Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/764 E. 2023/334 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/764 – 2023/334
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/764
KARAR NO : 2023/334
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2020
NUMARASI : 2019/357 E. – 2020/373 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/11/2020 tarih ve 2019/357 E. – 2020/373 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…”, “… …” ibareli markaların hak sahibi olduğunu, 2011-2018 yılları arasında davacı ile davalıların sayılan markaların adı altında grup halinde bir çok gösteri ve faaliyet gerçekleştirmiş olduklarını, davalıların gruptan ayrıldıklarını, ancak haksız rekabet oluşturacak şekilde faaliyetlerini sürdürmek istediklerini, davalıların … başvuru numaralı “…” isimli marka başvurusunda bulunduklarını, müvekkilinin karıştırılma ihtimali, kötüniyet ve eskiye dayalı kullanım gerekçeleriyle itirazda bulunduğunu, itirazın YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa davalılar ile müvekkili arasında muvafakatlar imzalandığını, başvuru sahiplerinin “…” markası ile ilgili mali ve manevi hakların kullanımı devrettiklerini, davalıların … markasını kullanarak haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarını, … markasının öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunu, davalıların kötüniyetli başvuru yaptığını ileri sürerek, 2019-M-8859 sayılı YİDK kararının iptali ile marka başvurusunun reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Av. …, kendi adına asaleten, diğer davalılar adına vekaleten, müvekkillerinin ve kendisinin birlikte 2011 yılında kurup, 2018 yılına kadar üyesi oldukları 12 müzisyenden oluşan “… …” isimli müzik grubu bünyesinde vokal olarak yer aldıklarını, grubun menajeri davacı tarafından grup isminin kendi adına tescil ettirildiğini, grupta kalmalarının engellendiğini, farklı isimle yapmaya çalıştıkları çalışmaların davacı tarafından engellenmeye çalışıldığını, … markası ile ilgili sözleşme imzalandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının sözünü ettiğini sözleşmenin farklı bir sözleşme olduğunu, davacı markası ile dava konusu marka arasında her hangi bir benzerlik olmadığını, “… …” markasının “ses ve benzeri” anlamı taşıdığını, “…” ibaresinin ise “insan sesiyle yapılan hiçbir müzik aletinin kullanılmadığı müzik türü” anlamına geldiğini, tek başına tescilinin mümkün olmadığını, davacının “…” türünde müzik yapan kişilere kötüniyetli olarak engel olmaya çalıştığını, davacının “…” ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanımı ispatlayamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka kapsamında kalan hizmetlerin tamamının davacı markalarının kapsamındaki hizmetler ile aynı/benzer olduğu, dava konusu … sayılı marka başvurusu ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığı, markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, dosya kapsamındaki delillerin davacının eskiye dayalı kullanım iddialarını ispatlamaya yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından dosya kapsamındaki delillerin müvekkilin eskiye dayalı kullanım iddialarını ispata yeterli bulmamasının mesnetsiz olduğunu, görsel değerlendirmede, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumu kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahip bulunduğunu, dava konusu markalar benzer olmakla birlikte bire bir müvekkilin markasını çağrıştırdığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ile hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu … sayılı ve “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığı, zira taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan “a capella” ibaresinin, insan sesinin kullanıldığı çok sesli bir müzik türü anlamında olması nedeniyle, kültür ve eğlence hizmetleri ile bağlantılı hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olduğunun dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği, buna göre de bütünsel görsel algıda dikkat çeken esas ve ayırt edici unsurun “…” ibaresi olduğu, dava konusu marka başvurusundaki harflerin davacı markalarının anlamını doğrudan çağrıştırmadığı, marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının kanıtlanmadığı, diğer taraftan dosya kapsamındaki delillerin davacının eskiye dayalı kullanım iddialarını ispatlamaya yeterli olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.