Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/750 E. 2021/782 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/04/2021 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Kurumun… tescil numaraları ile kayıtlı fikri eşyanın mülkiyetini haiz olduğunu, anılan markaların tamamının doğrudan doğruya kullanıldığını, davalı Şirketin tüzel kişiliğinin işyeri tabelasında “….” ifadesini kullandığını, tabelada tercih edilen renk ve yazı karakterlerinin de tüketicileri yanıltıcı özellikte olduğunu, işletmedeki camekan, yazar kasa fişi, barkodlu ürün etiketi ve mağaza poşetindeki kullanımlar itibariyle de marka haklarına ihtilas suretiyle tecavüzde bulunduğunu, davalının müvekkili Kurumun ülke çapındaki tanınmışlığı ve güvenirliğinden yararlanmak suretiyle tüketiciyi yanılttığını ve ortalama tüketici düzeyinde işletmesini müvekkili Kurumla ilintili göstermeye çalıştığı iddiasıyla hakkında iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz suçundan ceza soruşturması yürütülmesini 29/07/2020 tarihli başvuru ile talep ettiklerini, İstanbul Anadolu CBS’nın … soruşturma sayısıyla tahkikata başlandığını, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, itirazda bulunduklarını, itirazlarınında kesin olarak ret edildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı …sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin … sayı ve “…” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin 3 yıl boyunca faaliyetine devam ettiğini, akabinde davacının iş bu dava ile müvekkili şirketin kendi marka hakkına iltibas suretiyle tecavüz iddiası ile markanın hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, davacı iddialarının yerinde olmadığını, davacının ….” markalarının 18.19. ve 40. sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkilinin ise işletmesinde kullandığı “…” isim ve şekil markasının 35. sınıfta (reklam, pazarlama, hayvansal ürünler, mağazacılık faaliyetleri) tescilli olduğunu, şikayet konusu davalıya ait markanın tescilli oldukları şekilde kullanıldığını ve bu kullanımın marka sahibinin marka hakkına dayandığını, davacının markalarıyla karışıklığa sebebiyet verecek şekilde kullanıldığına dair delil bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin yerleşim yerinin İstanbul, yetkili mahkemenin İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek yetkisizlik ilk itirazında bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yine 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/5. maddesi uyarınca üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, dosyadaki bilgilere göre davalı şirketin merkezi … olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı Kanun’un 6/1 ve 6769 sayılı Kanun’un 156/5 maddeleri gözetildiğinde dava yetkisiz mahkemede açılmış olup, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin yetki itirazının kabulüne, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde İstanbul Anadolu Adliyesi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 6769 sayılı SMK’nın 156/3. maddesinde açık bir anlatımla “Sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir” yönünde bir düzenleme getirildiğini, hükümsüzlük talebinde bulunan müvekkilinin SMK kapsamında ikame ettiği bu davada yasaca zikredilen Mahkemelerden “davacının yerleşim yeri Mahkemesini” yetki manâsında tercih ettiğini, “Üçüncü kişiden” Yasanın kastının Kurum dışındaki gerçek veya tüzel şahısların olduğunun SMK’nın 156/2. maddesi metninden anlaşıldığını, SMK’nın 156/3. maddesi anlamında talebin yöneltildiğinin açık olup aksine tecelli eden kararın hukuki yerindelik taşımadığını, markanın hükümsüzlüğü isteminin, “iltibas” iddiasına dayandırıldığını, iltibasın özü itibariyle hukuka aykırı bir eylem yani haksız fiil olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” hususunu düzenleyen 16. maddesinin “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmünü ihtiva ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü ile sicilden terkin
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yine 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/5. maddesi uyarınca üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının adresi itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip