Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/808 E. 2021/779 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : ….
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/04/2021 tarih ve … sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı adına tescilli olan …. numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava ettiği davada ihtiyati tedbir yolu ile davalının “…” markasını kullanmasının ve üçüncü şahsa devretmesinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gerektiği, ancak davaya konu markanın davacı tarafından kullanılmasının engellenmesi talebinin ise markanın sahibine bu hakları 6769 sayılı SMK hükümleri gereği kanunen verildiğinden bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, davalı şahsa ait…. sayılı marka tescil başvurusunun ve eğer tescil edilmiş ise markanın nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, davaya konu markanın davacı tarafından kullanılmasının engellenmesi talebi ise marka tescilli ise (18/10/2020 tarihinde tescil edilmiş) sahibine bu hakları 6769 sayılı SMK hükümleri gereği kanunen verildiğinden bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının, müvekkilini tanıyan, müvekkili ile ticari ilişki içinde olan, müvekkilden … Kablo markası adı altında uzunca yıllar mal alan ve bu markanın müvekkiline ait olduğunu bilen bir şirket olup, … Kablo markasının bilinirliğinden faydalanarak haksız kazanç elde etme niyetiyle bilinçli olarak … markasını almış ve bu marka adı altında piyasaya ürün tedarik ederek markanın bilinirliğinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin maddi zarara uğramasına sebep olduğunu, tescilli bir markanın kullanım şeklinin değiştirilip, tescilli başka bir markaya yaklaştırılıp iltibas oluşturacak, müşteri gözünde karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanımının tecavüz oluşturduğunu, davalıya ait markanın sınıf hizmetler açısından halk nezdinde karışıklığa neden olacak derecede bir benzerliğin bulunduğunu, müvekkilin ticari faaliyetinde yıllardır baş unsur arz eden … Kablo markası ile söz konusu hükümsüzlüğü istenen “…” markası arasında, içerdikleri umumi intiba itibariyle aynı ve ayırt edilemeyecek ölçüde bir benzerlik söz konusu olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda dosya kapsamında herhangi bir inceleme yapılmadığı için dosyada bulunan mevcut delillere göre ihtiyati tedbir talep eden davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edildiğinin anlaşılamadığı, durum ve koşulların değişmesi halinde davacı tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip