Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/700 E. 2021/990 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2016
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Dairemizce verilen 22/01/2020 tarih…. K. sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/03/2021 tarih ve… K. sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, dosya incelendi işin gereği görüşülüp, düşünüldü :

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili, müvekkili … AŞ tarafından yapılan … sayılı, “… ….ibareli, 14, 16, 18, 24, 25, 29, 30, 32, 35, 41, 42 ve 43. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusuna, davalı … tarafından …..sayılı, 16 ve 41. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan, “…”, “…”, “… … …”, “… … …” ve “… … …” ibareli markalarına ve iltibas hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın, nihai olarak YİDK tarafından kabul edilerek, müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, YİDK kararından sonra dava konusu marka başvurusunun müvekkili …ne devredildiğini ileri sürerek, YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … … Tic. Ltd. Şti. vekili, taraf markaları arasında benzerliğin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince, taraf markalarının … şekli itibariyle benzer bulunduğu, davacılardan … -… …. dava tarihinden önce başvuruyu devretmiş olması nedeniyle dava açma hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile … AŞ yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile YİDK kararının 42 ve 43. sınıftaki hizmetler ve (35/06 grupta 16. sınıf ürünlerin satışına ilişkin 35/06 grup hariç) 35. sınıf yönünden iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, markaların tüketicilerinin bilinçli, tecrübeli ve ihtiyatlı kimseler olduğunu, benzer olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının yüksek düzeyde benzer olduğunu, kısmen iptal edilen hizmetler açısından da iltibas tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizce verilen kararın, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ….K. ve 18/04/2019 tarihli ilamıyla resen bozulması üzerine, Dairemizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı gerekçesiyle … yönünden davanın kabulü ile … Kurumunun… sayılı YİDK kararının iptaline, davacılardan … A.Ş. yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 03/03/2021 TARİH VE…K. SAYILI İLAMININ ÖZETİ : Yargıtay 11. Hukuk Dairesince; 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmüne göre, markalar arasında karıştırılabilecek ölçüde benzerlik bulunup bulunmadığının tespiti yapılırken markaların görsel, işitsel ve kavramsal özellikleri bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği, davalı yanca itiraza mesnet gösterilen markalarının özgün “…” şekli içeren unsurdan oluştuğu, davacının başvuru markasının da oldukça benzer şekil unsuru içerdiği, Bölge Adliye Mahkemesince, taraf markalarında yer alan işaretlerin ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek derece benzer olmadığı sonucuna ulaşılmışsa da, taraf markalarında şeklin ayırt edici unsur olarak kullanıldığı değerlendirildiğinde markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında her iki … arasında idari-ekonomik-işletmesel bağ bulunduğunu düşündürebilecek şekilde ve karıştırılmaya yol açabilecek ölçüde benzerlik bulunduğu ve diğer unsurların iltibası ortadan kaldırmaya yeter düzeyde olmadığı kabul edilerek ve ayrıca başvuru kapsamında bir çok mal ve hizmet bulunduğu halde sadece 41. sınıf hizmetlerin tüketicileri esas alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle temyiz eden davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03.03.2021 Tarihli ve…K. Sayılı bozma ilamına uyulmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmüne göre, markalar arasında karıştırılabilecek ölçüde benzerlik bulunup bulunmadığının tespiti yapılırken markaların görsel, işitsel ve kavramsal özellikleri bir bütün olarak dikkate alınması gerekmektedir. Davalı yanca itiraza mesnet gösterilen markalarının özgün “…” şekli içeren unsurdan oluştuğu, davacının başvuru markasının da oldukça benzer şekil unsuru içerdiği, taraf markalarında şeklin ayırt edici unsur olarak kullanıldığı değerlendirildiğinde markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında her iki … arasında idari-ekonomik-işletmesel bağ bulunduğunu düşündürebilecek şekilde ve karıştırılmaya yol açabilecek ölçüde benzerlik bulunduğu ve diğer unsurların iltibası ortadan kaldırmaya yeter düzeyde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişilerin düzenledikleri raporda, davacı tarafın başvurusunun kapsamında 35. sınıfın 6. alt grubunda bulunan 16. sınıf ürünlerin satışına ilişkin hizmetler hariç 35. sınıfın tümü ile 42 ve 43. sınıftaki hizmetler yönünden iltibas bulunmadığı belirlenmiştir. Bu yönü ile bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan, Dairemizce hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında da kabul edildiği üzere, markaların kullanılacağı parasal değeri yüksek olan 41. sınıf eğitim ve öğretim hizmetlerinin tüketicilerinin, hizmeti satın alırken uzun zaman harcayan, rakipleri tanımak için azami dikkat sarf eden eğitimli kişilerden oluşması, tarafların markaları arasındaki ortak ve zayıf “… …” unsurunun, 41. sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi yaratmayacağının kabulünü gerekli kılacağı kanaatine varılmıştır.
Nitekim, “…” ibareli marka hakkında verilen ve 41. sınıf hizmetlerin kullanıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu, bu durumda, işaretler arasındaki şekil ve kelime farklılıkları nedeniyle markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesine yol açmayacağına ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi.’nin 25.05.2016 gün ve …. K. sayılı kararında da aynı görüşün benimsendiği görülmektedir.
Bu itibarla, davacı tarafın başvurusu kapsamında bulunan 35. sınıfın 6. alt gurubunda bulunan 16. sınıf ürünlerin satışına ilişkin hizmetler hariç 35. sınıfın tümü ile 41, 42 ve 43. sınıftaki hizmetler yönünden YİDK kararının yerinde bulunmadığı, 16. Sınıf ile 35. sınıfın 6. alt gurubunda bulunan 16. sınıf ürünlerin satışına ilişkin hizmetler yönünden de YİDK kararının yerinde bulunduğu kanaatine varılmış ve aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer taraftan davacılardan … A.Ş.’nin dava tarihinden önce dava ve başvuru konusu markayı devretmiş olması nedeniyle dava açma hakkının olmadığı, bu nedenle yerel mahkemece anılan davacı yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmış olup aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca Yargıtay HGK.’nın 04.03.2021 tarih ve …. K. sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemelerinin ilk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtay’ın bozma kararı vermesi durumunda, dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığı, denetim görevini kullanmadığı, temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına yönelik karar vermek üzere alt derece hüküm mahkemesi olarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, alt derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde taraflar yararına ayrıca duruşma vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği nazara alınarak, somut uyuşmazlıkta da ayrıca duruşma vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-… A.Ş. yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davacı yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile … Kurumunun …… sayılı YİDK kararının; 35. sınıfın 6. alt gurubunda bulunan 16. sınıf ürünlerin satışına ilişkin hizmetler hariç 35. sınıfın tümü ile 41, 42 ve 43. sınıftaki hizmetler yönünden İPTALİNE,
3-Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı … tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.760,00 TL tebligat, posta ve bilirkişi masrafı ile 54,20 TL ilk masraftan oluşan yargılama gideri ile istinaf aşamasında yapılan 269,80 TL tebligat ve posta masrafı ve Yargıtay aşamasında yapılan 37,50 TL toplamından oluşan 2.121,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 1.060,75 TL’ye 25,20 TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan 1.085,95 TL’nin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 217,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 108,85 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı … Kurumuna verilmesine,
9-Davalı Şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 36,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 18,05 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı Şirkete verilmesine,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin alınan 31,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı … Kurumundan peşin alınan 31,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan açık yargılama sonucunda 30.06.2021 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip