Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/652 E. 2023/682 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/652 – 2023/682
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/652
KARAR NO : 2023/682
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020
NUMARASI : 2018/451 E. – 2020/355 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : Tasarım Tescil Talebi ile Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/11/2020 tarih ve 2018/451 E. – 2020/355 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, …’nin 2009 yılında kurulduğunu ve … A.Ş.’ye ait olduğunu, davalı …’in şirketlerin genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkili …’in, önce … A.Ş.’de daha sonra diğer davalı şirkette sigortalı gösterildiğini, davacının her iki şirkete de aynı zamanda hizmet ettiğini, davacının en son olarak sigorta kayıtlarında inşaat ustası olarak gösterildiğini, davalılardan … A.Ş.’nin 05.01.2017 tarihinde 2017/00063 başvuru numarası ile TÜRKPATENT nezdinde güneş enerji santrali (GES) kurulumu için taşıyıcı çelik kazık tasarımı için başvuruda bulunduğunu, tasarımın tasarımcısı olarak …’in tescil edildiğini, aslında söz konusu endüstriyel tasarımın tasarımcısının müvekkili olduğunu, tasarımın son halinin tasarımı çizen … tarafından mail atıldığını, şirket içi tüm yazışmalarda dava konusu tasarımın tasarımcısının müvekkili … olarak gösterildiğini ve kabul edildiğini ileri sürerek, 6769 sayılı SMK’nın 74. maddesi gereğince belirlenecek bedel için şimdilik 25.000,00-TL’nin, davalılar … A.Ş. ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile 2017/00063 başvuru numarası ile TÜRKPATENT nezdinde tescilli tasarımda, tasarımcı olarak yer alan … isminin silinerek yerine davacının isminin tasarımcı olarak tescil edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekili, davalı şirketlerin, gerek güneş enerjisi gerekse rüzgar ve hidroelektrik enerjisi üretim tesisleri kurulumunda Türkiye’nin en büyük taahhüt ve üretici firmalarının başında geldiğini, müvekkili …’in 1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mezun elektrik ve elektronik mühendisi olduğunu ve müvekkilleri … A.Ş.’ nin kurucu ortağı, … A.Ş.’nin ise yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olduğunu, davaya konu çelik kazık tasarımının müvekkili …’in görüşleri, tasarım mühendislerinin ve statik hesapları yapan mühendislerin takım çalışmaları, kalıpçı alt yüklenicilerin tavsiyeleri ile mızrak ve akabinde de yıldız tornavida ilham kaynağı olarak ortaya çıktığını ve …’e ait olduğunu, davacının 6769 sayılı SMK’nun 67. maddesine göre 3 ay içerisinde söz konusu tescile itiraz etmediğini, davacının tasarımın tescil edilmesinden sonra da müvekkili şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, durumu zımnen kabul etmiş olduğunu, müvekkili … A.Ş.’nin ürün gamında yer alan tüm ürünlerin tasarımının … başkanlığındaki tasarım takımı tarafından oluşturulduğunu, davacının, müvekkili şirketlerin kendi yatırımlarına dönük inşaat işlerinde çalışan emekli teknik öğretmen olduğunu, davacının iki boyutlu autocad programı kullanabildiğini ancak üç boyutlu programlar kullanamadığının bilindiğini, … gibi programlarda tasarlanmış, S2000 programı ile statik hesapları oluşturulmuş olan dava konusu ürünü kendisinin tasarladığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiasına müstenit tek dayanağının bir takım elektronik postalar olduğunu, söz konusu elektronik postaların, şirket çalışanı ve tasarım ekibinden, mekanik tasarım ve ürün geliştirme mühendisi olan … tarafından üçüncü kişilere gönderildiğini, bu elektronik postaların hiç birinin muhatabı davacı olmadığı gibi davacı tarafından gönderilen elektronik postalar da olmadıklarını, davacının, hiçbir yönetici onayı alınmadan çizim antetlerini değiştirtmek suretiyle kendini tasarımcı olarak gösterdiğini, şirket içi veya şirkete hizmet veren alt firmalara atılan elektronik postalarda bu anteti kullandırarak, çok önceden planladığı olmayan bir hak iddia etme girişimine mesnet oluşturmaya çalıştığını, bu yazışmalarda …’in ilgi tutulmadığını, böyle bir ihtimalde müvekkili …’in duruma karşı çıkacağının davacı tarafından bilindiğini, dava konusu ürünün tasarım ekibince tasarlanan diğer ürünlerden biri olduğunu, davacının, söz konusu ürünün satışından kaynaklı tazminat talebinde de bulunduğunu, söz konusu ürünün kendi başına satışının mümkün olmadığını ve müvekkili şirketler tarafından satış konusu da yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, … şirketine 21.12.2016 tarihinde gönderilen e-mail ekinde bulunan dava konusu tasarıma ait en eski teknik çizimin tasarımcı kısmında davacı … gözükmemekte olup, bu doküman … şirketine mail ortamında gönderildiği için sonradan oluşturulmasının veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple davacı …’in dava konusu tasarımın sahibi olmadığının düşünüldüğü, davacı …’in email eklerinde sunduğu 02.01.2017 tarihli teknik dokümanlar ile davalı şirketin cevap dilekçesinin 4 nolu ekinde sunduğu teknik dokümanının tasarım tarihi (02.01.2017) aynı olup, iki teknik çizim dokümanının aynı olması sebebi ile ilgili teknik çizimin antet kısmında tadile gidildiği, farklı zamanlarda (21.12.2016 / … … tarafından gönderilen mail eklerinde bulunan teknik dokümanlarda tasarımcı olarak farklı isimlerin bulunmasının ilgili anted kısmının kolay ve onay alınmadan istenildiği gibi değiştirilebildiğini gösterdiği, davaya konu olan mızrak tasarımına ait teknik dokümanlarda parçanın kendine özgü bir numarasının olmaması sebebi ile … tarafından, 21.11.2016 tarihinde … ve 01.12.2016 tarihinde … şirketlerine gönderilen maillerin eklerinde olan kalıp çizimlerinin ilgili mızrağa ait olduğuna karar verilmesinin mümkün bulunmadığı, davacı …’in dava konusu kazık tasarımının … adına tescil edildiğini bildiği, bu konuda davalı şirkete ya da hukuki yollara başvurmadığı, tasarım aşamalarında …’in kendi isteği ile tasarım ekibine katkı sağladığı, ancak dava konusu tasarımın davacı …’e ait olmadığı kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, kararda bilirkişi raporundan alıntı yapıldığını ve yasal anlamda gerekçe bulunmadığını, dosyaya sundukları mütalaanın incelenmediğini, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, 30.09.2020 tarihli dilekçe ile eksik incelenen delillerin bildirildiğini, antetlere bakılarak değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, tanık …’ün dava konusu tasarımın ısrarla davacıya ait olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin delil olarak sunduğu maillerin ekindeki çizimlere kök ve ek raporda yer verilmediğini, taraflarınca dosyaya sunulan CD içerisinde yer alan videoda davaya konu tasarımın tanıtım çekimi sırasında tesadüfen görüntüye giren davalı şirketi çelik konstrüksiyon müdürü tarafından tasarımcının müvekkili olduğuna dair açıklamasının bulunduğunu, davalı şirket yöneticileri hakkında TCK’nın 277. maddesinde düzenlenen “adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs” suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılmasına kara verildiğini, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi devam ettiğinden hak düşürücü sürenin geçmediğini, tasarımın davalı … adına tescil edileceği konusunda bilgisi bulunmadığını, taraflar arasında sözleşme yapılmadığından SMK’nın 117. maddesindeki sürenin uygulanmayacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tasarım tescil talebi ile tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı 2017/00063 sayılı tasarımın tasarımcısının müvekkili olduğunu ileri sürmüş, ilk derece mahkemesi tarafından dosya arasında bulunan mail yazışmaları dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, taraflarca delil olarak sunulan mail yazışmaları yanında tarafların tanıkları da dinlenmiş ve davacı tarafça dosyaya mütalaa sunulmuş ise de bu tanık beyanları ile mütalaa gerekçeli kararda hiç tartışılmamıştır. Yine, davacı tarafça dosyaya sunulan ve içerisinde davalı şirketin çelik konstrüksiyon müdürünün davaya konu tasarımın tasarımcının davacı olduğuna dair beyanının bulunduğu iddia edilen CD hiç incelenmemiştir. Davalı şirket yetkilileri hakkında Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/393 Esas sayılı dosyasında işbu davada dinlenen tanıklara ilişkin olarak “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmış olup bu davanın akıbeti de araştırılmamış, böylece ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmamış ve toplanan bazı deliller de değerlendirilmemiştir.
Bu itibarla Dairemizce, davacı vekilinin yukarıdaki hususlara ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/11/2020 tarih ve 2018/451 E. – 2020/355 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/05/2022 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 17/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.