Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/778 E. 2023/679 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/778 – 2023/679
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/778
KARAR NO : 2023/679
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2021
NUMARASI : 2019/340 E. – 2021/53 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/02/2021 tarih ve 2019/340 E. – 2021/53 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “şekil + …” ibareli markasının 09, 10, 14, 18, 25, 26 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, davalının 2018/62150 başvuru numaralı ve “…” ibareli markanın 25. sınıfta tescili için davalı kuruma başvurduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının ayniyet derecesinde benzer olduğunu, davaya konu markanın logosundaki “B” harfinin müvekkilinin kullanımıyla aynı olan “B” harfi olduğunu, bu harfin sonsuz kere kullanımı olabilecekken davalının müvekkilinin markasındaki iki “B” harfini yan yana kullanarak marka logosunu tasarlamasının müvekkilinin markasının taklit edildiğini açıkça gösterdiğini, müvekkilinin “…” ibareli markasının da aynı mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, dolayısıyla taraf markaların emtialarının da birebir aynı olduğunu, bu nedenle logoların genel izlenimlerinin karıştırma ihtimaline neden olacak şekilde bir benzerlik içerdiğinden davaya konu olan markanın müvekkilinin bir alt markası olarak algılanacağını, davalı marka başvurusunun müvekkil markalarının ayırt edici karakterine ve tanınmışlığına zarar verdiğini ileri sürerek, YİDK’nın 2019-M-6082 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının 2017/84396 sayılı “şekil” ve 2013/86334 sayılı “şekil+…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının yukarıda geçen tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, markalar arasında yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısının da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK’nın 6/5. maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalının logosundaki “B” harfi kullanımı ile müvekkili markasındaki kullanımın aynı olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunduğunu, başvurunun müvekkili markasının serisi olarak algılanacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her iki taraf markasında da iki “B” harfi bulunmakta ise de, başvuru markasında “B” harflerinin standart şekilde yazıldığı ve arasına “ve” anlamına gelen “&” işaretinin konulduğu, itiraza mesnet markalarda ise “B” harflerinin bir kare içerisine birbirine bakar şekilde ve bitişik olarak yerleştirildikleri ve logo olarak kullanıldıkları, markaların görsel olarak bıraktıkları intiba bakımından oldukça farklılaştıkları, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.04.2016 tarih ve 2015/9029 E.-2016/3974 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere harf markalarının korunmasında daha sert bir ölçünün gerektiği, zira özel bir biçim ve düzenleme şekli içermeyen sadece harflerin korunmasının mümkün olmadığı, somut uyuşmazlıkta itiraza mesnet markalarda “B” harfleri özel bir şekilde düzenlenmiş ise de, başvurudaki standart şekilde yazılmış “B” harflerinin itiraza mesnet markalara en küçük bir yanaşma göstermediği, bu hali ile taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalini bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 16/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.