Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/834 E. 2022/1162 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/834
KARAR NO : 2022/1162
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : 2020/362 E. – 2021/85 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2021 tarih ve 2020/362 E. – 2021/85 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas ibareli markaların sahibini olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2018/66001 sayılı “…” ibareli markasını 04. ve 35. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler için tescil ettirdiğini, oysa müvekkilinin markaları ile davalının markasının karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzer olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin ürünlerinin tanınmışlığından haksız yarar sağlamaya çalıştığını, kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli 2018/66001 sayılı “…” ibareli markanın talep edilen sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının varilleri ile müvekkili varilleri arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, davacı markasını taklit etmediğini, ortalama düzeydeki tüketiciyi yanıltmayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının markasında yer alan 04. Sınıf ile 35.05. Sınıftaki “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Elektrik enerjisi.” mal ve hizmetlerinin davacının 2014 57249, 2016 16022, 2017 43937 tescil numaralı markaların kapsamına yer alan 04. Sınıftaki mallarla aynı, aynı tür, benzer olduğu, somut olayda çekişmeli başvuru “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların “…” ibarelerinden oluştuğu, ilk görüşte dikkat çekmeyen renk farklılığı ve tek harfin yerinin değiştirilmesi markaları görsel olarak birbirinden ayırmaya yeterli olmayıp, bu haliyle taraf markaları arasında yüksek düzeyde görsel benzerlik bulunduğu, somut uyuşmazlık kapsamındaki çekişmeli mal ve hizmetlerin sınai amaçlı yağlar, katı, sıvı ve gaz yakıtlar, aydınlanma amaçlı mal ve hizmetler olduğu bu mal ve hizmetleri alan tüketicinin ortalama dikkat seviyesine sahip olduğu, söz konusu malların ilgili tüketicisinin yüksek derecede inceleme/araştırma yapılmaksızın satın alınabilir mallardan oldukları, dolayısıyla taraf markalarını gören tüketicinin başvuru markasını davalının yeni bir versiyonu, yeni bir çeşidi, hizmeti sanabileceği, davalı markasındaki renk tonu ve harf yeri değişikliğinin davalı markasını farklılaştırmaya yeterli olamadığı, markaların bütün olarak bıraktığı genel izlenim itibariyle benzer olduğu, kötüniyet gerekçesiyle hükümsüzlük talebinden söz edilebilmesinin bu konuda yeterli bir somut delil ibraz edilmemiş olması nedeniyle ispat edilemediği gibi davacının piyasaya sunduğu “…” esas unsurlu markaları üzerinden haksız bir avantaj sağladığının da ispat edilemediği gerekçesi ile ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne, 2018/66001 sayılı markanın taleple bağlı kalınarak 4. Sınıf “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Elektrik enerjisi.” ve 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Elektrik enerjisi. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları ile sınırlı olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının varilleri ile müvekkili firmanın varilleri arasında en ufak bir benzerlik dahi olmadığını, iltibasın veya iltibas tehlikesinin saptanmasında kullanılan, görsel, biçimsel, anlamsal, sescil benzerlik, çağrıştırma, bütünlük ilkesi ile toplu intiba malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın (veya hizmetin) ekonomik değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları ölçütleri dikkate alındığında müvekkilinin ürünlerinin aldatma niteliğini haiz olmadığını, bu hususlarda hiç bir inceleme yapılmamasının açık bir usuli ve hukuki bir eksiklik olduğunu, bilirkişi raporunda sadece firmaların isim benzerliğine vurgu yapıldığını, ayrıca dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını, davacının talebini genişletmesine de ayrıca muvafakat bulunmadığını, ıslahın yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının sonraki tarihli “…” ibareli markası ile davacının davasına dayanak gösterdiği önceki tarihli “…” ibareli markaları arasında iltibas bulunduğu, belirlenen mal ve hizmet benzerliklerinin dosya kapsamında bulunan deliller ile uyumlu olduğu, davacı vekilinin ıslah talebinin kabulünde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip