait yazılımların korsal olarak yüklendiğinin ve kullanıldığının tespit edildiğini, yazılımların şifre kırmak suretiyle kullanıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin yükleme tarihi, tespit edilemediği takdirde haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle dava değerini 227.280,00-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar … A.Ş. ve … vekili, … yönünden husumet itirazında bulunmuş, yazılımların tespit edildiği bilgisayarların şantiyede çalışan işçilerin kendi şahsi bilgisayarları olduğunu, davaya konu yazılımın kaçak kullanıldığından müvekkilinin bilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …. Şti ve … vekili, yazılımların tespit edildiği bilgisayarların müvekkiline ait olduğuna dair delil bulunmadığını, bunların taşınabilir, sabit olmayan bilgisayarlar olduklarını, müvekkillerinin dava konusu eylemleri gerçekleştirmediğini savunarak, davanın müvekkilleri yönünden öncelikle husumetten reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, Serik Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/1011 D.İş sayılı dosyasına istinaden 21.11.2018 tarihinde, …. … şantiyesi adresinde…. Şti. ve …. A.Ş. isimli firmalarında şantiyelerinde yapılan incelemede işyerinde 3 adet bilgisayarda … 5.1 yazılımın yüklü ve çalışır durumda olduğunun tespit edildiği, programın yükleme tarihinin ise tespit edilemediği, davacıya ait eserin davalı tarafın bilgisayara yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belge dosyada mevcut olmadığı, yine olayda mali hakları davacının tasarrufunda olan bilgisayar programının, davalıların kontrolünde olan bilgisayara izinsiz (lisanssız) yüklenerek çoğaltılmasının söz konusu olduğu, dolayısıyla hak sahibinin FSEK’in 22. maddesinden kaynaklanan çoğaltma hakkının ihlal edildiği, bu kapsamda çoğaltma hakkının ihlaline dayalı olarak davacı tarafın tazminat talebinde bulunabileceği, ihlal olunan mali haklar karşılığı FSEK’in 68. maddesine göre telif tazminatı talep edebileceği, bilgisayar için ayrı ayrı lisans bedeli hesaplaması yapılması gerektiği, … 2018 yılı listesine göre işyerinde tespit edilen 3 bilgisayar için … ana modül ve yan modüllerinin toplam lisans bedelinin KDV hariç toplam 72.786,00-TL (7.370,00 + 35.205,00 TL + 30.211,00 TL) olduğu, FSEK’in 68. maddesi uyarınca 3 kat telif tazminatı talep edildiğinden, tazminat tutarının, KDV hariç, en fazla 72.786,00-TL x 3 = 218.358,00 TL mertebesinde olabileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 218.358,00-TL maddi tazminatın 21.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde bilirkişi raporunda telif tazminatının eksik belirlendiğini, rapora itirazlarında belirttikleri RASVEK modülü çalışır halde olduğu halde hesaplamaya dahil edilmediğini, raporda tespit yapılan bilgisayarların ekran görüntüsünün bulunmadığını, bu modülün değerinin 1.960 TL olduğunu, yeniden hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … A.Ş. ve … vekili, şantiyede arama izninin 22.11.2018 tarihi için verildiğini, oysa aramanın 1 gün önce gerçekleştirildiğini, hukuka aykırı bir aramanın söz konusu olduğunu, elde edilen delilin kullanılmasının da hukuka aykırı olduğunu, programın müvekkillerinin izni olmadan işçiler tarafından yüklendiğini, müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, programın şantiyedeki işler için kullanılıp kullanılmadığının dahi tespit edilmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …. Şti. vekili, aramanın arama kararında belirtilen tarihte yapılmadığını, bu nedenle hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı toplanan delille davanın kabulüne karar verilemeyeceğini, müvekkillerinin dava konusu programla bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’in 68. maddesine dayalı telif tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı vekilince çalışır durumdaki RASVEK modülünün hesaplamaya dahil edilmediği ileri sürülmüş ise de, 1.960 TL’nin 3 katı tutarında (istinaf sınırının üzerinde) tazminat talep edilebilecek söz konusu modülün yüklü olduğuna dair bir tespit bulunmadığı, öte yandan davalı şirketlere ait şantiyede yer alan üç adet bilgisayarda, davacının mali haklarına sahip olduğu … adlı bilgisayar yazılımının kurulu ve çalışır vaziyette olduğunun tespit edildiği, söz konusu yazılımın izinsiz olarak bilgisayara kurulmasının, davacının mali haklarının ihlali niteliğinde bulunduğu, davalı şirketlerin bu eylemden sorumlu olduğu, davalı şirketlerin temsilcileri olan diğer davalıların ise FSEK’in 66. maddesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu, dolayısıyla davalılar vekillerinin husumete ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı, her ne kadar davalılarca söz konusu yazılımın tespit edildiği bilgisayarların kendilerine ait olmadığı savunulmuş ise de, davacının mali haklarına sahip olduğu programın izinsiz olarak kurulduğu bilgisayarın, davalıların iş yerinde bulunması ve kullanılması karşısında bu savunmaya itibar edilmesinin mümkün olmadığı, FSEK’in 68. maddesi uyarınca istenebilecek tazminatın usulünce tespit edildiği, diğer yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.06.2007 tarihli ve 2007/7-147 E.- 2007/159 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; usulüne göre alınmış arama kararına istinaden, herhangi bir hak ihlaline neden olunmadan yapılan arama sonunda ele geçen delillerin, sırf arama sırasında bulunması gereken kişilerin orada bulundurulmaması suretiyle şekle aykırı hareket edildiğinden bahisle “hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil” sayılmalarının ve mahkûmiyet hükmüne dayanak teşkil edememelerinin kabul edilemeyeceği, somut uyuşmazlıkta da usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunup aramanın Sulh Ceza Hakimliğince karar verildikten sonra ancak tayin edilen zaman diliminden önce gerçekleştirildiği, arama esnasında bu husus ileri sürülmediği gibi ceza dosyası Dairemizce HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca incelenmek üzere UYAP üzerinden talep edilmiş olup ceza yargılaması sırasında da buna ilişkin bir yakınmanın dile getirilmediği, dolayısıyla davalılar vekillerinin istinaf aşamasında ileri sürdükleri ve aramanın şekline ilişkin olduğu değerlendirilen bu savunmaya itibar edilemeyeceği, bilirkişilerce rayiç bedel tespit edilirken davaya konu sürümlerin eski sürüm olduğunun gözetilerek standart fiyatlardan %20 indirim yapılabileceğinin de gözetildiği anlaşılmakla, davacı vekili ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre davacıdan alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu’na göre davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 14.916,04-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar … A.Ş. ve … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 3.730,00-TL ile davalılar …. Şti. tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 3.730,00 TL’nin ayrı ayrı mahsubu ile bakiye 11.186,04’er TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davacı ile davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 02/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.