Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/733 E. 2021/1058 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2017
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Dairemizce verilen 13/02/2020 tarih…… K. sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01/03/2021 tarih ve…… sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, dosya incelendi, işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin bilgisayar sarf malzemeleri, özellikle yazıcı mürekkep sistemleri ve dolumu alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, Türkiye’de 285 ana bayi ve 3200’ün üzerinde standart bayisinin bulunduğunu, tüm bu faaliyetlerinde …… markasını kullandığını, “…” markasının müvekkili adına tescili için yaptıkları başvurunun, davalı … YİDK.’nın…… sayılı kararı ile nihai olarak 556 sayılı KHK.’nın 7/1-(a) ve 7/1-(c) maddesi uyarınca haksız şekilde reddedildiğini, anılan maddelerde belirtilen ret koşullarının somut uyuşmazlıkta bulunmadığı gibi müvekkil şirket markasının kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve müvekkilinin markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu marka tescil başvurusunun soyut ayırt ediciliğinin olması karşısında, olayda 556 sayılı KHK.’nın 7/1-a maddesi şartlarının bulunmadığı, 556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesi şartlarının ise 02/01.sınıftaki: “boyalar, vernikler, laklar, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler, besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler”, 09/02. sınıftaki: “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil).” 16/05. sınıftaki: “Kırtasiye, büro, eğitim ve öğretim malzemeleri (mobilyalar ve cihazlar hariç)”, 16/06. sınıftaki: “Büro makineleri”, 35/06’nin konusunu oluşturması açısından 02/01, 09/02, 16/05, 16/06. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin dışında kalan (hariç olan) başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden kısmen oluştuğu, sunulan delillerle potansiyel müşterilerin önemli bir kısmının “…” ibaresini jenerik bir ibare değil de mal ve hizmetlerin kaynağını gösteren bir ibare olarak algıladığı yönünde müspet bir kanaatin doğmadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK.’nın 7/son maddesinin şartlarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ……. sayılı kararının 02/01 sınıfta yer alan “boyalar, vernikler, laklar, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları, matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler, besin maddelerinin ispençiheri ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler” 09/02. sınıfta yer alan “ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu), için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar, bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil)”, 16/05. sınfta yer alan “kırtasiye, büro eğitim ve öğretim malzemeleri, (mobilayar ve cihazlar hariç)”, 16/06 sınfta yer alan “büro makinaları”, 35/06 sınıfın konusunu oluşturması açısından 02/01, 09/02, 16/05, 16/06 sınıflarında yer alan mal ve hizmetlerin dışında kalan (hariç olan) başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” ibaresinde kelimelerin tam karşılığı bir anlamın çıkmayıp, iki kelimenin birleşiminden müteşekkil ve daha önce hiç kullanılmamış bir terimin türetilmiş olduğunu, kelimelerin öz anlamlarından uzaklaşılarak farklı bir algı yaratıldığını, zira “bitmeyen” sıfatının kinayeli bir anlam yaratmak amacıyla kullanıldığını, kartuşun bitmemesi gibi bir durumun bilim ve mantığa aykırı olduğunu, dolayısıyla 556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesi şartlarının oluşmadığını, bu ibarenin müvekkili şirketçe yoğun kullanımı sonucu müvekkil şirketin sunduğu mal ve hizmetlerin, diğer işletmelere ait mal ve hizmetlerden net bir şekilde ayırt edilebilir hale geldiğini, dolayısıyla 556 sayılı KHK.’nın 7/son maddesi koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tüketicilerde “…” ibaresinin bir işletmeye ait marka olduğu yönünde bir çıkarımın olmayacağını, markanın asli işlevi olan bir işletmeye ait mal ve hizmetleri diğer işletmelere ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getirmeyeceğini, dolayısıyla başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi uyarınca reddine dair kurum kararının yerinde olduğunu, aksi yöndeki mahkeme kararının hatalı bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 13/02/2020 tarih,….. kararıyla, dava konusu marka tescil başvurusunun soyut ayırt ediciliğinin olduğu ve olayda 556 sayılı KHK.’nın 7/1-a maddesi şartlarının bulunmadığı, 556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesi şartlarının ise bir kısım mal ve hizmetler açısından oluştuğu, 556 sayılı KHK.’nın 7/son maddesinin şartlarının davacı yararına oluşmadığı, ancak ilk derece mahkemesince, hangi mal ve hizmetler yönünden davanın kabulüne karar verildiğinin tek tek belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde, üstelik de 35/6. sınıf hizmetler yönünden mal ve hizmetlerin sadece numarasının belirtilmesi suretiyle karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 01/03/2021 TARİH …..K. SAYILI İLAMININ ÖZETİ : Dairemiz kararının, taraf vekillerince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, davaya konu “…” ibaresinin başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden, başvurunun yapıldığı tarih itibariyle somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 5. ve 7/1-a maddelerine göre marka olabilecek işaretlerden olmadığı gibi, aynı KHK’nın 7/1-c maddesine göre kapsamındaki tüm mal ve hizmetler bakımından vasıf bildirici mahiyette ve 7/1-f maddesine göre de haklı yanıltabilecek işaretlerden olduğu anlaşılmakla davanın tamamıyla reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Dairemiz kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere, davaya konu “…” ibaresinin başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden, başvurunun yapıldığı tarih itibariyle somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 5. ve 7/1-a maddelerine göre marka olabilecek işaretlerden olmadığı gibi, aynı KHK’nın 7/1-c maddesine göre kapsamındaki tüm mal ve hizmetler bakımından vasıf bildirici mahiyette ve 7/1-f maddesine göre de haklı yanıltabilecek işaretlerden olduğunun kabulü gerekir.
Ayrıca Yargıtay HGK.’nın 04.03.2021 tarih ve…… sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemelerinin ilk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtay’ın bozma kararı vermesi durumunda, dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığı, denetim görevini kullanmadığı, temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına yönelik karar vermek üzere alt derece hüküm mahkemesi olarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, alt derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde taraflar yararına ayrıca duruşma vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği nazara alınarak, somut uyuşmazlıkta da Dairemizce davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davalı taraf yararına ayrıca duruşma vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu durum karşısında Dairemizce de yukarıda açıklanan kabul doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre tayin ve tespit olunan 3.931,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
5-Davalı … …tarafından ilk derece, istinaf ve Yargıtay aşamasında yapılan toplam 94,50 TL tebligat ve posta masrafının davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
7-Davalı …’ten peşin olarak alınan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan açık yargılama sonucunda 11.09.2019 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip