Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/762 E. 2023/715 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/762 – 2023/715
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/762
KARAR NO : 2023/715
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2020/317 E. – 2021/16 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti Men’i, Ticaret Unvanının Terkini, Haksız Kullanıma Son Verilmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/02/2021 tarih ve 2020/317 E. – 2021/16 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin “…” ibareli tanınmış markalarının bulunduğunu, aynı ibarenin ticaret unvanlarının da çekirdek unsurunu oluşturduğunu, davalının “…” ibareli kullanımlarının müvekkillerinin ticaret unvanlarınına ve markalarına tecavüz oluşturduğunu, ihtara rağmen davalının kullanımlarına son vermediğini ileri sürerek, TTK’nın 52, SMK’nın 7/2 ve 7/3 maddeleri uyarınca www…..com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, müvekkillerin marka haklarına tecavüzün tespiti ile men’ine, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine, davalının “…” ibareli her türlü kullanımına son verilmesine, hükmün ilanına, maddi, manevi tazminat ve sair talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 2020 yılında İstanbul’da kurulduğunu, vinç alım-satımı- kiralama ve konteyner kiralama alanında faaliyette bulunduğunu, davacı Şirketlerin hiçbiri ile aynı sektörde ortak faaliyet göstermediğini, “…” ibaresinin aile bireylerinin adlarının ilk harflerinden oluştuğunu, davacıların markaları tanınmış bulunmadığından, tüm sınıflarda korunmasının mümkün olmadığını, marka hakkına dayalı olarak unvanın terkininin istenemeyeceğini, ayrıca müvekkilinin ticaret unvanını değiştirdiğini ve dava konusu edilen internet sitesini kapattığını, bu nedenle davanın konusunu kaldırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu “www…..com” ibareli internet alan adı ve ilgili internet sitesinin içeriğindeki kullanımlarla ile davacılara ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davalıya ait “… …. ŞTİ.” ticaret unvanı ile davacılara ait ticaret unvanları arasında karıştırılma ihtimali olduğu, hükmün ilanında davacının menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların marka haklarına davalı tarafından yapılan tecavüzün tespiti ile menine, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine, davalının “…” ibareli her türlü kullanımına son verilmesine, masrafı davalıdan alınmak kaydı ile hükmün tirajı en yüksek ulusal bir gazetede ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, müvekkilinin unvan ve dava konusu internet sitesinde yer alan şekillerin davacı markaları ile benzer olmadığını, müvekkilinin markasal bir kullanımının bulunmadığını, ayrıca davacı markalarının müvekkilinin hizmet verdiği 7. sınıf mallarda tescilli bulunmadığını, mahkemece davacıların markalarının tanınmış olmadığı tespit edilmesine rağmen unvan ve internet sitesinin terkinine karar verilmesinin yerinde bulunmadığını, müvekkilinin ticaret unvanının tescilinin ilgili mevzuata uygun olduğunu, davacıların marka hakkına dayalı olarak unvan terkini istemeyeceğini, ayrıca cevap dilekçelerinde de belirttikleri üzere, müvekkilinin ticaret unvanının değiştirdiğini ve dava konusu internet sitesinde kapattığını, mahkemece olmayan unvanın ve internet sitesinin terkinine karar verildiğini, davacıların iddiaları haklı bulunsa bile karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek A.A.Ü.T’nin 6. maddesi gereğince tarifede belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddini, bu talebin de kabul edilmemesi halinde karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, A.A.ÜT 6. maddesi gereği yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, davacıların ticaret unvanlarının çekirdek kısmını ve adlarına tescilli markaların asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin davalı, tarafından haksız olarak kullanıldığı iddiası ile markaya tecavüzün tespiti, men’i, haksız kullanıma son verilmesi, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkini ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyari dava arkadaşlığı başlıklı 57. maddesi “ Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması.” hümünü haiz olup, aynı kanunun 58. maddesi ise “İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda da her biri kendi adlarına tescilli markalarına ve ticaret unvanlarına dayalı olarak eldeki davayı açan davacılar arasında, davalıya atfedilen markaya ve unvana tecavüz fiili ortak vakıa olduğundan, HMK’nın 57/1-c maddesi çerçevesinde davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu açıktır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince dava açılırken her bir davacı için ayrı ayrı başvurma ve peşin karar ve ilam harçlarının alınması gerekirken, dava açılırken tek bir harç alınarak yargılamaya bu şekilde devam edilmesi ve gerekçeli kararda da tüm davacılar için tek harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Nitekim benzer şekilde açılan başka bir dava hakkında verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2022 tarih, 2021/2830-2022/6914 E-K sayılı ilamında da aynı tespitlere yer verilmiştir.
Her ne kadar istinaf yoluna başvuran davalı tarafça bu yönde bir istinaf itirazında bulunulmamışsa da, harçlar kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun davalının istinafı üzerine resen gözetilmesi gerekmiştir.
Bu itibarla, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde eksik harcın tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/02/2021 gün ve 2020/317 E. – 2021/16 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.