Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/798 E. 2023/711 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/798 – 2023/711
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/798
KARAR NO : 2023/711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2021
NUMARASI : 2019/206 E. – 2021/48 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Marka 2019-M-1850 sayılı YİDK Kararının İptali-
Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/02/2021 tarih ve 2019/206 E. – 2021/48 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile …. Şti. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin “…” ibaresini dava konusu edilen 35. sınıf hizmetlerde, dava konusu başvuru tarihinden önce kullandığını ve SMK’nın 6/3 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi olduğunu, aynı ibarenin müvekkilinin ticaret unvanında da yer aldığını ileri sürerek, 2019-M-1850 sayılı YİDK kararının 35. Sınıf “matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller. Boya makineleri, otomatik boya püskürtme tabancaları, elektrikli, hidrolik ve pnömatik zımbalama makineleri ve tabancaları, Matbaa makineleri. Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar, Koruyucu giysiler Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazar kasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları, yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları, Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Spor amaçlı minderler. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar hizmetleri” yönünden iptaline, dava konusu başvurunun tescili halinde sayılan hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak , davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin dava konusu “…” ibaresini 2011’den bu yana ticaret unvanında, 2013’den beri de 35 ve 39. sınıflarda tescilli marka olarak kullandığını, davacının öncelik hakkının bulunmadığını, müvekkilinin kullanımlarının davacı kullanımlardan daha önce olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…” ibaresi üzerinde 25. sınıfta yer alan tekstil malları üzerinde SMK 6/3 maddesi anlamında önceye dayalı hakkının bulunduğu, bu nedenle bu mallar ile benzer olan ve uyuşmazlık konusu olan 35. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: Şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. ” mallarının satış hizmetleri (Perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog vb. diğer yöntemler ile sağlanabilir)” açısından SMK’nın 6/3 maddesindeki koşulların oluştuğu, davacının SMK’nın 6/6 maddesine dayalı iddiasının ise yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2019-M-1850 sayılı YİDK kararının 35. Sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: Şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. ” mallarının satış hizmetleri (Perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog vb. diğer yöntemler ile sağlanabilir) açısından iptaline, dava konusu markanın bu hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, davacının dava konusu “…” ibaresi üzerinde SMK’nın 6/3 maddesi anlamında öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayamadığını, davacı tarafça sunulan delillerin ispata yeterli bulunmadığını, diğer yandan davacının “…” ibaresini kullandığını ispatlayamadığı 35. sınıftaki hizmetler yönünden davanın kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin dava konusu ibareyi uyuşmazlık konusu hizmetlerde davacıdan daha önce kullandığını, davacının SMK’nın 6/3 maddesi anlamında öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayacak yeterli delil sunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı şirketin 12/10/2017 tarihinde “…” ibaresinin 3, 12, 30, 31, 35, 39 ve 40. Sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde tescili için davalı Kuruma başvurduğu, davacının iltibas ve önceye dayalı hak sahipliği iddiasıyla sadece 40. sınıf yönünden dava konusu başvuruya itiraz ettiği, davacının itirazının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, davacının aynı iddialarla bu kez başvurunun tüm sınıflar yönünden reddi istemiyle yaptığı itirazının ise YİDK’ın 2019-M-1850 sayılı kararıyla, başvuru kapsamında yer alan 40. sınıfın 8, 9 ve 19. alt grubunda yer alan hizmetler yönünden SMK’nın 6/3 maddesi uyarınca kısmen kabul edilerek dava konusu başvurunun anılan hizmetler yönünden reddine karar verildiği, YİDK kararının davacıya 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde 03/05/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda özet kısmından anlaşılacağı üzere davacı, dava konusu YİDK kararının 35. