Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/863 E. 2023/760 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/863 – 2023/760
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/863
KARAR NO : 2023/760
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018
NUMARASI : 2017/296 E. – 2018/249 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/07/2018 tarih ve 2017/296 E. – 2018/249 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2016/55906 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun davalı şirketin 2007/07395 sayılı “… TV+şekil”, 178844 sayılı “… …+şekil” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itiraz üzerine davalı …Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu 27.06.2016 sayılı 2016/55906 sayılı markanın 38. sınıf kapsamında tesciline devam edilmesi gerektiği, müvekkilin 07.04.2016 tarih ve 2016/31519 sayı ile 38 ve 41. sınıftaki hizmetlerde tescil hakkı kazandığı ve markayı aktif olarak kullandığını, davalı ve davacı markaları incelendiğinde görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, markaların tasarımsal olarak da birbirinden farklı olduğunu, YİDK kararının usule ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, YİDK’nın 2017-M-4694 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, taraf markalarının asli unsurlarının “…” ibaresinden oluşması nedeniyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer oldukları, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı markalarını tanınmış olduğu sonucuna ulaşılamadığı, davalı şirketin kötüniyetle hareket ettiği kanaatine varılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu, …’ın hem kanalı ve şirketi müvekkiline devrettiğini, hem de müvekkilinin marka başvurusuna haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin markasının esas unsurunun “…” ibaresi değil “…” ibaresi olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, başvurunun iltibasa sebebiyet vermeyecek şekilde oluşturulduğunu, markaların seri marka algısı yaratmadığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, bu tür ibareleri marka olarak seçenlerin küçük değişiklerle türetilen markalara engel olamayacağını, “…” ibaresinin davalıya özgülenemeyeceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında “…” ibaresinin ortak olarak yer almasından kaynaklı yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu, bu ibare markalarda asli unsur olarak yer almakta olup, taraf markalarındaki “…” ve “…” ibarelerinin markalara ayırt edicilik katacak nitelikte olmadığı, başvuruda davalı şirket markalarından farklılaşmasını sağlayacak başka bir ibarenin de yer almadığı, bu hali ile dava konusu başvuru ile redde mesnet markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve bu ihtimalin markaların ilişkili olduğu ihtimalini de kapsadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.12.2011 tarih ve 2009/15027 E.- 2011/17087 K. sayılı kararında 38. sınıf hizmetler yönünden “…” ibareli markanın “…” ibareli markalarla benzer bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 01/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.