Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/658 E. 2023/617 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/658 – 2023/617
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/658
KARAR NO : 2023/617
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
NUMARASI : 2019/633 E. – 2020/707 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/12/2020 tarih ve 2019/633 E. – 2020/707 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının 16/07/2018-02/10/2019 tarihleri arasında, müvekkili şirketin İstanbul Bölge Müdürlüğünde dolandırıcılık ve suistimalleri önleme biriminde uzman yardımcısı olarak çalıştığını ve sürekli eğitime tabi tutulduğunu, işten ayrılmasının hemen ardından müvekkilinin rakibi olan aynı sektörde faaliyet gösteren şirkette aynı pozisyonda işe başladığını, bu durumun taraflar arasındaki 16/07/2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 9/p bendinde düzenlenen rekabet yasağı hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, davalının müvekkili şirket nezdinde çalışırken diğer şirket ile tanıştığını, müvekkili şirket hakkında rakip firmaya iç dinamikleri hakkında gizli bilgileri vermeyi sürdürdüğünü ileri sürerek, davalının rekabet yasağı yükümlülüğüne aykırı davrandığına ve iş sözleşmesinde kararlaştırılan 13.200,00-TL (5 aylık brüt ücreti) tutarındaki cezai şartın davalının dava dışı şirkette çalışmaya başladığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 14.387,55-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, rekabet yasağının kapsamı olarak Türkiye ve davacı şirketin ticaret yaptığı ülkeler olarak belirlendiği, bu durumun davalı işçinin ekonomik geleceğini ortadan kaldıracağını, davalının uzmanlaştığı bir alanın dışına çıkarak iş aramasının beklenemeyeceğini, aşırı nitelikteki sınırlama içeren bu sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulünün gerektiğini, davalının çalıştığı konum itibariyle davacı şirketin müşteri çevresi, üretim sırları hakkında bilgi edinmesinin mümkün olmadığını, davalının rekabet yasağına aykırı eylemde bulunmadığını, davacı şirketi de zarara uğratmadığını, yapılan işin niteliği hakkında bilgi edinmeye imkan sağlamadığını müvekkilinin dava dışı şirkette yeni çalışmaya başladığını ve çalıştığı süre dikkate alındığında iddia edilen hususların meydana gelmeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu olayda davalının rekabet yasağına aykırı fiilinin oluşması için müşteri çaldığı, üretim tekniklerini izinsiz kopyaladığı ve kullandığı, piyasada rakip şirketlerin bilmediği sırları herhangi bir şekilde yeni işverene transfer ettiği ve onun nezdinde kullandığı veya üçüncü kişilere ilettiğine dair somut bilgi ve belge bulunmadığı, davanın davacı nezdinde çok kısa bir süre çalıştığı ve üstlendiği görev ve sorumluluklar itibariyle davacının zararına rakip teşebbüsü rekabette avantajlı hale getirecek bir varlık transferinin (müşteri bilgisi, işletme sırrı, teknik sır vb.) somut olarak ortaya konulamadığı, eski bir çalışan aleyhine rekabet yasaklarının işletilebilmesi için kendisine daha önce iş yapması için verilen bilgilerden ve işletmenin gayrimaddi varlıklarından haksız yararlanma durumu olması ve bunun sonucu da davacı tarafın bundan zarar görmesi ya da zarar görmesinin kaçınılmaz olması, ayrıca rekabet yasağının ekonomik özgürlüğü kısıtlamaması ve belirli bir bölge ve yer ile sınırlı olup Türkiye genelini kapsamaması gerektiği, buna dayalı cezai şart koşullarının geçersiz olacağı, davalının rekabet yasağı taahhüdünü ihlal edecek faaliyette bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin tanıkları dinlenmeden hüküm kurulduğunu, davalının müvekkili şirketin faaliyet stratejisi, işinin teknik özellikleri, sözleşme bağlantıları, AR-GE çalışmaları, pazarlama taktikleri ve müşteri portföyü hakkında bilgi sahibi olduğunu, somut zararın ispatına gerek bulunmadığını, zarar veme ihtimalinin ispatının yeterli olduğunu, dava konusu faaliyet alanının elektronik para/ödeme olması nedeniyle coğrafi alan kısıtlamasının olmayacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 9/p maddesinde rekabet yasağının ulusal sınırları da aşacak şekilde çok geniş kapsamlı olarak belirlendiği, içerisinde rekabet başuzmanı bilirkişinin de bulunduğu heyet tarafından düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi anılan yasağın davacının rakibi olmasa da birlikte çalıştığı çözüm ortağı, müşteri veya başka bir sıfatla işbirliği yaptığı üçüncü şahıs durumundaki gerçek ve tüzel kişileri de kapsadığı, bu hükmün davalıya orantısız bir rekabet yasağı yükümlülüğü getirdiği, nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16/12/2020 tarih ve 2019/2050 E. – 2020/5916 K. sayılı ilamında Türkiye sınırları dahilinde faaliyet gösteren herhangi bir şirkette 1 yıl süreyle haksız rekabet yaratacak çalışmalarda bulunulmaması şeklindeki düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan çalışma hürriyeti ilkesine aykırı olup, tarafların aralarında imzalayacakları bir sözleşme hükmü ile bu özgürlüğü ihlal anlamına gelecek herhangi bir düzenleme yapmalarının mümkün bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunun belirtildiği, öte yandan, davalının davacıya ait iş yerinde bir yıldan biraz daha fazla bir süre çalıştığı, bu sürenin işi öğrenme amaçlı oryantasyon ve eğitim ile geçtiği, bilirkişi heyetince davalının bu süre içerisinde davacı şirketin mali, iktisadi, kredi ve nakit durumu, araştırma ve geliştirme çalışmaları, faaliyet stratejisi, fiyatlandırma politikaları, pazarlama taktikleri, pazar payları, müşteri portföyü gibi hususlara nüfuz edecek bir görev, yetki ve pozisyonunun da bulunmadığının müşahede edildiği, ilk derece mahkemesince davanın reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 11/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 03/06/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.