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler yönünden iptalini talep ve dava etmiştir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere davacı başvurunun ilanına sadece 40. Sınıf hizmetler yönünden itiraz etmiş olup Markalar Dairesi Başkanlığınca bu itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf bu karara karşı başvuru kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetler yönünden başvurunun reddi istemiyle YİDK’e itiraz etmişse de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/11/2020 tarih ve 2020/656 E-2020/471 K sayılı ilamında belirtildiği üzere, YİDK’in inceleme yetkisi Markalar Dairesi Başkanlığı kararının kapsamı ve kendisine yapılan itirazla sınırlı olduğundan, somut olay bakımından da YİDK’in inceleme yetkisi davacının iltibas ve önceye dayalı hak sahipliği iddiaları kapsamında başvurunun sadece 40. sınıf yönünden tescili engeli bulunup bulunmadığı ile sınırlıdır. Nitekim, dava konusu YİDK kararında da bu kapsamda bir inceleme yapılarak başvurunun 40. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler yönünden kısmen reddine karar verilmiştir. Bu hale göre, davacı dava konusu YİDK kararının ancak başvurunun ilanına itiraz ettiği 40. sınıf yönünden iptalini talep edebilecek olup, başvurunun ilanı üzerine itiraz edilmeyen 35. Sınıf hizmetler bakımından YİDK kararının iptali isteme hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davadaki YİDK kararının iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ksımen kabulüne doğru olmamıştır.
Davadaki marka hükümsüzlüğü isteminin incelenmesine gelince, ilk derece mahkemesinin kabulü ve davalı Şirket vekilinin istinaf itirazları gözetildiğinde, marka hükümsüzlüğü istemli dava bakımından, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık dava konusu markanın uyuşmazlık konusu 35. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: Şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının satış hizmetleri (Perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog vb. diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri yönünden SMK’nın 6/3 maddesi uyarınca hükümsüzlüğü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
İlk derece mahkemesince davacının, dava konusu markayı oluşturan “…” ibaresi üzerinde 25. sınıfta yer alan mallar yönünden SMK’nın 6/3 maddesi kapsamında öncelik hakkı bulunduğu kabul edilerek 25. sınıf mallarla benzer olan, 25. sınıf malların satışına özgü 35. sınıf hizmetleri yönünden dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmişse de, bu kapsamda davacı tarafça sunulan deliller, davacının dava konusu markayı oluşturan ibare üzerinde SMK’nın 6/3 maddesi kapsamında öncelik hakkının bulunduğunun ispatına yeterli değildir. Zira, SMK’nın 6/3 maddesinde düzenlenen “gerçek hak sahipliği” ilkesi uyarınca, davacının önceye dayalı hak sahipliğine dayanabilmesi için, marka başvurusundan önce tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetler bakımından, başvuru konusu işaretin yerelden daha geniş coğrafyada ve ciddi surette markasal kullanması, bu kullanımla markaya konu işarete belirli ölçüde ayırt edici nitelik kazandırılması, önceye dayalı kullanımların, marka başvurusuna karşı çıkılan tarafın kullanımlarından önce olması gerekmektedir. Oysa somut olayda, davacı tarafın 2016 ve 2017 tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılan markasal kullanımları sadece Antalya ili ile sınırlı olup yerel düzeyde kaldığından, eş deyişle SMK’nın 6/3 maddesinde aranan nitelikte ve ağırlıkta bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin dava konusu markanın anılan madde kapsamında karar yerinde belirtilen 35. sınıf hizmetler yönünden hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle marka hükümsüzlüğü istemli davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle, davadaki hem YİDK kararının iptali istemli davanın hem de marka hükümsüzlüğü istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince her iki istem bakımından da davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca, Dairemizce davadaki YİDK kararının iptali istemi ve marka hükümsüzlüğü istemli davaların ret gerekçesi farklı olduğundan, A.A.Ü.T’nin 3/2 maddesi uyarınca YİDK kararının iptali istemli davanın reddi nedeniyle davalılar yararına, marka hükümsüzlüğü istemli davanın reddi nedeniyle de davalı Şirket yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/02/2021 gün ve 2019/206 E. – 2021/48 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-YİDK kararının iptali istemiyle açılan davanın REDDİNE,
3-Marka hükümsüzlüğü istemli davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 135,50-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

5-YİDK kararının iptali istemli davanın reddi nedeniyle, davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Marka hükümsüzlüğü istemli davanın reddi nedeniyle, davalı Şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Şirkete verilmesine,

7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
8-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50-TL posta gideri, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan 195,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip resen taraflara iadesine (HMK m.333),

11-Davalı şirket ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.