Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/678 E. 2023/224 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/678
KARAR NO : 2023/224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2020/91 E. – 2021/49 K.

DAVACI :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/02/2021 tarih ve 2020/91 E. – 2021/49 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalıların… … başvuru numarası ile müracaat ederek davaya konu çoklu tasarımları tescil ettirdiklerini, davalılar adına tescilli olduğu belirtilen ürünlerin daha önce başka kişiler adına tescil edilmiş olduğunu, bunlara ilişkin koruma süresinin sona ermesinden yararlanan davalı tarafın bu ürünleri kendi adına tescil ettirdiğinin anlaşıldığını, …-… tescil no ile kayıtlı masa tasarımının daha önce … Şti’nin … nolu masası ile, …-12 nolu kesonun daha önce …. A.Ş adına kayıtlı 2015/06227 nolu tasarım ile iltibas oluşturacak derecede benzer olduğunu, davalılara ait tasarımların herhangi bir yenilik ve ayırt edici nitelik taşımadığını, davalıların TMK’nın 2. maddesi kapsamında kötü niyetli bir şekilde hareket ederek koruma süresi dolan veya herhangi bir yenilik ve ayırt edicilik taşımayan tasarımları kendi adına kayıt ve tescil ettirmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek davalılara ait … sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalılardan … yönünden davanın SMK’nın 78/4. maddesi hükmüne göre husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın dilekçesinde iddia ettiği vakıaları somutlaştırmasının gerektiğini, dilekçenin soyut ve genel anlatımlar içerdiğini, davacının her ne kadar koruma süresi dolan ve yenilenmediği için bu ürünleri müvekkillerinin kendi tasarımı gibi tescil ettirdiğini belirtmiş ise de dilekçede örnek olarak vermiş olduğu tasarım tescilli ürünlerin yenileme başvurularının yapıldığının ve bu başvuruların kabul edildiğinin kurum kayıtlarında görüldüğünü, …. Şti’nin … nolu tasarımı ve …. A.Ş. adına kayıtlı … nolu tasarım ile müvekkiline ait tasarımlar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu …-12 ve …-… sıra numaralı davalı tasarımlarının mesnet gösterilen tasarım karşısında yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu, hükümsüzlüğü istenen tasarımda tescil belgesi sahibi olmayan davalı …’un davada hasım sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın davalı … yönünden husumetten, diğer davalı yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, … tüm bilgi ve belgeler celbedilmeden dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiğini, raporda davalıya ait tasarımların esinlenerek oluşmuş olabileceği görüşünün bildirildiğini, davalıların söz konusu ürünlerin iltibas oluşturacak şekilde benzerini ürettiğini, bilirkişilerin eksik inceleme yaptığını, davalının koruma süreleri dolan tasarımları adına tescil ettirdiğini, yurt dışı ve yurt içinde tescil ettirilmiş ürün görselleri ve belgelerin sunulduğunu, mahkemenin söz konusu belgeleri değerlendirmediğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, her iki müvekkili için ayrı vekalet sunulduğunu, ayrı savunma yapılıp mesai harcandığını ileri sürerek, istinaf incelemesi yapılarak davalı … yönünden ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tasarım hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tasarım, 6769 sayılı SMK’nın 55. maddesinde tanımlanmış olup aynı Yasa’nın 56. maddesinde, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların anılan Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı düzenlenmiş, aynı maddenin 4. bendinde de yenilik unsuru tanımlanmış ve bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteren tasarımların aynı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü üzere anılan hüküm ile tasarımlar yönünden mutlak yenilik kriteri kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.04.2017 tarih ve 2015/13749 E.- 2017/2336 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere bir tasarımın mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadığı resen gözetilmelidir. Bu nedenle dava konusu olan bir tasarımın, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıyıp taşımadığı, davaya konu tasarım tescil belgesindeki ürün tasarımı ile söz konusu ürünün piyasada mevcut, bilinen tasarımlarla arasında belirgin bir farklılığın bulunup bulunmadığı, davaya konu tasarımın yeni mi, yoksa harcı alem bir tasarım mı olup olmadığı hususlarında tasarımın ilgili olduğu alanda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, hükümsüzlüğü talep edilen çoklu tasarım 34 adet tasarımdan oluşmaktadır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, başvuru konusu 34 adet tasarımdan sadece 12 ve … nolu tasarımlar dava dilekçesinde mesnet gösterilen tasarımlarla karşılaştırılmış, bunun dışında çoklu tasarım tescil belgesine konu diğer tasarımlarla ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, dava konusu tasarımların mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadıkları yönünde bir değerlendirme ise bulunmamaktadır. Davacı vekili, dava konusu tasarımların bu kriteri taşımadığının delili olarak, tasarımlara konu ürünlerin satışını yapan şirketlerin internet sitelerini bildirmiş ve bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinde de, tasarımların daha önce tescil edildikleri iddiasıyla görseller sunmuş ise de, yerel mahkemece davacı vekilinin bu delilleri hiç değerlendirilmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş ise o tasarım yeni kabul edilmeyecektir. O halde ilk derece mahkemesince davacı tarafından sunulan deliller değerlendirilmeden ve mutlak yeniliğe ilişkin araştırma yapılmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, somut uyuşmazlığın çözümünde davacı tarafça sunulan delillerin değerlendirilmesi ve mutlak yenilik araştırmasının yapılması işbu dava yönünden esasa etkili bir delil niteliğinde bulunduğundan, söz konusu deliller değerlendirildikten sonra yeni bir karar verilmesi zorunludur. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülebilmesi için mahkemesine iadesine, kararın niteliğine göre, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 02/02/2021 gün ve 2020/91 E. – 2021/49 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 110,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalılara iadesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
8-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/02/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip