Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/707 E. 2023/805 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/707
KARAR NO : 2023/805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI : 2020/133 E. – 2021/27 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : 1 -… -(TC:…)
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali-Markanın Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/01/2021 tarih ve 2020/133 E. – 2021/27 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış “…” markalarının sahibi olduğunu, bu markanın tanınmış bir marka olarak tüm sınıflarda korunması gerektiğini, müvekkilinin “…” ibaresi ve “…” şeklinde markalarının da bulunduğunu, davalı tarafın 2019/22726 sayısı ile “…” markasını 25. sınıfta tescil ettirmek istediğini, “…” harfinin adeta müvekkili ile özdeş hale geldiğini, davalının “…” harfi yanına “…” kelimesi ekleyerek oluşturmak istediği markanın, müvekkilinin markalarından yararlanma kastı taşıdığını, “…” şeklindeki bir markası ile ilgili olarak Ankara 3. FSHHM’nin 2018/37E sayılı dosyası kapsamında düzenlenen raporda anılan marka ile müvekkilinin markalarının benzer görüldüğünü, yine Ankara 2. FSHHM’nin 2018/258E sayılı dosyasında da “…” markasının müvekkili markaları ile benzer görüldüğünü, dava konusu markanın müvekkiline ait “… …”, “…”, “…” markasının kullanıldığı şekliyle kullanıldığı, “…” markalarının tanınmış olduğunu, başvuru kapsamındaki emtianın 25. sınıf olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, dava konusu markanın bu şekilde kullanıldığı takdirde müvekkiline ait olan markaların ürünlerini üreten alt markası olarak algılanacağını, … harfinin Türkçede herhangi bir şey ifade etmeyen, tek başına kullanıldığı zaman anlamı olmayan bir harf olduğunu, davalının markasının aynı zamanda kötüniyetle başvuru konusu edildiğini ileri sürerek … YİDK’nın 2020-M-2126 sayılı kararının iptali ve 2019/22726 nolu “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, yasal cevap süresi sona erdikten sonra ibraz ettiği beyan dilekçesinde, müvekkilinin “…” markalarına yaptığı yatırımlar ile ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkili şirket markasının görsel, işitsel ve kavramsal olarak davacı markaları ile bir benzerliğinin bulunmadığını, markalardaki şekil unsuru ve kullanılan renkler itibariyle, markaların birbirlerinden farklı algılanacaklarını, tüketiciler nezdinde taraf markalarının benzer olarak görülüp değerlendirilmelerinin mümkün olmadığını, “…” ibaresinin tek başına zayıf olduğunu, davacı yanın “…” ibaresi üzerinde bir tanınmışlığının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2019/22726 sayılı markanın koruma kapsamı altında bulunan “25. Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” emtiası ile davacıya ait 2016 54134, 2016 54132, 2015 84289, 2015 14818, 2015 13140, 2015 13135, 2010 04817, 2010 04816, 2010 04815, 2010 04814, 2008 55229, 2008 55228, 2008 55226, 2008 55225, 2008 55223, 2008 55222, 2008 55221, 2008 55219, 2008 55218, 2008 55217, 2008 41646, 2008 37571, 2007 00804, 2007 00803, 2007 00802 sayılı markalarda yer alan 25. Sınıftaki emtianın aynı, aynı tür ve benzer oldukları, ancak taraf marka işaretleri bir bütün olarak karşılaştırıldığında; görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, karşılaştırılan markalarda müşterek olarak yer alan “…” harfinin alfabemizde yer alan 29 harften biri olmamakla beraber, İngilizce’de kullanımı bulunan ve ülkemiz ortalama tüketicisinin de aşina olduğu harflerden biri olduğu, tek başına harf markalarının ayırt ediciliği düşük zayıf ibareler oldukları, bu durumda tek harf benzerliğine ilişkin değerlendirme bakımından görsel benzerlik veya farklılıkların önem kazandığı, somut olayda görsel olarak dava konusu markada yer alan “…” harfi ile davacıya ait markalarda yer alan “…” harfinin farklı şekilde stilize edildiği ve görsel benzerliklerinin bulunmadığı, ayrıca dava konusu markanın bir bütün olarak “…” şeklinde genel görünümünün oluştuğu, “…” kelimesinin davacıya ait itiraz markalarında yer almadığı, markalarda müşterek olarak yer alan “…” ibaresinin giyim sektöründe beden ölçüsü olarak olarak yaygın kullanılan bir ibare olması nedeniyle özellikle “…” ibaresini “…” ibaresinden ayırarak bu ibareye özel bir önem atfetmeyeceği, bir bütün halinde oluşan genel görünümün oluşturduğu farklılığın söz konusu tüketici kesiminin davacı markaları nezdinde yanılgıya düşmesinin engelleyeceği, bu nedenle SMK m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda oluşmadığı, SMK m.6/5 hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, davalı şahsın kötüniyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötüniyet iddiasının yerinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili firmanın markası olan …, tanınmış bir marka olup, tüm sınıflarda korunması gerektiğini, davalılardan …’in, “…” markasını tescil ettirmek istemesinin müvekkilinin 6769. Sayılı SMK ile koruma altına alınan haklarına aykırılık oluşturduğunu, mahkeme, gerekçeli kararında davacının “…” logosunun tanınmışlığını ispata yetecek bilginin olmadığını ileri sürülse de esasen “…” logosunun “…” markalarının esaslı unsuru olup, söz konusu markaların yer aldığı tüm ürünlerde tüketicinin aklına doğrudan “…” geldiğini, “…” logolu tüm ürünlerde doğrudan “…” markasının akla geldiğini, kaldı ki “…” logolu ürünlerde müvekkilinin tanınırlığı göz önüne alındığında müvekkilinin seri ya da devam markası olarak algılanacağını, davalı tarafın müvekkili şirketin markalarına benzer marka başvurusunda bulunarak ve müvekkilinin tescilli olduğu sınıfta, aynı ürün grubunda davalı markayı kullanarak müvekkilimizin markasının tanınmışlığından faydalanmakta ve kötüniyetli olarak müvekkil şirketin markasına iltibas oluşturma amacında olduğunu, emsal dosyalarda davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu 2019/22726 sayılı markanın koruma kapsamı altında bulunan emtia ile davacıya ait itiraza mesnet markalarda yer alan 25. Sınıftaki emtianın aynı, aynı tür ve benzer oldukları, ancak taraf marka işaretleri bir bütün olarak karşılaştırıldığında, görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, zira dava konusu markalarda ortak olarak bulunan “…” harfinin İngilizce’de kullanımı bulunan ve ülkemiz ortalama tüketicisinin bildiği harflerden biri olduğu, harf markalarının tek başına ayırt ediciliğinin düşük bulunduğu, bu nedenle de harfler arasındaki görsel benzerlik veya farklılıkların önem kazandığı, dava konusu markada yer alan “…” harfi ile davacıya ait markalarda yer alan “…” harfinin farklı şekilde bulunduğu, SMK’nın 6/1. maddesindeki koşullarının somut olayda oluşmadığı, SMK m.6/5 hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, davalı şahsın kötüniyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötüniyet iddiasının yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip