Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/657 E. 2022/1301 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/657 – 2022/1301
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/657
KARAR NO : 2022/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2020
NUMARASI : 2014/491 E. – 2020/388 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNANLAR :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti,
Durdurulması, Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/12/2020 tarih ve 2014/491 E. – 2020/388 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” markası ile faaliyet gösterdiğini, 2014/01725 sayılı tasarım tescil başvurusu sahibi olduğunu, bu başvurunun 6 sıra numaralı etek tasarımının davalılar tarafından üretilerek satışa sunulduğunu, davalılardan … Hazır Giyim’den 11.07.2014 tarihinde alınan 2 adet ürün ve faturalarının dosyaya sunularak Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/104 D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, 2 üründen birisinin üzerinde “…” diğerinin üzerinde “…” markasının bulunduğunu, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda taraf tasarımlarının farklılık taşımadığının tespit edildiğini, delil tespiti sırasında hazır bulunan şirket yetkilisi …’ın ürünleri Ankara’da … firmasından faturalı olarak alındığını beyan ettiğini, buna ilişkin 08.07.2014 tarihli faturanın dosyaya ibraz edildiğini ileri sürerek, toplam 20.000,00.-TL manevi olmak üzere 41.000,00.-TL tazminat ve cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.05.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve …’dan 10.000,00.-TL olarak talep edilen cezai şart alacağını 50.000,00.-TL’ye yükseltmiş ve haksız fiilin tespit edildiği (delil tespitin yapıldığı) 11.07.2014’ten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini istemiş, 23.06.2011 tarihinde müvekkili ve davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti. arasında imzalanan sulh ve feragat sözleşmesine göre 50.000,00.-TL cezai şartın 11.07.2014’ten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … Giyim Ltd. Şti. ve …’dan tahsilini, yine 18.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile belirsiz alacak davası hükümlerine göre talep etmiş oldukları maddi tazminat miktarını, 1.000,00 TL’den 126.148,00 TL’ye arttırmış, anılan meblağın 11.07.2014 tarihinden itibaren ticari faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsilini, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … vekili, müvekkillerinin davacıya ait herhangi bir tasarımı üretmediğini, satışa sundukları dava konusu ürünleri … Konfeksiyon ve başka firmalardan satın aldıklarını, satın aldıkları ürünlerin herhangi bir tescil kapsamında olup olmadığını bilemeyeceklerini, faturalarını ibraz ettiklerini, dolayısıyla tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … vekili, davacının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını, bu kapsamda tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı adına 2014/01725-6 sayılı tasarım ile Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/104 D. İş kapsamında alınan rapordaki ürün görünümlerinin, 554 sayılı KHK’nın 5, 6 ve 7. maddeleri hükümlerine göre, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde kıyaslanması sonucunda aynı olduğu, davalıların eylemlerinin davacının tescilden doğan tasarım hakkına tecavüz kabul edilmesinin gerektiği, dava konusu etekte ortalama 2.500 adet üretimin piyasa koşullarında olağan olduğu, 432 adet satış yaptığından 2.500-432=2.068 adet etek satış karından davacının yoksun kaldığı, eteğin maliyetinin yaklaşık 40 TL, ortalama satış fiyatının 101 TL olduğu belirlendiğinden, bir etekten kar miktarının 61 TL olduğu (101 – 40 = 61 TL ), davacının muhtemel kar kaybının 2.068 x 61 =126.148 TL olacağı, 23.06.2011 tarihli sulh ve feragat sözleşmesine göre kararlaştırılan 50.000,00.-TL cezai şart alacağının, davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilinin ve 20.01.2009 tarihli sulh sözleşmesine göre 10.000,00.-TL cezai şartın, tespit tarihi olan 11.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … Konfeksiyon ve Tekstil Ltd. Şti ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği, tarafların ekonomik durumları, ihlâl olunan hakkın mahiyeti, tecavüzün etkileri, tecavüzün ulaştığı kitle, fiilin ve kusurun ağırlığı, paranın satın alma gücü ibraz olunan belgeler ve eylemin gerçekleştirilme biçimi karşısında 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’dan, 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’ten tahsiline karar verilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği, hükmün ilanında davacının menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 126.148,00.-TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 11.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000,00.- TL manevi tazminatın davalı …’dan, 5.000,00.- TL manevi tazminatın davalı …ten ayrı ayrı tahsiline, 23.06.2011 tarihli sulh ve feragat sözleşmesine göre kararlaştırılan 50.000,00.-TL cezai şart alacağının davalılar … Hazır Giyim Tekstil İnşaat Gıda Ltd. Şti ve …’dan, 20.01.2009 tarihli sulh sözleşmesine göre 10.000,00.-TL cezai şart alacağının davalılar … Konfeksiyon ve Tekstil Ltd. Şti ve …’ten, 11.07.2014 tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tasarım hakkına tecavüz eyleminin niteliği gereği bir haksız fiil olup, söz konusu haksız fiilin davalı tüzel kişiliklerin ticari faaliyetleri kapsamında gerçekleştirildiğinden, davalı tüzel kişiliklerin de tasarım hakkına tecavüz eylemi nedeniyle hükmedilecek manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, mahkemece sadece gerçek kişiler yönünden manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı bulunduğunu, mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın çok düşük olduğunu, mahkemece manevi tazminata hükmedilirken, tasarım hakkına tecavüz eylemine konu taklit ürünlerden en az 2.500 adet üretilerek satıldığının gözetilerek hüküm kurulmasının gerektiğini, müvekkil lehine her bir gerçek kişi yönünden ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminata hükmedilirken, davalı vekili lehine ayrı ayrı 5.000 TL vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle müvekkilinin aldığı manevi tazminatın tamamının ve hatta fazlasının tekrardan davalı uhdesine geçtiğinden, hükmedilen manevi tazminatın müvekkilinin mağduriyetini gidermeyeceğini, karşı yanın vekalet ücretinin, müvekkili lehine hükmedilen tazminattan fazla olmasının, davayı kazanan müvekkilinin, yargılanma ve adalete erişim hakkının kısıtlanıldığını gösterdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerinin davacıya ait herhangi bir tasarımı üretmediğini ve pazara sunmadığını, satışa sunduğu dava konusu ürünleri … Konfeksiyon ve başka firmalardan satın aldığını, satın aldığı ürünlerin herhangi bir tescil kapsamında olup olmadığını bilemeyeceğini belirterek, faturaları ibraz etmelerine ve dolayısıyla tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını belirtmiş olmalarına rağmen, mahkemece hangi gerekçe ile müvekkillerinin sorumlu tutulduğunun belirtilmediğini, sundukları 3 adet faturadan anlaşılacağı üzere, müvekkillerinin bahsi geçen ürünleri …, … Giyim ve … Konfeksiyon firmalarından satın aldığını, davacının iddia ettiği ürünleri ne taklit ettiklerini ne de ürettiklerini, sadece faturalardan anlaşıldığı üzere ürünleri 3 firmadan almış, sadece 2 adetini satmış, satışını da durdurmuş olduklarını, müvekkillerinin davacının ürünlerinin endüstriyel tasarım tescili kapsamında olduğunu bilmesinin de hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, eteğin kesiminin çok sık kullanılan çan etek modeli olup, herkesin bildiği bu modelin tescil altına alınmasının düşünülemeyeceğini, müvekkillerinin davacının iddia ettiği zararlardan sorumlu olabilmesi için kusurlu olmasının gerektiğini, hiç bir kusuru olmayan müvekkilleri hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının tazminat hesaplamasını yoksun kalınan kara göre yapılması seçeneği üzerinden talep ettiğini, davacı tarafın yoksun kalınan karı hesaplayabilir durumda olduğunu, bu halde ise ancak kısmi davanın açabileceği gözetilmeksizin, davacı tarafın HMK 107. maddede va’z olunan belirsiz alacak davası ikame etme hakkının bulunmadığından, davanın öncelikle usulden reddinin gerekirken esasa geçilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin sattığı ürünlerdeki farklılıkların ayırt edici nitelik taşıdığını, tescile konu edilmiş bulunan etek tasarımının, öncelikle yeni ve ayırt edici olmadığını, müvekkillerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zira tesettür giyimde mecburen kullanılan, maksi ve uzuvları belli etmeyecek geniş, volanlı etek tarzına başkaca bir detay katmayan, sadece kumaşı itibarı ile abiye hale gelen kıyafetin, herhangi bir ayırt ediciliğinin olmadığı gözetildiğinde, abiye nitelikte olmayan ve keza dava konusu üründen farklılıklar gösteren müvekkiline ait olduğu iddia olunan ürünlerin, ne şekilde hakka tecavüz ettiğinin belli olmadığını, karar verilen maddi tazminat miktarının fahiş olduğunu, hesaplamaların faraziyelere dayandığını ve tarafların beyanlarının dikkate alınmadığını, 20.01.2009 tarihli protokolün taraflarının … Tekstil Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … Konfeksiyon Ltd. Şti. olarak belirlendiğini, protokolün tasarımı …’ye ait bir ürün hakkında olduğunu, kimsenin taraf olmadığı bir sözleşmeye dayanarak hak talep edilemeyeceğini, davacı tarafın 12/06/2012 tarihli ve 8088 sayılı … ile … Konfeksiyonun unvan değişikliği olduğunu ispatladığını, ancak dava dışı …’ye dayalı dosyaya bir belge sunamadığını, bu sözleşmenin … tarafından kabul edildiği, taraf olduğu, muhatabın bunu bildiği ve kabul ettiği konularında hiçbir emarenin bulunmadığını, davacının taraf olmadığı bir sözleşmeye dayanarak cezai şart talep etme hakkının olmadığını, davacının … ile hukuki bağını ortaya koyamadığını, kardeş firma diye hukukumuzda bir terimin mevcut bulunmadığını, işbu davada kişilik hakları kapsamında, davacının ne şekilde ve hangi zarara uğradığının açık olmadığını, bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesinin yersiz olduğunu, hükmolunan manevi tazminat miktarının da fahiş bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ve cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda üretici olduğu ve “…” markalı ürünleri diğer davalı şirkete fatura karşılığı sattığı anlaşılan davalı … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve bu şirket yetkilisi davalı …’ün, dava konusu ihlal eyleminden ve cezai şart alacağı ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı gibi mahkemece davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … aleyhine hükmedilen maddi tazminat miktarının tespitinde de bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Her ne kadar mahkemece dava konusu tecavüzün men ve ref’i taleplerinden davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve bu şirket yetkilisi …’ın sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yok ise de, anılan davalılarca dosyaya sunulan faturalardan, davacının 2014/01725-6 numaralı etek tasarımına ihlal oluşturan ürünlerden 4 adedinin 08.07.2014 tarihli irsaliyeli fatura ile davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nden, 28 adedinin ise 12.07.2014 tarihli fatura ile dava dışı … Giyim Sanayi’nden satın alındığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekilince davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin de üretici olduğu ileri sürülmüşse de, somut uyuşmazlıkta anılan davalı şirket nezdinde ihlal konusu olabilecek başka bir malın ele geçirilemediği, bir kimsenin kendi ürettiği malı başkasından satın alıyormuş gibi fatura düzenlettirmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu nazara alındığında, Dairemizce davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin somut olayda üretici olmayıp satıcı olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin başka uyuşmazlıklarda ele geçirilen malların üreticisi olduğuna dair davacı iddiasının doğru olduğu kabul edilse dahi bu durum, somut uyuşmazlıktaki malı da davalı şirketin ürettiği sonucunu doğurmaz.
Yargıtay 11. H.D.’nin 23.02.2021 tarih ve 2020/1422 E.- 2021/1612 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, “taklit tasarımlı malların satıcıları yönünden, men ve ref sorumluluğu ile tazminat sorumluluklarını birbirinden ayırmak gerekir. Taklit tasarımlı malların üreticilerinin kural olarak gerek men ve ref, gerekse tazminat sorumluluğu yönünden sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Bu malları başkasından satın alarak kendileri satışa arz edenlerin ise men ve ref sorumlulukları yönünden kusurlu olup olmadıklarına bakılmazken, tazminat talepleri yönünden sorumlulukları kusur esasına dayalıdır. Nitekim dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanacak Mülga 554 sayılı KHK’nın 50. maddesi uyarınca tazminat sorumluluğu kusur esasına dayalı olup, taklit tasarımlı malların satıcısı yönünden tasarım hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için; satıcının bu malların taklit olduğunu bilerek satması ve bu hususu bilebilecek durumda olması gereklidir. Bu durumda taklit tasarımlı malları üretenlerin ürettikleri malların tescilli tasarıma konu olup olmadığını bilmeleri gerekirken, satıcılar yönünden ise sektörel araştırma yapılarak malın türü, niteliği, tüketilme sıklığı ve ait olduğu sektör itibariyle satıcıların satışa sundukları tasarıma konu malların, tescilli tasarıma konu olup olmadığını bilip bilmedikleri veya bilebilecek durumda olup olmadıkları hususlarının değerlendirilmesi gerekir.”
