Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/864 E. 2023/758 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/864 – 2023/758
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/864
KARAR NO : 2023/758
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
NUMARASI : 2020/221 E. – 2021/143 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/04/2021 tarih ve 2020/221 E. – 2021/143 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2015/26313 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunun davalı şirketin “…” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin 1998 yılından bu yana ülkemizde dünyanın en seçkin ve prestijli markalarının toptan dağıtıcılık faaliyetini gerçekleştirdiğini, bu faaliyetleri kapsamında Türkiye’de kozmetik sektörünün öncüleri arasında yer aldığını, davacı şirket tarafından tamamen özgün yaratılmış “…+şekil” ibareli markanın tescili amacıyla 26.03.2015 tarihinde 2015/26313 sayılı ile 35. sınıfta marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili başvurusu ile “…” ibareli markanın benzer olmadığına dair kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dava konusu marka başvurusu ile itiraza mesnet markalar arasında benzerlik bulunmadığını, markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı veya benzer olmadığını, emsal … ve yargı kararları bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2020-M-4624 sayılı kararının iptaline ve tescil başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkili şirketin 1927 yılından beri kişisel bakım, temizlik ve kozmetik ürünler alanında faaliyet gösteren ülkemizin en büyük şirketlerinden biri olduğunu, “…” markasının 1971 yılında tescil edildiğini, tanınmış marka olarak davalı kurum nezdinde tescilinin bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markasına ayırt edilemeyecek derecede benzediğini ve markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, markaların kapsamında yer alan hizmetlerin de aynı /aynı tür olduğunu, YİDK kararının emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu başvurunun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35. sınıftaki “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak 2005/40508 ve 2013/94868 sayılı markaların ise “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 01 ile 45. sınıflar arasındaki tüm mal ve hizmetlerin yer aldığı, taraf markalarının görsel olarak düşük düzeyde benzedikleri, işitsel olarak benzerlik taşıdıkları, ancak anlamsal olarak benzer olmadıkları, davalı markalarını oluşturan “…” ibaresinin telaffuz farkına uğramaksızın kül halinde davacı markasının içinde bulunmasının taraf markaları arasında benzerlik yarattığı, “N” harfinin başvuruyu davalı markalarından uzaklaştırmadığı, başvurunun tüketici nezdinde seri marka algısı oluşturabileceği, davalı markasının tanınmış hale geldiği, markaların kapsamında farklı mal ve hizmet bulunmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin küresel düzeyde tanınan bir şirket olduğunu, “…” ibaresinin de 1998 yılından beri kullanıldığını ve ayırt edicilik özelliğini haiz olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, ortalama tüketicilerin hepsinin “c” harfini “k” olarak okumayacaklarını, markaların kapsamındaki emtiaların da benzer olmadığını, müvekkilinin tüketiciye perakende nihai ürün satışı bulunmadığını, dünyaca ünlü yabancı kozmetik markalarının ürünlerini tedarik ettiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” olarak telaffuz edilen davaya konu marka başvurusu ile “…” olarak okunan itiraza mesnet markanın görsel ve işitsel olarak benzer oldukları, emtia benzerliği şartı da gerçekleşmiş olup benzerliğin iltibasa sebebiyet verebilecek düzeyde olduğu, başvurudaki “N” harfinin başvuruyu itiraza mesnet markalardan yeterince uzaklaştırmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02/11/2015 tarih ve 2015/4711 E.-2015/11333 K. sayılı ilamıyla da davacının “…” ibareli markasının davalının “…” ibareli markalarıyla benzer bulunduğu, davaya konu YİDK kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 01/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.