Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/729 E. 2021/641 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/729
KARAR NO : 2021/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2021
NUMARASI :

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2021 tarih ve …../……. E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı tarafça istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen … … Programı alanındaki geçmiş programların müzakere ve yürütme süreçlerindeki tecrübesinden faydalanmak ve yürüttüğü faaliyetlerin devamlılığını sağlamak gerekçesi ve ilgili diğer kamu kuruluşları ile işbirliği içinde teknik müzakereleri yürütmekle sorumlu kuruluş olarak belirlendiğini, … … Programına yönelik ticari faaliyetlerini, Türkiye …………) paydaşlarına izinsiz ve yetkisiz şekilde ulaşmak sureti ile yürüten site…………) sahibi karşı tarafın, internet sitesinde ve mail yazışmalarında müvekkilinin adını haksız ve yetkisiz bir şekilde kullandığını, karşı tarafın söz konusu faaliyetleri ile müvekkilinin üstlendiği ulusal koordinasyon ve Türkiye irtibat ofisi görevinden yararlanmayı amaçladığını, yapılan araştırmada ve Kuruma yapılan başvuru ve bildirimlerde karşı tarafa ai…………com ibareli alan adında, sayfa içeriklerinde ve…………. ibareli twitter hesabında, … … (… …) Programında yetkili/ yetkilendirilmiş mercii olduğu izlenimi oluşturacak şekilde tanıtım yaptığının görüldüğünü, karşı tarafın……….. programı ile hiçbir resmi bağı olmamasına rağmen, …………com şeklindeki halkı yanıltan ve Kurum aleyhine haksız rekabet oluşturan bir alan adını ve twitter hesabını işletmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek açtığı haksız rekabetin önlenmesi ve durdurulması istemli davada, karşı tarafın ………com ibareli alan adına erişimin engellenmesi ve bu alan adının kapatılması ve ileride aynı ya da benzer alan adlarını kendi adına tescil ettirmekten ve/veya kullanmaktan men edilmesi, ………….. ibareli twitter hesabına erişimin engellenmesi ve bu hesabın kapatılması veya Kuruma devredilmesi ve ileride aynı ya da benzer sosyal medya hesaplarını kendi adına açmaktan ve/veya kullanmaktan men edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf, ………com internet sitesinde “………” kelimesi ve ………. logosunun bulunmadığını, “…………..” resmi web sayfası ve uzantılarından Türkiye’de hizmet veren bir kurum veya kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunun anlaşıldığını, “……….com” sayfası ve uzantısının ise kar amacı güden veya genel amaçla hizmet veren bir kuruluş olduğunu gösterdiğini, sayfaların alan adları ve uzantılarında ayırt edici nitelik bulunduğundan iddia edildiği gibi iltibasa sebep verecek bir husus bulunmadığını, “… …” ibareli herhangi bir marka/eser/fikri mülkiyet ürünü olmadığını, yargılama konusu web sitesi ve twitter hesabının kendisine ait olmayıp dava dışı şirkete ait olduğunu savunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı’nın devamı niteliğindeki ……… programının, Avrupa Birliği’nin yeni dönem Araştırma ve İnovasyon Çerçeve Programı olduğu, “……… … Programı Ulusal İrtibat Kuruluşu’nun Görevlendirilmesi” başlıklı bölümünde sorumlu kuruluşun ………… olarak belirlendiği, 04.06.2014 tarihinde imzalanan anlaşmada “… …” ibaresinin kullanıldığı, söz konusu program ile ilgili bilgilere ………’ın “…….://………………/tr” isimli internet alan adında ve “….://………./………..” ile “………://……… ………/………_………” sosyal medya hesaplarında yer verildiği, internet sayfasının giriş sayfasında büyük harflerle “… …” ibaresinin yer aldığı, “……..://……../ ……._…….” uzantılı sosyal medya hesabında “…………. ………” ibaresinin kullanıldığı ve programa ait resmi twitter sayfası olduğunun belirtildiği, söz konusu internet sitesinin içeriğinde karşı tarafın adının kurucu olarak gösterildiği, öte yandan, “………com” isimli internet sayfasında, “…….://……./…….” adlı sosyal medya hesabına bağlantı verildiği, dava konusu “………com” alan adı ve “……://……../……._…….” sosyal medya hesabında “……” ibaresinin kullanıldığı, ihtiyati tedbir isteyen kurumun söz konusu ibareyi “……….com” alan adının tescil edilme tarihinden daha önce markasal olarak kullanmaya başladığı ve o tarihten bu yana ülkemizde yaygın ve fasılasız bir şekilde kullandığı, dolayısıyla “………” ibaresi üzerinde eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri alanında eskiye dayalı kullanım hakkının bulunduğu, internet sayfasında adı kurucu olarak geçen karşı tarafın, cevap dilekçesinde bu internet alan adının kendisine ait olmadığına dair bir savunma yapmadığı gibi alan adının kendisine ait olduğuna dair savunma yaptığı, ayrıca söz konusu alan adının tahsisli olduğu şirketin %90 hissesinin de karşı tarafa ait bulunduğu, karşı tarafın eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, karşı tarafın haksız rekabet yaratan faaliyetlerine son verilmesi kapsamında …………com ibareli alan adına erişimin engellenmesine ve ileride aynı ya da benzer alan adlarını kendi adına tescil ettirmekten men edilmesine, …….://……./……. ibareli twitter hesabına erişimin engellenmesine ve bu hesabın kapatılmasına, davalının benzer sosyal medya hesaplarını kendi adına açmaktan ve kullanmaktan men edilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf, yerel mahkeme kararının haksız ve dayanaksız olup, karar gerekçesinde belirtilen gerekçelerin de yetersiz bulunduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, mahkemenin tek dayanağının dosyada mevcut bilirkişi raporu olduğunu, ancak bu raporun hiçbir araştırmaya dayanmayan, bilimsel verilerden uzak bir rapor niteliğinden bulunduğunu, raporda “……….com” web sitesinin incelenmediğini, sitede kullanılan “… …” ibaresinin dava dışı şirket adına tescilli bir marka olduğunu, bilirkişi heyetinin tescilli markayı görmezden geldiğini, dava konusu web sitesinin kendisine ait olmadığını, yine twitter hesabının da kendisinin bulunmadığını, davanın yanlış kişiye açıldığını, davacının dava konusu ile ilgili herhangi bir tescilli markasının ya da fikri ve sınai hakkının olmadığını, haksız rekabet yaratan bir faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu, talebin karşı tarafın eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu iddiasına dayalı bulunduğu, haksız rekabetin esasen haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle eylemi gerçekleştiren kişinin eylemden sorumlu bulunduğu, somut olayda da söz konusu internet sitesi içeriğinde karşı tarafın isminin kurucu olarak gösterildiği gibi internet sitesinin tahsisli olduğu şirketin yüzde doksan hissesinin de karşı tarafa ait olduğu, bu itibarla söz konusu internet sitesindeki haksız rekabet teşkil eden eylemlerden karşı tarafın sorumlu bulunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğu ve somut olayda yaklaşık ispatın sağlandığı, bu itibarla dava dışı şirket adına “… …” ibareli tescilli markanın bulunmasının bu aşamada sonuca bir etkisinin olmadığı, koşulların değişmesi halinde her zaman ihtiyati tedbirin kaldırılmasının talep edilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla, karşı tarafın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Karşı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karşı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında karşı tarafça yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip