Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/880 E. 2022/684 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
.T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2020 tarih ve 2015/461 E. – 2020/273 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ile davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin…ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini 35. sınıfta (01, 02, 03, 04, 05, 06. Alt gruplar) marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2014/19582 kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, 10.09.2015 tarih ve 2015-M-7292 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülerek, davalı şirket başvurusunun nihai olarak 35. sınıftaki bir kısım emtia yönünden reddine, bir kısım emtia için tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, dava konusu kararın davalının 2006/51784 sayılı “…” ibareli markasına istinaden verildiğini, oysa söz konusu markaya ilişkin müvekkili şirket tarafından Ankara 2. FSHHM’nde 2015/234 E. sayısı ile hükümsüzlük davası açıldığını, müvekkili şirketin inşaat, gayrimenkul yatırım, enerji üretim ve daha birçok faaliyetlere odaklandığını, müvekkili adına tescilli “…” ve “…” ibareli markalarının bulunduğunu, dava konusu marka ile müvekkili markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzerlik arz ettiğini, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu, taraflar arasında derdest olan pek çok davanın bulunduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkili şirketin 1986 yılından beri kapı, pencere, mutfak dekorasyonu, balkon, elektrik elektronik sektörü gibi alanlarda kendisine ait tescilli alüminyum profilleri tasarladığını, ürettiği ürünleri 2006 yılından bu yana “…” tescilli markası ile satmakta olduğunu, müvekkili şirketin 2006/51784 sayılı markasını 2006 yılında tescil ettirdiğini ve adına tescilli markasını kullandığını, davacının benzer konuda açtığı davanın Ankara 2. FSHHM’nin 2015/182 E., 2015/419 K. sayılı kararı ile reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan tüm emtialar yönünden, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik ve ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, dava konusu marka başvurusunda bırakılan 35. sınıf hizmetlerin davalının önceki tarihli 2006/51784 sayılı markasının kapsamında olduğu, davalının dava konusu marka başvurusu ile önceki tarihli markasının asli unsuru olan “…” ibaresinin dava konusu marka başvurusunda da korunduğu, ancak özellikle tescil kapsamındaki mallar itibariyle kullanıldığına ilişkin davalı tarafından delil sunulmaması dikkate alındığında, fiilen kullanılmayan bir markanın sonraki markalar yönünden müktesep hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, … YİDK’nun 2015-M-7292 sayılı kararının iptaline, 2014/19582 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının dava konusu başvuru markası üzerinde 2006/51784 numaralı “…” ibareli markasına dayalı müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığını, müvekkilinin başvuru markası üzerinde 2006/51784 numaralı “…” ibareli markasına dayalı müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu marka başvurusunun kapsamında kalan 35. sınıftaki tüm hizmetlerin, davacının redde mesnet markaların kapsamında da aynen yer aldığı, markalar arasında ortak “…” asıl unsurundan kaynaklanan görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik ve ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, anılan hizmetlerin davalının önceki tarihli 2006/51784 sayılı markasının kapsamında da yer aldığı, ancak Yargıtay 11. H.D.’nin 02.03.2020 tarih ve 2019/4020 E.- 2020/2219 K. sayılı ilamı ile açıkça tescil kapsamındaki emtialar itibariyle kullanılmadığı tespit edilen davalının 2006/51784 sayılı önceki markasının, işbu dava konusu başvuruda kalan hizmetler yönünden de kendisine kazanılmış hak teşkil etmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay 11. H.D.’nin aynı taraflar arasındaki benzer bir uyuşmazlıkta verdiği 09.04.2019 tarih ve 2018/404 E.- 2019/2774 K. sayılı kararının da bu yönde olduğu, YİDK’nın karar tarihindeki mevcut hukuki durumu nazara alarak karar vereceğinden, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/182 E.- 2015/419 K. sayılı dosyasının sonucunu beklemesinin mümkün olmadığı, kaldı ki anılan davada davacı …Ş.’nin marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının yerinde olup olmadığı tartışıldığından, anılan davanın konusunun işbu dava ile hiçbir ilgisinin de bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … ile davalı … Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ile davalı … Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılarca istinaf başvurusunda yatırılan 54,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin, davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıların uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022