Dairemizce de bu nedenle içinde sektör bilirkişisinin de bulunduğu anlaşılan önceki heyetten sektörel araştırma yapılarak, üretici olmayıp sadece satıcı olduğu anlaşılan davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin, dava konusu malın türü, niteliği, tüketilme sıklığı ve ait olduğu sektör itibariyle satışa sunduğu tasarıma konu malların, tescilli tasarıma konu olup olmadığını bilip bilmediği veya bilebilecek durumda olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması amacıyla duruşma açılmıştır.
Alınan ek raporda da belirtildiği üzere, dava konusu tasarım 01.06.2014 tarihli bültende yayımlanmıştır. İşbu dava da 15.11.2014 tarihinde açılmıştır. Dava tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın 6/2. maddesi uyarınca anılan yayımın, kamuya sunma sayılacağı kabul edilmelidir. Davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin nezdinde yakalanan ürünlerin fatura tarihleri ise yukarıda da açıklandığı gibi 08.07.2014 ve 12.07.2014’tür. Davacının davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nden satın aldığı ürün fişlerinin tarihi ise 05.07.2014’tür. 11.07.2014 tarihinde yapılan keşifte ise anılan davalı şirket nezdinde ihlal konusu ürünlere rastlanmamıştır.
Bu durumda davalı şirket nezdinde ele geçirilen ürünlerin üzerinde “…” ve “…” ibareli markaların bulunması ve davacının tasarımlarının kamuya sunulmasının üzerinden çok kısa bir sürenin geçmiş olması maddi olguları birlikte nazara alındığında, davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin dava konusu ürünlerin başkasının tescilli tasarımı olduğunu tahmin edemeyeceğine dair ek bilirkişi raporundaki tespitlere Dairemizce de iştirak edilmiştir. Dolayısıyla Dairemizce, davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin ve bu şirket müdürü davalı …’ın kusurunun ve bu nedenle de hükmedilen maddi ve manevi tazminat taleplerinden sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalıların cezai şart sorumluluğuna gelince; dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, davacı şirketin önceki ticaret unvanı … Tekstil Konfeksiyon … Ltd. Şti.’dir. Davalılardan … Konfeksiyon Ltd. Şti., dava dışı … Tekstil Ltd. Şti.’nin başka bir davanın konusunu oluşturan tasarım hakkını ihlalinden dolayı 20.01.2009 tarihli sulh sözleşmesini imzalamış ve bu sözleşme ile anılan tecavüz eylemi konusunda tecavüzün taraflarının sulh olduğu belirtildikten sonra açıkça, bundan böyle davalılardan … Konfeksiyon Ltd. Şti.’nin, gerek … Tekstil Ltd. Şti.’nin gerekse de tecavüzün tarafı olmayan … Tekstil Konfeksiyon … Ltd. Şti.’nin hiçbir tasarımını üretip satmayacağını, aksi halde anılan şirketlere 10.000,00 TL cezai şart ödeyeceğini taahhüt etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta da cezai şart talebi yönünden davalı … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … vekili sadece, davacının anılan 20.01.2009 tarihli sulh sözleşmesinin tarafı olmadığına ve bu sözleşmeye dayanarak hak talep edilemeyeceğine dair istinaf itirazında bulunmuştur. Oysa anılan protokol incelendiğinde, davalılardan … Konfeksiyon Ltd. Şti.’nin, dava dışı … Tekstil Ltd. Şti.’nin başka bir davanın konusu olan tasarım hakkını ihlali nedeniyle anılan tecavüzün taraflarının sulh olduğu, karşılıklı hak ve yükümlülük altına girdikleri anlaşılmaktadır. Bu protokolle tecavüzün tarafı olmayan davacı (… Tekstil Konfeksiyon … Ltd. Şti.), herhangi bir borç veya taahhüt altına girmemiştir. Dolayısıyla davacının protokolde imzasının bulunması gerekmez. Sadece davalılardan … Konfeksiyon Ltd. Şti.’nin protokolde taraf olmayan davacı (… Tekstil Konfeksiyon … Ltd. Şti.) yararına cezai şart yükümlülüğü altına girmesinde de bir engel yoktur. Davalı … Konfeksiyon Ltd. Şti. tarafından da anılan protokol imzalanmıştır. Bu durum karşısında davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … vekilinin anılan savunmasına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Diğer davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti. de benzer şekilde, yine işbu davanın konusunu oluşturmayan başka bir tasarımı hakkına tecavüz fiili dolayısıyla, bundan böyle davacıya (… Tekstil Konfeksiyon … Ltd. Şti.) veya … Tekstil Ltd. Şti.’ne ait tasarımları hiçbir şekilde üretmemeyi veya satmamayı, aksi taktirde 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceğini taahhüt etmiştir.
Bu noktada davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin somut uyuşmazlıkta kusurunun bulunmadığı, bu nedenle de cezai şart sorumluluğunun doğmadığı düşünülebilir ise de bu tereddüt de yerinde değildir.
Zira TBK’nın 180/1. maddesine göre, alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile kararlaştırılan cezanın ödenmesi gerekir. Burada cezanın ödenmesi için borçlunun kusuru da aranmaz. Borçlu ister kusurlu ister kusursuz olsun, alacaklı ister zarar görsün ister görmesin kararlaştırılan ceza ilke olarak ödenir. (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 24. Baskı, s:1329).
Geçerli ve henüz ifa edilmemiş her türlü borç için ceza koşulu kararlaştırılması mümkündür. Ceza koşulu genellikle sözleşmeden doğan borçlar için kararlaştırılırsa da bu zorunlu değildir. Sözleşme dışındaki hukuki işlemlerden doğan borçlar için de ceza koşulu kararlaştırılabilir. Hatta haksız fiilden doğan bir tazminat borcu veya sebepsiz zenginleşmeden doğan bir borç için de ceza koşulu kararlaştırılabilir. (Prof. Dr. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 2, 12. Bası, s:531).
Ceza koşuluna bağlanan borcun konusu her türlü edim olabilir. Verme borçları yanında, yapma ve yapmama borçları hakkında da ceza koşulu kararlaştırılabilir. Hatta sadece bir irade beyanında veya açıklamada bulunma borçları için de ceza koşulu kararlaştırılabilir. Örnek olarak bir kurulda belli doğrultuda oy kullanma veya bir hususta karşı tarafı aydınlatma borcu ceza koşuluna bağlanabilir. (Prof. Dr. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 2, 12. Bası, s:532).
İstisnaen kanunun borçluyu borcunu ihlalde kusursuz olsa da sorumlu tuttuğu durumlarda, kusur aranmazsızın ceza istenebilir. Örneğin borçlunun borcunu ifa için kullandığı bir yardımcı kişinin (ifa yardımcısının) davranışı yüzünden ifa gecikmişse, imkansızlaşmışsa veya ayıplı ise, TBK’nın m.116 uyarınca borçlu alacaklının uğradığı zararı kusuru bulunmasa da tazminle yükümlü olacaktır. İşte böyle bir durumda sözleşmede bu borç ihlali için ceza kararlaştırılmışsa alacaklı, borçlu kusursuz olsa bile cezayı isteyebilir. (Prof. Dr. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 2, 12. Bası, s:545).
Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta da kusuru bulunmadığı için tazminat sorumluluğu doğmayan davalı … Hazır Giyim Ltd. Şti.’nin, tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i sorumlulukları yönünden kusurlu olup olmadığına bakılmadığından, kusuru bulunmasa da mahkemece cezai şart talebinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Esasen davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … vekilinin, mahkemece aleyhlerine hükmedilen cezai şart bedeline yönelik hiçbir istinaf itirazları da bulunmadığından, bu konuda davacı yararına usulü kazanılmış hak da oluşmuştur.
3- Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; davacının istinaf başvurusu ise sadece mahkemece hükmedilen manevi tazminata ilişkindir. Davacı vekilince bu husus, Dairemizce yapılan 19.10.2022 tarihli son duruşma tutanağında da beyan edilmiştir.
Davacı tasarım hakkının ihlali nedeniyle 554 sayılı KHK’nin 49/1-c maddesine dayalı olarak manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Bu istemin genel hükümler arasında yer alan TBK’nin 58. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Özel durumlar göz önünde tutularak hükmedilecek manevi tazminat miktarı ise adalete uygun olmalıdır. Bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut uyuşmazlıkta manevi tazminat koşullarının davacı yararına gerçekleştiği yönündeki ilk derece mahkemesinin kabulünde bir isabetsizlik yok ise de mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarı, davalı … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve …’ün tasarım kullanımının boyutu, tasarım hakkı tecavüze uğrayan davacının, piyasada oluşturduğu kalite algısı, yarattığı güven ve imajda meydana gelebilecek tahribat ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu göz önünde bulundurulduğunda, somut olayın özelliklerine uygun olmadığı, daha fazla bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmış, açıklanan hususlar çerçevesinde talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat tutarının somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bir miktar olduğu kabul edilmiş ve bu miktar Dairemizce hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca dava konusu tecavüz eylemi, esas itibariyle bir haksız fiil niteliğinde olduğundan, bu fiili işleyen gerçek veya tüzel kişinin de sorumluluğu bulunmaktadır. O halde somut uyuşmazlıkta haksız fiilin faili olan davalı … Konfeksiyon Ltd. Şti.’nin de, tasarıma tecavüz eyleminden sorumlu olmadığı söylenemeyecektir. Dolayısıyla mahkemece anılan davalı hakkındaki manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Her ne kadar mahkemece, talep olduğu halde hükmedilen manevi tazminat tutarına temerrüt faizi yürütülmemesi doğru değilse de, davacı vekilince bu konuda hiçbir istinaf itirazında bulunulmadığından, Dairemizce de mahkemece yapılan bu yanlışlık, kararın kaldırılması nedeni yapılamamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekili ile davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 02/12/2020 gün ve 2014/491 Esas – 2020/388 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ İLE davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE,
4-126.148,00-TL maddi tazminatın 11/07/2014 tespit tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti, ve …’ten müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
5-20.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve …’ten müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
6-Davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi ile davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … hakkındaki maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,
7-23/06/2011 tarihli Sulh ve Feragat sözleşmesine göre kararlaştırılan 50.000,00-TL cezai şart alacağının 11/07/2014 tespit tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılar… Hazır Giyim Ltd. Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
8-20/01/2009 tarihli Sulh sözleşmesine göre 10.000,00-TL cezai şart alacağının 11/07/2014 tespit tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti, ve …’ten müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
9-Kararın kesinleşmesine müteakip hüküm özetinin masrafın davalılara ait olmak üzere ülke çapında yayın yapan gazetelerden birinde İLANINA,
10-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 14.081,96-TL harçtan peşin alınan 3.521,42-TL’nin mahsubu ile geriye kalan 10.560,54-TL nispi bakiye karar harcının, davalılardan müteselsilen (davalılar… Hazır Giyim Ltd. Şti. ve …’ın sorumluluğunun 2.561,40 TL. ile sınırlı olması kaydıyla) tahsiline,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen maddi tazminat ve cezai şart talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 21.422,20-TL, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 15.000,00-TL olmak üzere, toplam 36.422,20-TL vekalet ücretinin davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen cezai şart talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 19.922,20-TL, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 15.000,00-TL olmak üzere toplam 34.922,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
14-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 476,20-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 130,40-TL tebligat ve posta masrafı ve 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma tutarı olmak üzere toplam 3.770,80-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 1.885,40-TL’ye, 700,20-TL peşin harç ve 25,20-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 2.610,80-TL’nin, hangi yargılama giderinin tespit, men ve ref talepleri ve maddi veya manevi tazminat veya cezai şart alacağı yönünden yapıldığı tespit edilemediğinden, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
15-Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan 59,50-TL tebligat ve posta masrafı, 3.750,00-TL bilirkişi ücreti ile 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 3.958,10-TL yargılama giderinin, davanın takdir edilen kabul ret oranına göre payına düşen 3.166,48-TL’nin davacıdan alınarak davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti ve …’a verilmesine,
16-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
17-Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 2.357,88‬-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının(59,30-TL maktu, 2.298,58-TL nispi olmak üzere) karar kesinleştiğinde ve talebi halinde, davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti ve …’a iadesine,
18-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.081,96-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve …’ten ayrı ayrı ve peşin olarak alınan 2.456,3‬0’er TL’nin(59,30-TL maktu, 2.397,00-TL nispi harç olmak üzere) mahsubu ile kalan 11.625,66‬-TL nispi bakiye istinaf karar ve ilam harcının, davalılar … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve …’ten ayrı ayrı tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
19-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
20-Davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve … kendisini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve tek duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre hesaplanan 5.500,00-TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalılar … Hazır Giyim Ltd. Şti. ve …’a verilmesine,
21-Davacı kendisini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve tek duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre hesaplanan 5.500,00-TL duruşma vekalet ücretinin, davalılardan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … ve … Hazır giyim Ltd. Şti. vekilinin yüzlerine, diğer tarafların yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 19/10/2022 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Başkan

Üye
Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.