Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/801 E. 2023/278 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/801
KARAR NO : 2023/278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2019/360 E. – 2020/422 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1 -… – (TC:…)
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK kararı İptali ve Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/11/2020 tarih ve 2019/360 E. – 2020/422 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin …” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı … adına yapılan marka başvurusunun esas ve ayırt edici unsur olarak “…” ibaresini içerdiğini, 35. Sınıftaki hizmetleri kapsadığını, markalar karşılaştırıldığında işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzer olduğunu, markanın müvekkilinin “…” markasıyla birebir aynı olduğunu, dava konusu …sayılı “…+şekil” ibareli markanın yayınına itiraz ettiklerini, itirazın reddedildiğini, karara itiraz ettiklerini, itirazın da dava konusu 2019-M-5729 sayılı YİDK kararıyla reddedildiğini ileri sürerek dava konusu 2019-M-5729 YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…”, ” …” ibareli önceki başvurusu – tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, taraf marka işaretleri benzediğinden SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibasın oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 2019-M-5729 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu …sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuruya konu işaret ile iddialara mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinde belirtilen anlamda bir benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacıya ait markalar ile davalı müvekkile ait markaların kapsamında sunulan mal ve hizmetlerin birbirinden farklı olduğunu, uyuşmazlığa konu markaların, ortalama tüketici nezdinde iltibas ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, somut olayda SMK’nın 6. maddesinin aradığı anlamda bir benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.6/1 hükmü kapsamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunun tespiti için madde metnindeki unsurların tamamının kümülatif olarak varlığının gerektiğini, somut olayda yapılacak bütüncül değerlendirmede davacıya ait olan ve davaya mesnet gösterilen markalardaki “…” “…” ibaresinin davalının başvuruya konu olan ve muhteviyatında “… ”ibaresi yer alan kompozit markanın bir parçasını teşkil ettiği, algının bu ibare üzerine yoğunlaşmadığı ayrıca davalı tarafından kullanılan şekil unsurunun davalı markasının ayırt ediciliğini sağlama ve kuvvetlendirme açısından yeterli olduğunu, davalı markasının bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin davacı markalarından farklı olup ayırt ediciliğin sağlandığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…”, ” …” ibareli önceki marka başvurusu – tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, zira, tarafların markalarındaki esaslı unsurların “…” ve “…” olduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “…” , “…” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı anlaşılmakla, davalı … ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ile davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ile davalı … ayrı ayrı alınması gereken 179,90.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalı … ile davalı … ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip