Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/874 E. 2023/773 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/874 – 2023/773
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/874
KARAR NO : 2023/773
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2020/269 E. – 2021/115 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/03/2021 tarih ve 2020/269 Esas – 2021/115 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı… vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin 2017/39180, 2017/39176, 2017/39173, 2013/43356, 2001/08797, 184411 sayılı ve “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu markalar ile karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2019/63343 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkiline ait “…” ibaresini taşıyan markalar ile görsel ve işitsel açıdan ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, markalar arasında karıştırılma tehlikesinin doğacağını, müvekkilinin markalarında yer alan “…” ibaresinin markaların asli unsurunu oluşturduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin markalarını çağrıştıracağını ve seri marka izlenimi uyandıracağını, halk tarafından markaların veya işletmelerin ilişkili olduğunun düşünülmesinin de ihtimal dahilinde olduğunu, davalı tarafından söz konusu marka başvurusu ile müvekkili markalarından haksız yarar elde edilmeye çalışıldığını, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2020-M-5915 sayılı kararının kısmen iptaline, 2019/63343 sayı ile işlem gören marka başvurusunun 29. sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” malları ve 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, …’in et ürünleriyle ünlü … beldesi doğumlu olduğunu, bu nedenle ve oğlunun ismi olan … adını ekleyerek dava konusu markayı oluşturduğunu, davacının itiraza mesnet markaların yalnızca peynir ve süt ile süt ürünleri üzerinde kullanıldığını, kendisinin ise kasaplarında ürettiği sucuklar üzerinde dava konusu markayı kullanacağını, markaların farklı tüketici kitlelerine hitap ettiğini, markaların görsel,işitsel ve anlamsal olarak birbirinden farklı olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, başvuru kapsamındaki dava konusunu oluşturan 29. sınıftaki mallarla 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı, aynı tür/benzer oldukları, taraf markalarında “…” ibaresinin esas ve ayırt edici unsur olarak kullanıldığı, başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markası arasında bulunan tek farkın, marka başvurusunda yer verilen “… …” ibaresi olduğunu, bu farklılığın marka başvurusuna ayırt edicilik katmadığı, ayrıca markalar arasında yüksek düzeyde çağrışım ve benzerlik oluşu, tüketici tarafından davacı şirketin söz konusu markalarının seri markası izlenimi vereceği ve karıştırılma tehlikesi doğuracağı, davalı şahsın başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2020-M-5915 sayılı kararının iptaline, 2019/63343 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu 2019/63343 sayılı ve “…” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davalı markasında, davacı markasında olmayan kelime ve kullanımlara esas unsur olarak yer verildiği, bu yönüyle markalarda kullanılan esas unsurların farklı olduğu, markaların sadece görsel olarak değil, işitsel ve anlamsal düzeyde de birbirlerinden farklı bulundukları, davalı markasının, davacı markasından farklı bir birlik ve bütünsellik içerisinde tüketiciye sunulduğunu, “…” ibaresinin davacı tarafından yaratılmış bir ibare olmadığını, “…” ibaresinin kişi adı olarak da genel ve yaygın bir kullanımının olduğunu, dolayısıyla ayırt ediciliğinin düşük bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, dava konusu edilen 29. sınıf mallarla bu malların satışına özgü 35. sınıftaki mağazacılık hizmetleri yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak kullanıldığı ve başvuruda farklı olarak yer verilen ibarelerin başvuruya yeterli ayırt ediliği sağlamadığı, öte yandan dava konusu başvurunun SMK’nın 7/5-a maddesi kapsamında dürüstçe ad ve soyadının kullanılması niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, taleple bağlılık ilkesi başlıklı HMK’nın 26. maddesi uyarınca, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacı tarafça dava dilekçesinde 29. sınıf mallarla, bu malların satışına özgü 35/5. sınıftaki mağazacılık hizmetleri yönünden YİDK kararının iptali talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak başvuru kapsamındaki 35/01-04. sınıf hizmetler ile 30. Sınıf malların satışına özgü 35/5. Sınıf hizmetler yönünden de YİDK kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, anılan hususun resen gözetilmesi gereken hususlardan olması nedeniyle davalı … vekilinin istinaf başvurusu üzerine bu husus resen kararın kaldırılmasını gerektirmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın niteliği ve istinaf edenin sıfatı gözetildiğinde, bir başka hususun daha tartışılması gereklidir. Zira somut uyuşmazlıkta davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde, gerçekte ayrı davaların konusunu oluşturan iki faklı talep birleştirilmiş ve davalı … YİDK kararının iptali ile diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi birlikte talep edilmiştir. Mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verildiği halde, yerel mahkeme kararı, davalı gerçek kişi tarafından istinaf edilmemiştir. Davalı …’in istinaf başvurusu ile YİDK kararının iptali davası yönünden oluşacak hukuki sonucun, diğer davalı gerçek kişiyi ilgilendiren hükümsüzlük davasına yansıması düşünülemez. Dolayısıyla Dairemizce, YİDK kararının iptali davası yönünden ulaşılan sonucun, yerel mahkemece verilen hükümsüzlük kararına yansıtılması mümkün olmamıştır.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı… vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 gün ve 2020/269 Esas – 2021/115 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile 2020-M-5915 sayılı YİDK kararının, 29. sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” emtiaları ile 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden KISMEN İPTALİNE,
4-Dava konusu 2019/63343 sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 125,50 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 235,50 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.035,5‬0‬ TL yargılama giderine, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 2.144,3‬0 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … ile davalı… tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
11-Davalı … peşin olarak alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı Türk Patent ve Marka Kurumuna iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.