Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2023/741 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/833
KARAR NO : 2023/741
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2021
NUMARASI : 2020/149 E. – 2021/138 K.

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/04/2021 tarih ve 2020/149 Esas – 2021/138 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Asıl ve birleşen davada davacı vekili, dava dışı Şirket tarafından yapılıp daha sonra müvekkiline devredilen 2019/01168 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna, davalı Şirket tarafından “…” ibareli markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın yerinde görülerek müvekkili başvurusunun reddedildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın YİDK tarafından kısmen yerinde görüldüğünü, başvuru kapsamındaki 35. Sınıf hizmetler yönünden ise itirazlarının reddine karar verildiğini, YİDK tarafından kısmen redde gerekçe gösterilen davalı markalarının, müvekkili şirkete ait 2019/01168 başvuru numaralı “…” markası ile tüketiciler tarafından karıştırılma riski bulunmadığını ve mezkur markaların arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik olmadığını, her iki marka bakımından 35. sınıf ortak olsa da fiilen hizmet verdikleri ve hitap ettikleri kesimlerin birbirinden farklı olduğunu, müvekkili şirket adına tescili talep edilen “…” markasının daha çok vatandaşların mali hususlarda yaşadığı zorluklara faizsiz finansal destek sağlanmasına yönelik iken davalı şirkete ait markaların seracılık, sulama ve plastik üretimi alanlarında kullanıldığını ve daha çok çiftçilere hitap ettiğini, taraf markalarının bulundurdukları ibareler, oluşturuluş biçimleri, görseller, renkler, yazı tipleri, yan unsurları, ek kelime kullanımı, telaffuzları, şekil unsurları ve kavramsal açılardan benzerliklerinin bulunmadığını, bu sebeple taraf markaları arasında karıştırılma riskinin bulunmadığını, “…” ve “organizasyon” kelimelerinin bir araya gelerek yeni bir anlam kazandıklarını ve tüketici nezdinde ayırt edicilik kazandığını, söz konusu markaların farklı ve uzman tüketici gruplarına hitap ettiğini ileri sürerek, YİDK’in 2020-M-1356 sayılı kararının kısmen iptaline, 2019/01168 sayılı marka başvurusunun 35. sınıf ve tüm alt grupları yönünden de tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markalar arasındaki benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin “…” ifadesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, iki markanın birbiri ile ilişkilendirilme olasılığının çok yüksek olduğunu, bu markaların aynı firmaların birbirine benzer markaları olduğu izleniminin oluşabileceğini, itiraz konusu markanın tescili durumunda müvekkili şirketin zarara uğrayacağını, davacının, tanınmışlıktan haksız olarak menfaat elde edeceğini, tescili istenilen marka ile müvekkili şirkete ait markaların telaffuz, anlam ve görsel olarak büyük benzerlik taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 2019/01168 numaralı “…” ibareli davacı şirket başvurusunun, 2015/71644, 2015/91231, 2016/39620, 2016/39627, 2018/106718 sayılı davalı şirket markaları ile iltibas ihtimalinin bulunduğu, davaya konu 2019/01168 numaralı “…” ibareli davacı şirket başvurusunun tescili talep edilen 35. sınıfta yer alan hizmetlerin tamamının, davalı şirketin itiraza dayanak markalarında yer alan hizmetler ile aynı/aynı tür ve/veya benzer olduğu, taraf markalarını oluşturan işaretler arasında ilgili tüketiciyi işaretlerin iktisadi kaynağında yanılgıya düşürebilecek düzeyde bir benzerliğin bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu markalar altında sunulan mal/hizmetler her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından benzer kabul edilse de müvekkilinin bir tasarruf finansman şirketi iken davalı Şirketin klasik anlamda seracılık yapan bir firma olduğunu, her iki marka bakımından da 35.sınıf ortak olsa da fiilen hizmet verilen ve hitap edilen tüketici kesiminin birbirinden tamamen farklı bulunduğunu, işbu dava reddedilirken markaların hitap ettikleri alıcıların/tüketicilerin birbirinden tamamen bağımsız olmasının dikkate alınmadığını, mahkeme kabulünün aksine marka işaretlerinin de SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzer olmadıklarını, markalardaki şekil unsurları ile dava konusu başvuruya ayırt ediciliğin sağlandığını, emsal Yargıtay ilamları ile de sabit olduğu üzere müvekkili markası ile davalı markalarının ne ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede ne de detaylı olarak incelendiğinde benzer olmadıklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin olduğu, zira markaların asıl unsurlarının “…” ibaresinden oluştuğu, başvuruda yer verilen diğer unsurların ayırt ediciliği sağlamaya elverişli olmadıkları, her ne kadar davacı tarafça, marka sahibi taraf şirketlerin fiilen farklı sektörlerde faaliyet gösterdikleri ve bu itibarla markaların karıştırılmayacağı ileri sürülmüş ise de karıştırılma tehlikesinin değerlendirilmesinde, fiilen faaliyet gösterilen sektörlerin değil marka kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin esas alınması gerektiği, somut olayda da başvuru kapsamından çıkarılan 35. sınıf hizmetler yönünden emtia/hizmet benzerliği koşulunun gerçekleştiği, dolayısıyla bu yöne ilişkin davacı istinafının yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip