Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/882 E. 2023/906 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/882
KARAR NO : 2023/906
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2019/216 E. – 2020/428 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/10/2020 tarih ve 2019/216 E. – 2020/428 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,müvekkilinin … plakalı aracı ile davalının alt yüklenicisi olarak davalı şirketin bünyesinde servis taşıma işini ifa ettiğini, taşıma işi karşılığında müvekkilinin fatura tanzim ettiğini, davalının da fatura bedellerini ödediğini, ancak taşıma hizmeti karşılığı tanzim edilen, 30.04.2017, 30.05.2017, 31.05.2017 ve 30.06.2017 tarihli fatura bedellerinin bir kısmı ile 31.07.2017, 31.08.2017 ve 15.09.2017 tarihli fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle alacağının tahsili amacıyla davalı Şirket aleyhine Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2017/19348 esas sayılı icra dosyasıyla fatura alacağına dayalı icra yoluyla takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazın iptaline, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında 17/03/2017 tarihinden başlayarak 17/03/2018 tarihine kadar geçerli taşıma sözleşmesi imzalandığını, davacının … plakalı aracı ile müvekkilinin alt yüklenicisi olarak şirket bünyesinde servis taşıma işini ifa ettiğini, davacının 15/09/2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, bir daha sözleşme ile servis işini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmenin 7. maddesi gereğince 20.000,00-TL cezai şartı ödemesi gerektiğini, mevcut 17.169,56-TL hakediş bedelinin sözleşmenin 13.maddesi gereğince cezai şart alacağından mahsup edildiğini, bakiye 2.830,44-TL cezai şart alacakları olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tanzim edilen faturalar ile ödeme tarihlerinin, sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen 45 günlük ödeme şartı süresini 3 defa geçtiği, ancak araç sahibinin haklı nedenle fesih şartı olarak sözleşmede öngörülen 60 günlük sürenin 31/07/2017 tarihine kadar hiç aşılmadığı, davacı olan araç sahibinin ihtarnamesinden önce davalı şirketin borcunun 31/07/2017 tarihi itibariyle 1.401,81-TL olduğu, davacının buna rağmen 23/08/2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı haksız şekilde feshettiği, bu fesihe rağmen fesih tarihinden sonraki dönemde 15/09/2017’de vermiş olduğu bir hizmet karşılığı düzenlendiği tespit edilemeyen 4.853,75-TL fazladan fatura tanzim ederek kendi kayıtlarına aldığı, davalı firmanın ise Eylül döneminde düzenlenen bu 3 adet faturayı kabul etmeyerek muhasebe kayıtlarına almadığı, icra takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı şirketten 17.169,56-TL hakediş alacağının bulunduğu, ancak davacı tarafça taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8. maddesinde yer alan fesih süresinin (60gün) dikkate alınmadan sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesi ve aynı sözleşmin 7. maddesinde düzenlenen 20.000,00-TL tutarında cezai şartın davalı tarafça mahsup edildiği, halen bu cezai şart nedeniyle davalının davacıdan 2.830,44-TL alacağı bulunduğu, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin ise şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dosya kapsamında müvekkilinin davalı şirketten 17.169,56 TL alacaklı olduğunun sabit bulunduğunu, eldeki davanın itirazın iptali davası olup feshin geçerliliği ve cezai şartın bu davaya konu edilebilecek talepler olmadıklarını, müvekkilin sözleşmeyi geçerli olarak ve haklı nedenle usulüne uygun olarak feshettiğini, davalı firmanın sözleşmede belirtilen sürelere uygun olarak ödeme yapmadığını, davalı yanın savunma olarak öne sürdüğü cezai şart alacağının huzurdaki dosya kapsamında değerlendirmeye alınamayacağını, davalı şirketin müvekkilinden cezai şart sebebiyle alacaklı olup olmadığının başka bir yargılamayı gerektirdiğini, cezai şart alacağının doğup doğmadığı hususunun ayrıca irdelenmesi için karşı dava yahut ayrı bir dava açılması ve başkaca bir yargılama yapılması gerekmekte iken davalının her iki yola da başvurmadığını, takas mahsup defi de ileri sürmediğini, davalı tarafça eksik ödeme yapıldığını, bazı aylara ilişkin hiç ödeme yapılmadığını ve bazı aylara ilişkin ödemelerin aylar sonra yapıldığını, yine 2017 yılının 7.8. ve 9 aylarına ilişkin faturaları davalı şirketin ödemediğini cevap dilekçesinde kabul ettiğini, buna rağmen bilirkişinin 60 gün hesabında bunu dikkate almadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında imzalandığı çekişmesiz bulunan 16.03.2017 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde, sözleşmede belirtilen haller dışında sözleşmenin davacı tarafından feshi halinde 20.000,00 TL cezai şartın öngörüldüğü, sözleşmenin 8. maddesinde ise ödeme şartlarının düzenlendiği, buna göre faturaların tanzim edildiği tarihi takip eden ayın 1. gününden itibaren 60 gün içinde fatura bedelleri ödenmemişse davacının sözleşmeyi fesih hakkının doğacağı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklandığı üzere 60 günlük sürenin hiç aşılmadığı, dolayısıyla cezai şart koşullarının davalı yararına oluştuğu ve davalının 20.000,00 TL cezai şart alacağının bulunduğu, davalının da bu alacağına dayalı takas savunmasında bulunduğu ve savunmasının yerinde olduğu, cezai şart alacağına ilişkin olarak mutlaka ayrı bir dava açılmasına gerek olmadığı, bu alacağın takas savunmasına dayanak yapılabileceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip