Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/887 E. 2023/816 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/887
KARAR NO : 2023/816
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2020
NUMARASI : 2020/2 E. – 2020/357 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/11/2020 tarih ve 2020/2 E. – 2020/357 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 43. sınıf hizmetlerde, 2018/106233 numaralı “…” ibareli marka başvurusunun davalı şirketin “…” ibareli markasını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine davalı … Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının yazım, okunuş ve ses olarak birbiri ile benzer olmasının mümkün olmadığını, iltibas tehlikesinin bulunmadığını, başvurunun kötüniyetle yapılmadığını, başvurunun tescil edilmemesi durumunda müvekkilinin markasına ürünlerine/hizmetlerine yönelecek tecavüzleri önlemek amacı ile yapmış olduğu girişimlerin, yatırımların, harcamaların boşa gideceğini ve karşı tarafın da bundan haksız kazanç sağlayacağını ileri sürerek, YİDK’nın 01/112019 tarih ve 2019/M-9506 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, davacı tarafından tescili talep edilen markanın baskın unsurunun “…”, müvekkiline ait markanın baskın unsurunun ise “…” olduğunu, bu markaların orta seviyedeki tüketici nezdinde karıştırılması ve firmalar arasında ekonomik/organik/idari bağlantı kurulması ihtimalinin yüksek olduğunu, baskın unsur bakımından sadece sondaki harfin değiştirilmesinin bu ihtimalleri ortadan kaldırmayacağını, davacı tarafın markasının tescilinin iltibas tehlikesi oluşturabileceği gibi müvekkilinin inhisari haklarına da zarar verecek ve bir noktada haksız rekabet meydana getireceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının 2018/106233 sayılı “…” ibareli marka başvurusu kapsamında yer alan dava konusu “43: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” nin davalıya ait redde gerekçe markanın kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davalı markası arasında marka işaretleri bakımından işitsel ve görsel olarak benzerlik bulunduğu, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının benzer olmadığını, benzerlik değerlendirmesinde taraf markalarını oluşturan 4 kelimeden üçünün yok sayıldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvurunun “…” ibaresi öne çıkacak şekilde düzenlendiği, itiraza mesnet markada da “…” ibaresinin algıyı üzerine topladığı, taraf markalarında yer alan diğer ibarelerin ise tali nitelikte ve markaların kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı oldukları, bu hale göre markaları oluşturan işaretlerin karşılaştırmasının “…” ve “…” ibareleri arasında yapılması gerekmekte olup, markaların kapsamındaki 43. sınıf hizmetler bakımından emtia benzerliği şartı da gerçekleştiğinden taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, zira başvurunun son harfindeki farklılığın markalar arasındaki iltibas tehlikesini bertaraf etmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 125,50 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip