Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/857 E. 2023/406 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/857
KARAR NO : 2023/406
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2020/255 E. – 2021/28 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/01/2021 tarih ve 2020/255 E. – 2021/28 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı ve “…+şekil” ibareli başvurusunun, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı radyoaktif kimyasal maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları, malların biraraya getirilerek satışa sunumu hizmetleri, (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katolog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ve 44. sınıfta yer alan “Tıbbi hizmetler” yönünden SMK’nın 5/1-b ve c bentler uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, oysa dava konusu ibarenin, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden genel bir tabir olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu başvurunun özgün ve ayırt edici olduğunu, aynı ibarenin yurt dışında uyuşmazlık konusu hizmetler bakımından tescil edildiğini, müvekkilinin başvurusunda yer alan şekil unsurunun markada algısal farklılık oluşturduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2020-M-5817 sayılı kararının iptaline ve başvurunun reddedilen hizmetler yönünden de kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, başvuru konusu ibarenin, ilgili tüketici kesimi tarafından herhangi bir zihni çaba gerektirmeksizin, doğrudan doğruya “sağlıklı gör/iyi gör” şeklinde algılanacak olması, anılan anlamıyla çekişme konusu hizmetler bakımından hizmetin/ürünün amacına doğrudan atıf yapması sebebiyle, SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c. maddesi uyarınca tescil engeli bulunduğu, dava konusu YİDK kararının yerindeolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, uyuşmazlığın hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesin mümkün olmasına rağmen takdir yetkisinin bilirkişilere bırakıldığını, ilk derece mahkemesi kararının gerekçeli olmadığını, dava konusu başvurunun özgün ve ayırt edici bulunduğunu, dava konusu başvuruyu oluşturan “…” ibaresinin yurt dışında uyuşmazlık konusu hizmetler bakımından tescil edildiğini, dava konusu başvuruda yer alan şekil unsurunun iç içe geçmiş kalplerden oluştuğunu, dava konusu YİDK kararının davalı Kurumun daha önce verdiği kararlarla çeliştiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulü istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvurunun”…” ibaresi ile iç içe geçmiş iki kalp şeklinden oluştuğu, mahkemece alınana bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere “…” ibaresinin İngilizce’de “sağlıklı gör, iyi gör, iyi görünmek” anlamlarına geldiği, dava konusu ibarenin bu anlamının temel düzeyde İngilizce bilen herkes tarafından bilinebileceği, ülkemizde İngilizce’nin yaygın olarak bilindiği ve dava konusu ibarenin anlamı da gözetildiğinde “…” ibaresinin uyuşmazlık konusu olan hizmetler bakımından tüketicilerce marka olarak algılanması, belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, başka işletmelere ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlaması mümkün olmadığından 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b maddesi uyarınca ayırt edici niteliği haiz bulunmadığı gibi başvurunun reddedildiği hizmetler yönünden aynı Kanun’un 5/1-c maddesi uyarınca tanımlayıcı da olduğu, dava konusu marka başvurusunda yer alan şekil unsurunun ayırt ediciliğe katkı sağlamadığı, dava konu ibarenin başka ülkelerde tescilli olmasının varılan sonucu değiştirmeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip