Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/820 E. 2023/815 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/820
KARAR NO : 2023/815
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2021
NUMARASI : 2020/220 E. – 2021/105 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :

DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/03/2021 tarih ve 2020/220 Esas – 2021/105 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinin 10 yıldan beri karşılıklı davalarının bulunduğu … Dış Tic. ve San. Ltd. Şti. ile bağlantılı olduğunu, 21. sınıf mallarda müvekkili ile dava dışı şirket arasındaki davalarda üstün hak ve sessiz kalma yoluyla hak kaybı, birlikte var olma gibi olgular tartışılırken davalı şirketin müvekkilinin hak sahipliğinin çekişmesiz olduğu 16. sınıfı uhdesine almaya çalıştığını, davalının 2019/65958 sayılı ve “…” ibareli markanın tescili için başvurduğunu, başvuruya itirazlarının davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkili markalarıyla iltibasa sebebiyet verecek ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, başvuruda kullanılan şeklin de müvekkilinin markalarında kullanılan şekil ile birebir aynı olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız olarak yararlanmak istediğini, başvurunun kötü niyetle yapıldığını, davaya konu markanın haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, YİDK’nın 2020-M-4673 sayılı kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin dava dışı şirket ile arasında bağlantı bulunmakla birlikte farklı alanlarda faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin 2008/41885, 2011/73060, 2011/95826 ve 2019/12034 sayılı ve “..” ibareli markalarının sahibi olduğunu, bu ibare üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu, müvekkilinin kardeş şirketinin logosundan esinlenerek markasını modernize ettiğini, taraf markalarının benzer olmadığını, davacı ile dava dışı şirket arasında görülen davalarda dava dışı şirketin müktesep hakkı bulunduğuna karar verildiğini, davacının 16. sınıfta kullanımının bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacı markasının tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin, davacıya ait itiraza mesnet markalar kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları, davaya konu markanın “…” ibaresinden ve şekilden oluştuğu, davalı şirket markalarının ise “…” ibarelerini içerecek şekilde, çeşitli şekil ve kelime unsurları içerdiği, davalı şirketin başvurusu ile itiraza mesnet davacı markalarının görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzer markalar olmadığı kanaatine ulaşıldığı, başvuru ile itiraz gerekçesi markaların benzer markalar olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, markalar arasında karıştırılma veya ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkmayacağı sonucuna varıldığı, ayrıca markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmaması nedeniyle, başvuru sahibi tarafından itiraz gerekçesi markaların bazıları hakkında yapılan kullanım ispatı talebinin de ulaşılan bu sonucu değiştirmeyecek olması nedeniyle söz konusu talebin ayrıca incelenmesine gerek görülmediği, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşullar oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi bulunmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, başvurunun kötüniyetle yapıldığına ilişkin somut veri bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı markasının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, taraf markalarındaki ürünlerin aynı raflarda sunulacağını, davaya konu markanın müvekkilinin markalarını anımsattığını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını ve haksız rekabet teşkil ettiğini, YİDK kararında müvekkilinin tüm markalarının değerlendirilmediğine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu başvurunun mavi dalgalı zemin üzerine beyaz harflerle “…” ibaresinden oluştuğu, “…” şeklinde okunduğu, 2012/19343 sayılı ve mavi zemin üzerine beyaz fon kompozisyonu ile dalgalı şekil yapısını içeren “…” esas unsurlu markanın daha önce davacı ile dava dışı … Dış Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında dava konusu olduğu, söz konusu markaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.10.2022 tarih ve 2020/11-172 E.-2022/1330 K. sayılı kararında “…” ibareli markanın davacının markalarına yaklaşmadığına/benzemediğine karar verildiği, anılan karar dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin taraf markalarının SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer olmadığına ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, başvurunun kötüniyetle yapıldığının da ispatlanamadığı, markalar benzer bulunmadığından başvurunun haksız rekabet oluşturduğu yönündeki iddianın da yerinde görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip