Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/775 E. 2022/729 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2020
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/02/2020 tarih ve 2015/900 E. – 2020/82 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, sigorta acentesi olan müvekkili şirket tarafından davalı lehine düzenlenen poliçelerin primlerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, ödenmeyen poliçe prim bedellerinin tahsili amacıyla girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının 64.963,44 TL asıl alacak ve buna isabet eden faizi kadar kısmının iptali ve takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı şirket tarafından düzenlendiği iddia edilen poliçelerden müvekkili şirketin bilgisinin olmadığını, bu konuda davalı tarafından imzalanmış veya teslim alınmış herhangi bir belgenin bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresine göre de davalının davacıya hiçbir borcunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacının sigorta acentesi olarak faaliyet gösterdiği, davalıya ait 10 adet araç için 15/05/2015 – 10/06/2015 tarihleri arasındaki dönemde toplam 217.654,74-TL tutarında sigorta poliçesinin düzenlendiği, düzenlenen poliçelerden 22/09/2015 tarihine kadar 162.805,27-TL tutarındaki kısmının iptal edildiği, davacı tarafın icra dosyasında talep etmiş olduğu 100.909,00-TL asıl alacak miktarının, davalının 10/06/2015 tarihine kadar 10 adet araca ait kasko sigortası haricindeki peşin olarak ödenmesi gereken zorunlu sigorta poliçe primlerine ait bulunduğu, 31/12/2015 tarihinde açılan işbu itirazın iptali davasında davacı tarafın itiraz ettiği alacak miktarının 64.963,44-TL olduğu, bunun nedeninin ise 02/09/2015 tarihi itibariyle davalı tarafından sigorta poliçelerinin iptal ettirilmesi sonucu kalan tutar olduğu, dolayısıyla icra takip dosyasında talep edilen miktarın asıl alacak olmadığı, 02/09/2015 tarihinden sonra da 10.119,69-TL tutarındaki 3 adet poliçenin iptali sonrasında davalının kalan prim borcunun 54.843,47-TL olarak belirlendiği, sonuç itibariyle iptal edilen poliçe bedelleri dikkate alındığında, davacı tarafın talep edebileceği asıl alacak (poliçeden kaynaklı prim alacağı) miktarının 54.843,47-TL olarak belirlendiği, davacı tarafın davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bir kaydın ileri sürülmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 54.843,47-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında müvekkiline ait defterlerin ve belgelerin hiçbir surette incelenmediğini, sadece davacı yanın iddia ve belgeleri yönünden değerlendirme yapıldığını, müvekkilinin davacının dayandığı poliçelerden haberdar dahi olmadığını, bu durumun sigorta hukukunda yer alan temel bir ilke olan aydınlatma yükümlülüğünün ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, davacı tarafça davalı adına ödenen prim alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece davalının prim borcunun 54.843,47-TL olarak belirlenmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, her ne kadar davalı vekilince, müvekkilinin davacının dayandığı poliçelerden haberdar dahi olmadığı savunulmuşsa da, davalıya ait araçlar için tamamı yapılması zorunlu sigorta poliçesi olan dava konusu bu poliçelerin, davacı aracılığıyla yaptırılmamışsa, hangi sigorta şirketi ile yaptırıldığının da bildirilmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ‭3.746,36-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 937,00-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.809,36-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2022
….